ABD’li akademisyen Dr. Colin M.
Winston, istihbaratla yakın çalışan bir isim. “Birçok kez orada (Türkiye)
bulundum, istihbarat servisleriyle yakın çalıştım.” diyen Winston, Erdoğan
Hükûmeti’ni şöyle tarif etti:
“Türkiye'nin tek yaptığı DEAŞ'ı
desteklemek, Rusya'dan silah almak, HAMAS’a sözlü ve maddi destek vermek,
Suriye'deki Kürtleri yenmek için bir vekil yaratmak, Kürt nüfusuna eşit haklar
vermeyi reddetmek, İsrail ile ticareti kesmek ve İsrail'i işgal etmekle tehdit
etmek. Yeterli mi?”
Esad’ın devrilmesi ABD’de böyle
yankılandı: AK Parti İsrail’e stratejik zafer kazandırdı - Resim : 1
‘TÜRKİYE İSRAİL’E STRATEJİK
ZAFER KAZANDIRDI’
Bu görüşlere karşı çıkan isim ise
ABD’li ünlü analist Prof. Michael Scott Doran oldu. Şimdilerde Hudson
Enstitüsü’nde kıdemli bir araştırmacı olan Prof. Doran, George W. Bush
döneminde Ulusal Güvenlik Konseyi'ne atanmış ve Pentagon’da kamu diplomasisinden
sorumlu sekreter yardımcısı olarak görev yapmıştı. Doran, Winston’ın
görüşlerine itirazlarını şöyle dile getirdi:
“Türkiye, Esad'ı devirerek ve
İran'ın ‘Direniş Ekseni’ni felce uğratarak İsrail'e 1967 savaşından bu yana en
büyük stratejik zaferin kazandırılmasına yardımcı oldu. Bu, Türk gücünün
İsrail'e sağladığı faydaların tartışılması için bir başlangıç noktasıdır.
ABD-Türkiye ilişkilerini tartışırken, Türkiye'nin diğer yerlerin yanı sıra
Ukrayna'da Rusya'ya karşı yaptığı her şeyi de not etmek gerekir. Türklerin
Ukrayna ve Suriye'de İran-Rusya ittifakına vurduğu darbelerin sizin gözünüzden
kaçmış olması, düşünce yapınızın tamamen duygusal olduğunu ortaya koyuyor.
Türklerden nefret ediyorsunuz ve duygularınızı desteklemek için her analizi
çarpıtıyorsunuz.”
‘TÜRKİYE İSRAİL’İN YARINKİ
SORUNU’
Doran’ın paylaşımına yanıt veren
“Reince Niebuhr” adlı bir hesap ise şu görüşleri savundu:
1. İsrail'in Esad'ı devirmek için
Türkiye'nin önünü açtığını söylemek doğru olur.
2. İran İsrail'in bugünkü
sorunuydu, ancak kontrol edilmediği takdirde Türkiye yarınki sorunu olacaktır.
Fırsatı olan herhangi bir İslam ülkesinin Kudüs'ü “özgürleştirmeye” çalışmanın
cazibesine karşı koyabileceğinden şüpheliyim.
3. Türkiye'nin İsrail ile orta
vadede uzlaşmaya istekli olup olmadığının kolay bir testi, Hermon Dağı’nın
kuzeyinde herhangi bir şeye karışmadığı sürece İsrail'in Hermon'u elinde
tutması konusunda çok fazla gürültü çıkarıp çıkarmadığıdır.
‘TÜRKİYE İRAN’A BENZEMİYOR’
Bunun üzerine Prof. Doran bir mesaj
daha paylaşarak, Türkiye’nin İran'a hiç benzemediğini vurguladı. Doran,
“Türkiye, İsrail'e ya da Batı'ya karşı askeri eylemlerde bulunmuyor ve hiçbir
zaman bulunmadı, bunu yapan vekillerini de eğitip donatmıyor.” diye yazdı.
Doran’a destek veren ve profilinde
İsrail-Suriye-Körfez entegrasyonunu savunduğunu belirten David S. adlı bir
hesap ise, “Daha fazla katılamazdım. Türkiye, İsrail için vazgeçilmez bir
ortaktır. Belki de en önemlisidir ve her zaman da öyle olmuştur.” ifadelerini
kullandı. Tartışmanın altı kısa sürede yorumla doldu. İşte o yorumlardan
bazıları…
MESAJ YAĞDI
Sirius: Teşekkürler Mike! Herkesin
her şeyi anlamasını bekleyemeyiz. Bir kişinin farkındalığı bile yeterlidir.
Leonid: Türkiye'nin HAMAS’ı
desteklemesi, İsrail'e yönelik açıkça çatışmacı söylemi, ekonomik yaptırımlar,
Hıristiyanlara yönelik zulüm... Türkler bizim dostumuz değil ve kör insanlar
bile bunu bir dakika içinde anlayabilir.
Ricardo: Türkiye'nin bölgede elde
ettiği üstünlük, bir avantajdan ziyade bir tehdit olarak görülmelidir.
Hypnor: Türkiye NATO'dan
çıkarılmalı, Konstantinopolis ve batısındaki her yer İslam'dan
kurtarılmalıdır/aydınlık