ABD'nin New York eyaletinde bulunan Columbia Üniversitesi,
dün yaptığı açıklamada, Nisan 2024'te Filistin yanlısı gösteriler sırasında
kampüs salonunu işgal eden öğrencilerin okuldan atıldığını, okuldan
uzaklaştırıldığını veya derecelerinin iptal edildiğini bildirdi.
Columbia'dan yapılan açıklamada, öğrencilere "bu
etkinliklerdeki davranışın ciddiyeti" ve varsa geçmiş ihlaller temelinde
cezalar verildiği söylendi.
Bu hamleyle, üniversite yönetimi, geçtiğimiz yıl İsrail'in
Gazze'ye yönelik savaşı sırasında Filistin yanlısı gösteriler düzenleyen ve
okullarının İsrail ile mali bağlarını kesmesini isteyen ABD'deki öğrencilere
yönelik baskıların da ötesine geçti.
Ayrıca bu hamle, hükümetin 7 Mart'ta Columbia
Üniversitesi'ne sağlanan 400 milyon dolarlık federal fonu kesmesinin ardından
geldi. Üniversite, bu hafta ABD yetkilileri tarafından bir mektup üzerinden
daha fazla kesintiyle tehdit edilen 60 kurumdan biriydi.
ABD Eğitim Bakanlığı 10 Mart'ta 60 kuruma mektup göndererek,
"antisemitik taciz ve ayrımcılık" nedeniyle soruşturma altında
olduklarını bildirdi ve bu kurumları "Yahudi öğrencileri
korumazlarsa" olası kolluk kuvvetleri müdahalesiyle tehdit etti.
Columbia, Harvard ve Princeton gibi önde gelen kurumlar,
bildirimi alan okullar arasındaydı. 60 okulun tamamı ABD'nin federal
fonlarından yararlanıyor.
Mektupta, eğitim bakanlığının üniversitelere
"kampüsteki Yahudi öğrencileri, kampüs tesislerine ve eğitim fırsatlarına
kesintisiz erişim dahil olmak üzere
koruma" zorunluluğu getirdiğini vurguladığı Sivil Haklar Yasası'nın VI.
Maddesi'ne atıfta bulunuldu.
Eğitim Bakanı Linda McMahon'ın mektupta şu ifadeleri
kullandığı aktarıldı: "Bakanlık, seçkin ABD kampüslerinde eğitim gören
Yahudi öğrencilerin, bir yıldan uzun süredir kampüs hayatını ciddi şekilde
aksatan amansız antisemitik patlamalar ortasında güvenlikleri için
endişelenmeye devam etmelerinden derin bir hayal kırıklığı duymaktadır.
Üniversite yöneticileri daha iyisini yapmalı."
Öncesinde, 7 Mart'ta Eğitim Bakanlığı, "Yahudi
öğrencileri antisemitik tacizden korumadaki başarısızlık" nedeniyle
Columbia'ya 400 milyon dolarlık bir fon kesintisi uygulandığını duyurmuştu.
Okul, geçtiğimiz yıl İsrail'in Gazze'ye yönelik savaşının
tırmanmasıyla ABD'yi kasıp kavuran kampüs protestoları dalgası sırasında önemli
bir merkezdi. 30 Nisan'da bir grup öğrenci, personel ve mezun, üniversitenin
yönetiminin talebi üzerine New York polisi tarafından zorla boşaltılmadan önce
kampüsteki Hamilton Hall binasını işgal etmişti.
Columbia, eğitim departmanından gelen mektuba ilişkin
kamuoyuna açıklama yapmadı.
Ancak, Columbia'nın geçici rektörü Katrina Armstrong, 10
Mart'ta personel ve öğrencilere yaptığı açıklamada, fon kesintilerinin
"Üniversitenin araştırma ve kritik işlevlerini" etkileyeceğini ve
personelin ve öğrencilerin de bundan etkileneceğini ifade etti. Üniversitenin 6
milyar doları aşan yıllık işletme maliyetlerinin yaklaşık dörtte biri federal
hibelerle karşılanıyor.
