Trump, başkanlık kampanyaları sırasında Amerika'yı yeni bir
savaşa dahil etmeyeceğinin yanı sıra Gazze ve Ukrayna'daki mevcut savaşları da
durduracağına söz vermişti. Ancak geçtiğimiz günlerde hükümetindeki kilit
pozisyonlara, hepsi savaş çığırtkanı olan, Siyonist rejime sevgi besleyen ve
güçlü bir şekilde İran karşıtı olan kişileri atadı. Bu atamalar, Trump gibi bir
yalancının sözleriyle eylemleri arasındaki mesafeyi açıkça ortaya koyuyor. Trump,
başkanlığı sırasında da “yalancı” olarak tanındı ve birçok Amerikan medyası
onun yalanlarını haftalık olarak sayıp güncelledi.
Trump’ın CIA, Dışişleri Bakanlığı, Pentagon ve Ulusal
Güvenlik Danışmanı için seçtiği seçenekler son derece radikal, İsrail aşığı ve İran
karşıtı seçeneklerdir. Hal böyleyken, İran’da kürsüsü ve makamı olan bazı kişiler
Trump'la uzlaşma ve müzakereyi bir an olsun ağızlarından düşürmüyorlar. “Trump
bir iş adamı ve bir iş adamıyla müzakere kolaydır” ve “Trump değişti”
bahanesiyle, sürekli İran'a saldırıp İran'ı yok etme sloganı atan, savaş
çığırtkanı ve İran karşıtı olan Siyonist bir grupla müzakereleri teşvik
etmektedirler. İlginçtir ki, bu kişiler, demokratlar iktidardayken Trump'a
karşı tavır almışlardı! Bu yaklaşım İran’ın ulusal çıkarlarıyla bağdaşmadığı
gibi akl-ı selime de tamamen aykırıdır.
Müzakerede her iki tarafın da en azından birbirinin
varlığını tanıması gerektiği açıktır. Ancak Trump'ın tanıttığı yeni hükümetinde
görev yapacak kişiler, İran'ın altyapısına savaş ve saldırı ve İran İslam
Cumhuriyeti'ni yok etme peşinde koşan kötü bir şöhrete sahip bir grup vahşiden
oluşuyor. Hatta Trump’ın bu isimlerden bazılarını tercihi etmesi Amerika’da akıl
sahibi bazı kişilerin bile sesini yükseltti.
İSRAİL İRAN'A SALDIRMALI!
Donald Trump, hükümetinin Savunma Bakanlığı'na Fox News
spikeri ve eski ordu mensubu ve İran İslam Cumhuriyeti yetkililerine ve bilim
adamlarına suikast düzenlemekten yana olan Pete Hegseth’i aday gösterdi. Hegseth,
birçok Cumhuriyetçi gibi İran'a karşı aşırı tutumlara sahip ve İran’a baskının
artırılmasını açıkça destekliyor.
Hegseth’in web sitesinde yazılanlara göre, o, Afganistan,
Irak ve Guantanamo Körfezi'nde piyade subayı olarak görev yaptı ve Fox &
Friends Weekend'in sunucusudur ve Fox News’in çeşitli programlarında yorumcu
olarak yer almıştır. Donald Trump'ın Fox News TV sunucusunu Savunma Bakanı
olarak seçmesi Amerikalı yetkililer arasında da şaşkınlık dalgasına neden oldu.
Politico'nun haberine göre, ulusal güvenlik yetkilileri ve savunma
analistleri Trump'ın dört yıllık başkanlığını deneyimlemiş oldukları için böyle
bir sürprize hazırlıklıydı. Ancak pek çok yetkili, Trump'a yakın bir kanal olan
Fox News sunucusunun ve ABD ordusunun eski bir askerin seçilmesinin tamamen
sürpriz olduğuna inanıyor.
Politico şunları yazdı: “Böyle bir seçim, Trump'ın kendisine
sadık ve politikalarını sorgusuz sualsiz uygulayacak birini atamak istediğini
gösteriyor. Trump'ın kampanya söylemi, başkanlığının ikinci dönemine
Pentagon'da hızlı ve bölücü değişikliklerin eşlik edebileceği yönündeki
endişeleri de artırdı. Trump'ın böyle bir kişiyi Savunma Bakanlığı görevine
seçmesi, onun Başkomutan olarak üst düzey generalleri tasfiye etmesi yönündeki
korku ve endişeleri artırdı.”
O bir televizyon programında şunları söylemişti: “İsrail
İran'a saldırmak istiyor, bunu yapmalarına izin vermeliyiz! Bu, bilimsel,
askeri vb. şahsiyetlere suikastlar düzenleyerek, siber saldırılarda bulunarak,
askeri ve nükleer tesisleri bombalayarak ve diğer yöntemlerle İran tehdidini ve
tehlikesini kesin olarak ortadan kaldırmak için ABD değil ama İsrail hükümeti
için en iyi fırsattır.” Acaba reform iddiasında olanlar ve Trump'la uzlaşmayı
savunanlar bu gerçekleri görecek mi?!
TAM BİR İRAN KARŞITI OLAN CIA ŞEFİ
Donald Trump Salı günü, ilk başkanlık döneminin sonunda
Ulusal İstihbarat Direktörü olarak görev yapan ve yakın müttefiklerinden biri
olan John Ratcliffe’i Merkezi İstihbarat Teşkilatı'nın (CIA) direktörü olarak
seçtiğini açıkladı. John Ratcliffe, Cumhuriyetçi Parti'deki aşırılıkçılığıyla
tanınıyor. Ratcliffe, 2020 yılında Cumhuriyetçi çoğunluklu Senato tarafından
ulusal istihbarat direktörü olarak onaylandığında, tüm Demokrat senatörler onun
deneyim eksikliği ve partizanlığını gerekçe göstererek onun adaylığına karşı oy
kullandı. Cumhuriyetçiler önümüzdeki yıl Senato'nun kontrolünü yeniden ele
geçirmeye hazırlanırken, Ratcliffe'in ulusal istihbarat direktörü olarak
aylarca süren deneyimine değinerek onu bu sefer kolayca onaylayacaklar gibi
görünüyor.
