Avrupa Birliği (AB) ülkeleri yıllarca ihmal ettikleri
savunma sanayi yatırımlarının sıkıntısını hem askeri hem ekonomik olarak
görmeye başladı. Askeri güvenliğini ABD’ye bağlayan Avrupa, bu alana yapacağı
harcamaları sosyal refaha ayırdığı için yapay bir zenginlik oluştu. Rusya-
Ukrayna savaşı ise sıkıntıda olan AB’de tüm dengeleri değiştirdi. Savaş
nedeniyle Avrupa’nın enerjide tek kaynağı olan Rusya kaybedildi. Enerji
maliyetleri yüzde 300 artt.ı Ardından ABD Başkanı Donald Trump, seçimlerini
kazanınca AB’nin kabus günleri başladı. Trump, Rusya-Ukrayna savaşının
bitirilmesi görüşmelerinde AB’yi masaya almadı. Avrupa’nın NATO için daha çok
harcama yapması gerektiğini söyledi. Bu gelişmeler AB’de ihmal edilen savunma
yatırımlarının tekrar başlaması zorunluluğunu doğurdu. Örneğin Almanya 10
milyar euroluk top mermisi yatırımı başlattı. Bunun gibi harcamalar da AB’nin
siyasi ve ekonomik dengesini bozdu.
TREND YÜKSELİŞ YÖNÜNDE
Fakirleşen halk ve mülteci sorunu nedeniyle Almanya’da aşırı
sağcı parti AfD birinci parti oldu. Tüm bu gelişmeler Avrupa’daki ülkelerin
enflasyon verilerini yukarı taşıdı. AB ile siyasi ortak olan İngiltere’de de
enflasyon tarihinde ilk kez yüzde 3’ü buldu. Euro Bölgesi’nde kasımda yüzde 2,2
olan yıllık enflasyon aralıkta yüzde 2,4 seviyelerine yükseldi. Yükseliş bu
yılın ilk ayında da devam etti. Avrupa Birliği İstatistik Ofisi (Eurostat) öncü
verilerine göre, Avro Bölgesindeki yıllık enflasyon oranı Ocak 2025’te Aralık
2024’teki yüzde 2,4 seviyesinden yüzde 2,5’e yükseldi. Avro Bölgesi
enflasyonunun ana bileşenlerine bakıldığında, Ocak ayında hizmetlerin yüzde
3,9’la en yüksek yıllık artışa sahip olduğu gözlenirken, bunu yüzde 2,3’le
gıda, alkol ve tütün ürünleri, yüzde 1,8’le enerji ve yüzde 0,5’le enerji dışı
sanayi malları takip etti. İngiltere’de yıllık enflasyon oranı Ocak ayında
yüzde 3’e yükselerek son 10 ayın en yüksek seviyesine ulaştı. Bu artış, gıda
fiyatları, uçak bileti ücretleri ve özel okul harçlarına uygulanan KDV gibi
faktörlerden kaynaklandı. İngiltere Merkez Bankası (BoE), enflasyonun bu yılın
üçüncü çeyreğinde yüzde 3,7 ile zirve yapmasını bekliyor.
DARALMA BEKLENTİSİ BİRLİK’TE ENDİŞE VERİYOR
Avro Bölgesi’nin ve özellikle Almanya, Fransa, İtalya ve
İspanya ülkelerinin imalat, inşaat ve hizmet sektörlerindeki veriler de
iyimserlikten uzak görünüyor. Bu sektörlerde faaliyet gösteren satın alma
müdürlerinin mal ve hizmet satın alma eğilimleri söz konusu ülkelerin
ekonomilerinde ilk çeyrekte daha derin daralmaya işaret ediyor. Nitekim Hamburg
Ticaret Bankası (HCOB) Fransa Bileşik PMI Endeksi Şubat ayında 50.0’nin altına
düşerek Euro bölgesinin ikinci büyük ekonomisinde iş faaliyetlerinde keskin bir
düşüş oranına işaret etti. 44.5 ile Ocak ayındaki 47.6’nın üç puandan fazla
altında kalan son rakam, özel sektördeki gerilemenin belirgin bir şekilde
hızlandığına işaret etti. Fransız hizmet şirketlerinin faaliyetleri Ocak ayına
kıyasla oldukça hızlı ve yaklaşık son bir buçuk yılın en sert düşüşünü
kaydetti. Bu durum, geçtiğimiz Temmuz ayından bu yana üretimde en yumuşak
düşüşü kaydeden mal üreten sektördeki eğilimle tezat oluşturdu. HCOB Ekonomisti
Dr. Tariq Kamal Chaudhry “Görünürde sonu olmayan durgunluk. Şubat ayında
açıklanan HCOB Fransa Flaş PMI endeksi herhangi bir rahatlama sağlayamadı ve
Bileşik Gösterge Endeksi üç puanın üzerinde düşerek Eylül 2023’ten bu yana
görülen en derin daralmaya işaret etti. Şaşırtıcı bir şekilde, son düşüşe
imalat sektörü değil hizmetler sektörü neden oldu. Fransız ekonomisi için bu yeni
gerileme, ülkedeki bazı siyasi belirsizliklerin son zamanlarda azaldığı göz
önüne alındığında belki de sürpriz oldu” değerlendirmesinde bulundu.
GIDA FİYATLARI ARTIYOR
Avrupa’daki enerji krizi tüm girdi maliyetlerini artırdı.
Akaryakıttan yeme kadar yaşanan artışlar temel gıda ürünlerinde fiyatları
enflasyonun kat be kat üzerine çekti. Avrupa’da çiftçiler pahalı ham madde ve
enerji, düşük süt fiyatları, yüksek nakliye maliyetleriyle mücadele ederken, bu
durumun da üretim sıkıntısına yol açtığı belirtiliyor. Ayrıca geçen yıl Avrupa
Birliği’ndeki inek sayısı 20 milyonun altına düşerken, Hollanda ve İrlanda gibi
önemli süt ve tereyağı endüstrisine sahip ülkelerde de tarım politikası
konusunda şiddetli tartışmalar yaşanıyor. Avrupa genelinde ise hükümetlerin iklim
politikaları ve artan maliyetler nedeniyle çiftçi protestoları da artıyor.
Bunun yanında, son yıllarda Avrupa genelinde konsantre yem kullanımının
artmasıyla sütün yağ içeriği normalden daha düşük olduğu için tereyağı
üretiminin de azaldığı ifade ediliyor. Tüm bu gelişmelerin sonucunda birlikteki
en hızlı artış tereyağında gözlendi. Avrupa İstatistik Ofisi (Eurostat)
verilerine göre, AB ülkelerinde tereyağı fiyatları şubatta yıllık ortalama
yüzde 30 arttı. Avrupa’nın en kalabalık nüfusuna sahip Almanya’da da Federal
İstatistik Ofisi (Destatis) verilerine göre ocak ayında tereyağının üretici
fiyatı yıllık bazda yüzde 39,8 düzeyinde artış gösterdi. Söz konusu oranların
Avro Bölgesi’nde yüzde 2,5 düzeyinde gerçekleşen ocak ayı enflasyonunun çok
üstünde olması dikkati çekiyor. Kıtada tüketiciler tereyağı için tarihin en
yüksek fiyatını öderken, süpermarketler panik alımlarını önlemek için her
müşteri için en fazla 4 paket tereyağı (her paket 250 gram) limiti
koyuyor/karar