Bu ayet-i kerime, Hz. Peygamber’in
(s.a.a) şikâyetlerinden birini nakletmektedir. Hz. Peygamber (s.a.a) âlemlere
rahmet olarak gönderildiğinden beddua da etmemiştir.
İmam Rıza (a.s) şöyle buyurmuştur:
“Namazda Kur’an ayetlerini okumamızın bir delili de, Kur’an’ın mehcuriyetten
(terk edilmekten) çıkarılması içindir.” 1
Rivayetlerde şöyle geçmiştir: “Her
gün Kur’an’dan 50 ayet kıraat ediniz ve hedefiniz son sureye bir an önce
ulaşmak olmamalıdır. Yavaş okuyunuz ve kalbinizi Kur’an tilavetiyle harekete
geçiriniz. Gece karanlığında çaresiz kalmış gibi fitneler üzerinize geldiği
vakit, Kur’an’a sığının.” 2
Bazı büyüklerin Kur’an’ın
mehcuriyeti hakkındaki görüşlerini nakletmeyi uygun görüyorum:
1 - Molla Sadra ‘Vakıa Suresi’
tefsirinin mukaddimesinde şöyle der: “Birçok hikmet sahibi hekimin kitaplarını
mütalaa ettikten sonra kendimi önemli biri gibi görme yanılgısına sahip
olduğumu gördüm. Ancak basiretimin biraz açılmasıyla i gerçek ilimler hususunda
yetersiz olduğumu anladım. Ömrümün sonlarında Kur’an ayetleri ve Hz.
Peygamber’in (s.a.a) Ehl-i Beyt’inin (a.s) rivayetlerini daha dikkatli tahkik
etmeyi gerekli gördüm. İşlerimin bir esasa dayanmadığına itminanım oldu. Çünkü ömrümün
sonuna kadar nurun olduğu yerde değil gölgesinde durmuş
idim. Bu pişmanlığımdan ötürü
ateşlendim, kalbim kendini alevin içinde buldu. İlahi rahmet elimden tuttu ve
beni Kur’an’ın sırrıyla aşina eyledi. Kur’an üzerinde dakik düşünmeye ve tefsir
yapmaya başladım. Vahiy evinin kapısını çaldım. Kapılar ardına kadar açıldı ve
perdeler sonuna kadar çekildi. Ve meleklerin bana hitaben şöyle dediklerini
duydum: “Cennete vardıklarında oranın kapıları açılır ve cennet bekçileri
onlara şöyle der: 3 “…Selâm olsun size! Tertemiz oldunuz. Haydi, ebedî
kalmak üzere buraya girin.” 4
2 - Feyzi Kaşani şöyle der: “Onca
kitap ve risale yazdım, araştırmalar yaptım, ancak onca ilimde derdime çare
olacak ve ateşimi söndürecek bir şey bulamadım. Kendimden korktum ve önümde
bulunanlardan sıyrılarak Allah’a yöneldim. Allah da beni içsel yollarla Kur’an
ve hadise hidayet etti.” 5
3 - İmam Humeyni bir konuşmasında
ömrünün tamamını Kur’an yolunda geçirmediği için müteessif olduğunu
söylemiştir. İlim havzalarına ve üniversitelere, Kur’an’ın ve çeşitli
boyutlarının yüksek bir amaçla tüm bölümlerde temel kabul edilmesini tavsiye
etmiştir. Böylelikle ömürlerinin sonlarına geldiklerinde gençlik dönemleri için
teessüf etmemiş olurlar. 6
Ayette geçen ‘mehcura’ kelimesinin
kökü olan ‘hicr’ kelimesi; dilin ve kalbin şamil olduğu bedenin amelden
uzaklaşmasıdır. 7
İnsan ve semavi kitap arasındaki
ilişkinin daimi ve her boyutta olması gerekir. Zira ‘hicr’ kelimesi insanın
ilişkide olduğu şey hakkında kullanılır. 8
Öyleyse Kur’an’ı mehcuriyetten
çıkarabilmek için ciddi gayret içinde olmalıyız. Ve Kur’an’ı hayatın tüm
boyutlarında, ilmi ve ameli eksene yerleştirmeliyiz. Böylelikle aziz İslam
Peygamberi’nin (s.a.a) rızasını kazanmış olabilelim.
Kur’an’ı okumamak, Kur’an’dan başka
bir şeyi Kur’an’a tercih etmek, O’nu hayatın eksenine yerleştirmemek, üzerinde
dikkatlice düşünmemek, başkalarına öğretmemek ve O’nunla amel etmemek,
Kur’an’ın mehcuriyetinin mısdaklarındandır. Hatta Kur’an’ı öğrenip de bir
kenara bırakan, okumayan ve görmezlikten gelen kimse de Kur’an’ı mahcur etmiş,
kendisinden uzaklaştırmış olur. 9
--------------------------------------------
1 Tefsir’u Nuru’l
Sakaleyn
2 Tefsir’u Nuru’l
Sakaleyn
3 Mukaddime-i
Tefsir-u Sure-i Vakia
4 Zumer, 73
5 Risaletu’l İnsaf
6 Sahife-i Nur,
c.20, s.20
7 Mufredat-ı Rağib
8 et – Tahkik fi
Kelimati’l Kur’an
9 Tefsiru’l Munir