John Ratcliffe, Amerika Ulusal İstihbarat Direktörü olarak
görev yaptığı süre boyunca İran'a karşı katı tavırlar benimsedi. İran'ın füze
programını ABD'nin çıkarlarına yönelik bir tehdit olarak değerlendirdi ve ABD
Kongresi istihbarat komitesi toplantısında İran'ın füze programının ABD'nin
çıkarlarını tehdit ettiğini belirtti. 2020 ABD başkanlık seçimleri sırasında
Ratcliffe, İran'ı seçimlerde karışıklık çıkarmaya çalışmakla suçladı. Ayrıca
İran'ın seçmenlere tehdit edici e-postalar göndererek ve sahte videolar
yayınlayarak halkın seçim sürecine olan güvenini sarsmaya çalıştığını iddia
etti.
BİR BAŞKA SAVAŞ KIŞKIRTICISI OLAN ULUSAL GÜVENLİK
DANIŞMANI
Trump ayrıca Micheal Waltz'u ulusal güvenlik danışmanı
olarak atadı. Waltz 26 Ekim'de yani İsrail’in İran’a yönelik sınırlı
saldırısında Twitter'da şunları yazdı: “Şu ana kadar İran'da neyin
yaşanmadığını not etmek önemli (saldırıya uğramadığını) yani, İran'ın petrol
ihracatının yüzde 80'inin depolandığı Hark Adası ve (Ancak bunu yapmak
petrol fiyatlarının seçimden hemen önce yükselmesine neden olacaktır.) Tahran'ın
200 mil dışında bulunan Natanz nükleer tesisi. (Biden açıkça bunu
desteklemediğini söylemiştir.) Bu, İsrail'in İran'ın nükleer programını
kısıtlamak ve para akışını dondurmak için son ve en iyi şansı olabilir. Acaba Biden
ve Harris bir kez daha İsrail'e yapması gerekenden daha azını yapması konusunda
baskı mı yaptı?”
Trump'ın en aşırılık yanlısı tercihi dışişleri bakanı olacaktır
ve Salı günü New York Times, ABD Dışişleri Bakanlığı'nın ana tercihi olarak Marco
Rubio’nun ismini açıkladı. Marco Rubio, daha önce İran'a karşı askeri seçeneğin
sürdürülmesi ve yaptırımların yoğunlaştırılması gerektiğini vurgulayan biridir.
53 yaşındaki Rubio da Trump gibi Ukrayna'da Rusya ile savaşı bitirmek isteyenler
arasında yer alıyor ancak Çin ve İran'a karşı sert cepheleri var ve Reuters'e
göre Trump'ın en uç seçeneklerinden biri olarak değerlendiriliyor.
Rubio defalarca İranlı yöneticileri terörist olarak
nitelendirmiş, İran'a saldırmak için her fırsatı değerlendirmiş ve İran'a karşı
en ağır yaptırımların uygulanması çağrısında bulunmuştur. Aynı zamanda ABD
Senatosu Seçim Komitesi'nin başkan yardımcısı olan Rubio, İran'ın 1 Ekim'de Siyonist
rejime yönelik füze saldırısı yanıtını kınamış ve Siyonist rejimin suçlarına
değinmeden, İran'a yönelik azami baskı kampanyasının geri dönmesini talep etmiştir.
İSRAİL AŞIĞI BÜYÜKELÇİ
Trump ayrıca hükümetinin Siyonist rejim büyükelçisi olarak Mike
Huckabee’nin ismini açıklamıştır. Donald Trump'ın ABD başkanlık seçimlerindeki
zaferinin ardından radikal Siyonist bakanların Batı Şeria'nın bazı kısımlarını
ilhak etme ve onu kontrol altına alma söylemlerini arttırdığı bir durumda, Trump'ın
ABD'nin işgal altındaki topraklardaki büyükelçisi olarak tercih ettiği Huckabee,
bu Filistin bölgesini sağ kanadın hoşuna giden bir dille anlatmış, İsrail Ordu
Radyosu'na verdiği röportajda şunları söylemiştir: “Bildiğiniz gibi sık sık Yahuda
ve Samara'ya (Batı Şeria) gidiyorum. Aynı zamanda İsrail halkının güvenli ve
emniyetli bir ülkeyi hak ettiğine de kuvvetle inanıyorum ve buna yardım etmek
için yapabileceğim her şey büyük bir onur olacaktır.” Huckabee daha önce de şu
ifadelerde bulunmuştu: “Batı Şeria diye bir yerin varlığını tanımıyorum ve onun
İsrail topraklarına ilhakını destekliyorum.” Huckabee aynı zamanda radikal ahir
zaman yanlısı bir Hıristiyan’dır ve Batı Şeria'daki İsrail yerleşkelerinin tam
bir destekçisidir. O aynı zamanda şöyle söylemiştir: “Filistin devleti
kurulacaksa işgal altındaki toprakların dışında, Mısır gibi bir ülkede
kurulmalıdır.”
Bu tercihle birlikte Trump yönetiminde Amerika'nın İsrail'e
Batı Şeria'yı işgal etmesi için yeşil ışık yakacağı neredeyse aşikâr. Amerikan
internet sitesi Axios'a göre Mike Huckabee'nin İsrail Başbakanı Binyamin
Netanyahu ile çok yakın ilişkisi var.