Lübnan'da Zafer Kutlaması İsrail'de Yas

GİRİŞ: 28.11.2024 11:55      GÜNCELLEME: 28.11.2024 11:55
Rasthaber -  60 günlük ateşkesin resmi olarak duyurulmasından saatler sonra sokaklara dökülerek “zafer kutlaması” başlatan Lübnanlılar, direniş liderlerinin resimlerini taşırken, aynı zamanda şehitlerinin anısını da onurlandırdı. Aynı zamanda bir grup Siyonist, Hizbullah'ın ateşkes koşullarının kabul edilmesini “İsrail'in yenilgisi” olarak nitelendirdi ve ateşkes aleyhinde sloganlar attı.

Lübnan Hizbullah Hareketinin 24 Kasım Pazar günü işgal altındaki bölgelere ve Siyonist hedeflere gerçekleştirdiği çok ağır saldırılardan, 27 Kasım Çarşamba sabahı ateşkese kadar uzanan yol kısa gibi görünse de zorlu bir yoldu ve Lübnan direnişinin azmi ile aşıldı. Güney Lübnan'da 2 ay süren yüz yüze çatışmaların ardından ateşkes, dün 04:30’da resmen başladı ama peki “Bu ateşkes apartheid rejimi İsrail için bir zaferi miydi?"

- Bazı “kiralık medya” bu ateşkesi böyle göstermeye çalıştı ama Siyonistlerin kendilerine gidip ne söylediklerini görmek daha iyidir. Elbette bundan önce ve sonra hikâye hakkında bir açıklama da yapılacaktır. Özetle aşağıdaki satırlarda “Bu ateşkesin Siyonistlere dayatılmasını”, “Siyonistlerin bu ateşkesten duyduğu üzüntüyü” ve “Lübnanlıların sevincini” değerlendireceğiz.

ATEŞKESE GİDEN SÜREÇ

Siyonist Rejim Ordu Radyosu Pazar gecesi, Pazar sabahından bu yana Lübnan'dan işgal altındaki bölgelere 340 roket atıldığını ve yaklaşık 4 milyon yerleşimcinin korku içinde barınaklara gittiğini bildirdi. Aynı zamanda Siyonist rejim gazetesi “Yediot Aharonot” da Hizbullah'ın ağır saldırılarının ardından Lübnan'la anlaşmaya ilişkin temaslarda ilerleme kaydedildiğini yazdı. Ancak Salı gecesine kadar ateşkes haberlerinin ciddi olduğuna dair spekülasyonlar ve doğrulanmamış raporlar ortalıkta dolaşıyordu.

Şarku’l Avsat Gazetesi, İsrail ile Lübnan arasındaki ateşkes anlaşmasının tam metnine ulaştığını iddia etti. Bu gazeteye göre dün sabah sağlanan ateşkes 13 maddeden oluşuyor ve bunlar; “İsrail ve Lübnan, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 1701 Sayılı Kararının önemini resmi olarak kabul edecek “İsrail, Lübnan'daki hedeflere karşı ne karadan, ne havadan, ne de denizden herhangi bir askeri saldırı operasyonu gerçekleştirmeyecek”, İsrail, 60 gün içinde güçlerini kademeli olarak Lübnan'ın güneyinden Mavi Hat'a çekecek”, “Hizbullah ve Lübnan'daki diğer silahlı gruplar İsrail'e karşı herhangi bir saldırı eylemi gerçekleştirmeyecek.” Elbette taraflar bu anlaşmanın açık metnini henüz yayınlamadılar ve bu konunun üzerinde düşünülmesi gereken çok şey var!

SİYONİSTLER: TESLİM OLDUK!

Peki ama bu savaşın kazananı kim? Bu önemli sorunun cevabını bulmanın en iyi yolu Siyonistlerin pozisyonlarını gözden geçirmektir. Sonuçları Siyonist rejim TV kanallarından Kanal 13'de yayınlanan bir ankete göre, Siyonistlerin çoğu İsrail rejiminin Lübnan Hizbullah'ını yenemeyeceğine inanıyor. Bu işgal altındaki bölgelerin sakinlerinin ifadesidir. Peki Siyonist yetkililer ne diyor?

