İktidar doğrudan emperyalizm güdümlü HTŞ’ye geçtiği sırada
İsrail tüm kritik askeri noktaları canı istediği gibi bombalıyor, yıllardır bir
direnç konusu olan işgal bölgesini yine keyfine göre genişletiyordu.
HTŞ denen aparat İsrail’in bu saldırılarına karşı değil
kurşun, taş bile atamadıysa kendisini iktidara taşıyanlara kölece duydukları
saygıdandı bu.
O nedenle iktidara gelir gelmez yıllardır Filistin direniş
hareketlerinin ana yataklarından biri olan Suriye’den Filistinli direnişçi
gruplarını kovmaya kalktılar.
Bazıları şaşırdı, ortada bir tuhaflık yok muydu?
Neden İsrail’e karşı boynu kıldan inceydi bu cihatçı
çetenin, neden ilk hedeflerinden biri Filistinli direnişçiler olmuştu?
Bazılarının kafası karışmış, hatta biraz şaşırmıştı.
Nevşin Mengü atlayıp gidip yerinde görmüş, “Bunlar Taliban
gibi değilmiş, ciddi bir anlayış farkı var” demiş, Kübra Par “Kadınlara
‘Endişeli misiniz’ diye soruyorum. Aldığım yanıt ‘Hayır, korkmuyoruz’ oluyor.
Zorla çarpıtayım mı?” serzenişinde bulunmuştu.
Peki, şimdi neden Alevilerin insanlık dışı şekilde, barbarca
katledildiği görüntülere şahitlik ediyoruz?
Suriye’de yaşananlar ne anlama geliyor, HTŞ denen cihatçı
çete özüne döndü, gerçek yüzünü mü gösteriyordu?
Ortada ne bir tuhaflık ne şaşılacak bir şey var… En baştan
beri her şey tam da İsrail’in, emperyalistlerin istediği gibi gidiyor.
Suriye'de İsrail, İngiltere ve ABD operasyonuyla iktidara
taşınan El Kaide artığı HTŞ, tam da bugünler için hazır edildi.
Yıllarca İsrail'e karşı bölgedeki en büyük direnç
unsurlarından biri olan ve İsrail'i tanımayan Suriye'den, cihatçı iktidarında
ülkesinin topraklarını İsrail'in işgal etmesine ses bile çıkaramayan,
Alevilerin gözlerini oyacak kadar barbar olup, Şam'ın dibine kadar gelen İsrail
askerlerine tek kurşun atamayacak kadar köle ruhlu bir cihatçı
organizasyonundan söz ediyoruz.
Şimdi bu barbar cihatçı çete yine emperyalizme hizmetin bir
parçası olarak bölgede en iyi bildikleri şeyi yapıyor, Alevileri, sivilleri
katlediyor.
Bu katliamın ardından geçen günlere bakın, HTŞ dolayımıyla
emperyalistler Suriye'yi istedikleri gibi biçimlendiriyor, parçalıyor, üstüne
de İsrail denilen soykırımcı barbarların sıfıra inen meşruiyetini artırmayı
deniyor.
Tablo bu kadar açık seçik ortadayken Yeni Şafak adlı
gazetenin İsmail Kılıçarslan adlı yazarı çıkıp diyor ki, “Nusayriler dini
inançları bakımından değil, emperyalizme yaptıkları köpekliğin bir sonucu
olarak, hâlâ Suriye’de sivil insan öldürecek kadar alçak oldukları için
gebertiliyorlar.”
Büyük tepki çeken bu sözlerine "Nusayri
teröristler" eki yaparak özür dileyen Kılıçarslan, Alevilere nefret kusma
limitinin henüz dolmadığını gösterip bir de "Türkiye'deki Nusayriler rahat
olsun" demiş, sağolsun…
Hayatlarını emperyalizme hizmete adamış, bölgede İsrail'in
dikenli tel ve savaş uçaklarının yakıt ihtiyaçlarını karşılamayı doğal görev
bilmiş bir akıl var karşımızda.
Yıllardır başta İsrail ve ABD olmak üzere siyonist,
emperyalist çetelerin Suriye'yi hedef alırken dile getirdiği her türlü yalanı
utanmadan söylemeye devam eden, bölgede gün gün İsrail ve ABD planlarını
güçlendiren cihatçı çetelerin kendi Yeni Osmanlıcı hayallerini güçlendirdiğini
sanan bir alıklıkla karşı karşıyayız aynı zamanda.
Alıklıksa da değilse de sonuç aynı yere çıkıyor:
Emperyalizme koşulsuz uşaklık.
Kılıçarslan gibiler için 6. Filodan bu yana secde edilen yer
değişmedi, değişmeyecek.
Bitirirken Kılıçarslan’a bir tavsiye, bir de hatırlama...
İnsanlığa, Alevilere nefret kusan yazısını çerçeveletip
duvarına assın, bakıp bakıp emperyalizme, siyonizme uşaklıkta nasıl bir eşik
atladığını görüp görüp gururlansın.
Hatırlatma ise… Emperyalist haydutlar çetesi er ya da geç
Filistin’de, Suriye’de ve ülkemizde mutlaka yenilecek. O zaman İsmail gibiler
ne yapacak, onu da gururlandığı çerçeveye dikkatli şekilde bakarak düşünsün.
Suriye'deki Dürzileri İsrail'in yanına çekme çabasını da
sürdüren Katz, "Dürzilere karşı herhangi bir tehdidi ortadan kaldırmak
için harekete geçeceğiz." diye konuştu.
Katz, daha önce Gazze'deki İsrailli esirlerin bulunduğu
bölgelere saldırı düzenlediği ortaya çıkan İsrail'in esirlerin bulunduğu
bölgelere "asla" saldırmayacağını da iddia ederek, İsrailli esirlerin
"kutsal" olduğunu ileri sürdü.
Öte yandan, Suriye'den yaklaşık yüz Dürzi cemaati mensubunun
hafta sonu İsrail'i ziyaret edeceği bildirildi.
İsrail'e gelecek Dürzilerin dini bir gezi gerçekleştireceği
ve mezar ziyaretlerinde bulunacağı aktarıldı.
Katz'ın daha önce duyurduğu Suriyeli Dürzilere işgal
altındaki Golan Tepeleri'nde çalışmaları için girişlerine izin verilmesinin de
ileriki günlerde uygulamaya geçirileceği belirtildi.
Ali Ufuk Arıkan/Sol