Siyonist rejimin muhalefet lideri Yair Lapid, bu rejimin zafer ilan eden başbakanı Binyamin Netanyahu’nın sözlerine yanıt olarak şunları söyledi: “Bu siyasi bir zafer değil; Çünkü İsrail'in kuzeyinde yaşayanların hayatlarının mahvolması ve ordunun yeteneklerinin zayıflamasının ardından kabine anlaşmayı imzalamak zorunda kaldı.” Aynı zamanda Siyonist rejimin İç Güvenlik Bakanı Itamar Ben Gvir de bu anlaşmanın Siyonist rejimin savaşının hedeflerini karşılamadığını söyleyerek, “Lübnan'la yapılan ateşkes anlaşması tarihi bir hatadır” dedi. Metula kasabasındaki yerel konsey başkanı David Azoulai de şunları söyledi: “Lübnan'la yapılan anlaşma üzücü bir anlaşma ve İsrail hükümetinin Hizbullah'a teslim olması yönündeki bir anlaşmadır. Metula'daki evlerin yüzde 70'i yıkıldı ve bunların yeniden inşa süreci en az 2 yıl sürecek. Gerçek bir güvenlik yok, oraya geri dönmemeye çalışıyoruz.” Kiryat Şomana kasabasının belediye başkanı Amihai Stern de kuzeyli yerleşimcilerin bölgeye dönüp katledilmek istemediklerini söyledi. Mirum Haclil bölge konseyinin başkanı Amit Sofer de şu ifadelerde bulundu: “Kimse güvenliğin olmadığı bir yerde yaşamak istemez.” Ayrıca Siyonist rejimin (AMAN) askeri istihbaratının eski başkanı Tamer Hayman da bu konuda şunları söyledi: “İsrail ordusunun Lübnan'a yönelik saldırısında hedeflerinden hiçbirine ulaşamaması, yerleşimcilerin kuzeye hızlı ve güvenli bir şekilde geri dönmesi hedefine ulaşılamadığını gösteriyor. Hizbullah güçleri, İsrail ordusuyla cesur savaşlarında, denklemlerin yalnızca savaş alanında dayatılabileceği söylemini somutlaştırmışlardır.”

Bir grup Siyonist de sokaklarda toplanarak bu ateşkese şiddetle karşı çıktı. Siyonistlerin görüşlerinin ve yas ilan etmelerinin özeti, bu rejimin TV kanallarından KAN’daki siyasi analistinin şu yorumunda görülebilir: “Kuzeydeki yerleşimcilerin güvenliğini sağlamak için Güney Lübnan halkını çatışma hattından uzak tutacak bir tampon bölge yok. Anlaşma metninde herhangi bir ihlal durumunda İsrail'in Lübnan'a saldıracağına dair net bir madde yok. Anlaşmayı güney Lübnan'da uygulayacak olanın Lübnan ordusu ve bu ülkenin güneyindeki Birleşmiş Milletler barış gücü (UNIFIL) olması komik.” İsrail'in kuzeyinden gelen mültecilerin ve destekçilerinin ateşkese karşı Tel Aviv'de toplanması sebepsiz değildi.

BATI YANLISI GAZETECİLERİN İTİRAFLARI

Israel International gibi Batılı ve Batı odaklı ağların analist ve gazetecilerinin, Lübnan'da Hizbullah'la yapılan savaşta İsrail rejiminin yenilgisini kabul etmesi de dikkate değer. Bu medya kuruluşu, İsrail ve Lübnan arasında sağlanan ateşkesin ardından şu açıklamalarda bulundu: ‘İsrail çaresizlikten ateşkes önerdi ve bu İsrail için tam bir yenilgi anlamına geliyor. Rehinelerimiz hâlâ Gazze'de ve biz Hizbullah'la anlaşmak zorunda kaldık!”

Apartheid rejiminin kiralık medyasının bir uzmanı da Hasan Nasrallah’ın öngördüğü gibi, İsrail'in kuzeyinden gelen mültecilerin hala evlerine dönemediklerini söyledi ve “Netanyahu, Hizbullah'la savaşta hedeflerinden hiçbirine ulaşamadı, İsrail ciddi bir ekonomik sorunla ve ordudaki güç eksikliğiyle karşı karşıyadır” dedi.

LÜBNAN'DA ZAFER KUTLAMASI

Ancak diğer yanda Lübnan tarafında ise atmosfer tamamen farklıydı. Ateşkesin uygulamaya girmesiyle birlikte Lübnanlılar arasında mutluluk ve sevinç havası yayıldı. Lübnan vatandaşları Güney Lübnan'a dönerken el-Meyadin kanalına şunları söyledi: “Bu zaferi torunlarımıza miras bırakacağız ve bu zafer göklere yazılmalıdır çünkü bunu kelimelerle ifade edemeyiz.” Lübnan'daki Sky News Arapça muhabiri bölgeden şunları bildirdi: “Şu anda, birkaç ayın ardından Lübnan semaları Siyonist rejimin savaş uçaklarından boşaldı. Ateşkes anlaşmasının yürürlüğe girmesinin hemen ardından Lübnan'ın güneyine dönen mülteci dalgası başladı.”

İSRAİL BİZE YALVARIYORDU!

Lübnan Parlamentosu’nda Direnişe Vefa Partisi milletvekili Hasan Fazlullah, direnişin Lübnan için tarihi bir başarıya imza attığını belirterek şu açıklamalarda bulundu: “Direniş Siyonist rejime “Biz 1948'de ya da 1967'de değiliz” diyor. Abartılardan bahsetmiyoruz, biz İsrail düşmanını ateşkes anlaşmasına zorlayan direnişten bahsediyoruz.

İsrail'in El-Hayam, Kafarkala ve Lübnan'daki diğer köylerin yakınındaki tüm hedefleri vuruldu. Tehlikeli ve hassas bir gecedeyiz ama işgalciler üstünlük sağlayamayacaklar.”

Ayrıca Hizbullah'ın siyasi konsey başkan yardımcısı Mahmud Kamati de Binyamin Netanyahu'nun ateşkes anlaşmasına ilişkin açıklamalarına tepki göstererek şunları söyledi: “Hizbullah, Siyonist rejimin Başbakanı'nın ateşkes anlaşmasına bağlılığından şüphe duyuyor.

Netanyahu'nun ateşkes anlaşmasına bağlı kalacağına dair şüphelerimizin nedeni, onun her zaman hile ve aldatmacalarını görmüş olmamızdır, biz onun bu anlaşmayla bizi tuzağa düşürmesine izin vermeyeceğiz.”

Ayrıca Direnişe Vefa Partisi milletvekillerinden İbrahim el-Musevi de şunları söyledi: “Siyonist rejim direnişi bastırmak için büyük sloganlar attı ve ardından ateşkes için yalvardı. Siyonist yerleşimcilerin işgal altındaki Filistin'in kuzeyindeki bölgelerine dönüşleri ancak dolaylı müzakereler ve ateşkesle mümkün olabilir.”

IRAK VE YEMEN DİRENİŞİ NE DEDİ?

Irak Hizbullah Tugayları da Lübnan'da ateşkes anlaşmasının sağlanmasını bu ülkedeki İslami direniş savaşçılarının istikrarının ve direnişinin bir sonucu olarak değerlendirdi. Ayrıca Yemen Ensarullah hareketinin sözcüsü, Lübnan'daki ateşkes anlaşmasını memnuniyetle karşılarken, Hizbullah hareketinin Siyonist rejimi ve ABD'yi anlaşmaya varmaya zorladığını vurguladı. Lübnan ile Siyonist rejim arasında varılan ateşkes anlaşmasının ardından İslami Cihad Genel Sekreteri, Lübnan Hizbullah Hareketi Genel Sekreteri'ne bir mesaj göndererek Lübnan halkının istikrarı ve direnişinden övgüyle bahsetti.

Lübnan Başbakanı Çarşamba günü, hükümetin 1701 sayılı Güvenlik Konseyi Kararının tüm maddelerinin uygulanmasına yönelik kararlılığını vurguladı ve önümüzdeki günlerde cumhurbaşkanının seçileceğini umut ettiğini belirtti. Lübnan Meclis Başkanı da şunları söyledi: “Ülkemiz, Lübnan için en tehlikeli anlardan biri olan ve Lübnan halkını ve tarihini tehdit eden tarihi bir dönemden geçiyor.”

YORUMLAR

REKLAM

İLGİLİ BAŞLIKLAR

REKLAM