Ardından dün Columbia, geçen yılki Hamilton Hall
protestosuna katılan öğrencilerin üniversitenin soruşturmalarının ardından
birden fazla yıl uzaklaştırma veya tamamen ihraç aldıklarını duyurdu. Aylarca
süren soruşturma süreci okulun Üniversite Yargı Kurulu tarafından yürütüldü ve
katılan her öğrenci için duruşmalar yapıldı.
Üniversite, "Columbia, Üniversitenin Kurallarını ve
Politikalarını uygulamaya ve disiplin süreçlerimizi iyileştirmeye
kararlıdır" açıklamasında bulundu.
Yönetim, o zamandan beri mezun olan diğer öğrencilerin
derecelerinin de iptal edileceğini ekledi. Yargı kurulu tarafından yaptırım
uygulanan öğrencilerin isimleri ve kesin sayıları açıklanmadı.
The Associated Press haber ajansına göre, üniversite
yetkilileri tarafından birkaç öğrenciye daha Filistin halkını destekleyen
sosyal medya mesajı paylaştıkları veya "izinsiz" protestolara
katıldıkları için soruşturma altında oldukları bildirildi.
Üniversitenin yayını Columbia Daily Spectator'da geçtiğimiz
ay yayınlanan bir görüşte, bir öğrenci işçi grubu üniversitenin liderliğini bir
tavır almamakla suçladı.
Görüş yazısında “Columbia Öğrenci İşçileri size Columbia'nın
vatandaş olmayan öğrencileri, öğretim görevlilerini ve personelini koruyacağına
dair güvence isteyen bir mektup gönderdi. Buna karşılık ofisinizden tamamen
farklı bir konuya atıfta bulunuyormuş gibi görünen belirsiz bir yanıt aldık.
Columbia topluluğu için ayağa kalkmak yerine, Üniversitenin yönetimi bu
tehditlere seyirci kaldı veya daha kötüsü, bu tehditleri hızlandırdı ve mümkün
kıldı” ifadeleri yer aldı.
The New York Times'ın haberine göre, Columbia Üniversitesi
yetkilileri bu hafta kurumun gazetecilik okulundaki öğrencileri sosyal medyada
paylaşım yapmamaları konusunda uyardı. ABD vatandaşı olmayanlar özellikle Gazze
veya Ukrayna hakkında yayın yapmaktan kaçınmaları konusunda uyarıldı.
Gazetecilik okulunun dekanı Jelani Cobb öğrencilere, “Sosyal
medya sayfanız varsa, Orta Doğu ile ilgili yorumlarla dolu olmadığından emin
olun” dedi ve ekledi: “Kimse sizi koruyamaz… bunlar tehlikeli zamanlar.”
Göstericiler, 12 Mart 2025'te New York'ta Filistinli
Columbia Üniversitesi lisansüstü öğrencisi Mahmud Halil'in gözaltına
alınmasıyla ilgili yapılan duruşma sırasında pankartlar taşıdı.
Yetkililer ayrıca Filistin yanlısı gösterilere katılan
öğrencilere doğrudan baskı uyguladı.
Aralık ayındaki mezuniyetine kadar üniversite yetkilileriyle
öğrenci müzakerecisi olarak görev yapan Columbia öğrencisi Mahmud Halil, 11
Mart Cumartesi günü göçmenlik yetkilileri tarafından gözaltına alındı.
Bir Filistinli olan Halil, Suriye'de büyüdü. ABD'de daimi
ikametgahı var ve bir ABD vatandaşıyla evli. Ancak şimdi sınır dışı edilme
tehlikesiyle karşı karşıya. Halil'in avukatı Amy Greer, gazetecilere, Göçmenlik
ve Gümrük Muhafaza (ICE) ajansı yetkililerinin onu gözaltına almak için
geldiğinde Columbia Üniversitesi'nden tuttuğu evinde olduğunu kaydetti.
Halil'in gözaltına alınmasının ardından Truth Social
platformunda paylaşım yapan Trump, bunun "birçok tutuklamanın ilki"
olacağını belirtti.
ABD Kongresi'ndeki Cumhuriyetçiler, Hamilton Hall etkinliğinden
bu yana Columbia'nın disiplin sürecini takibe aldı ve bu süreçte baskı
uyguladı. Cumhuriyetçi temsilciler, kuruma Şubat ayında yazdıkları bir mektupta
Columbia'nın kampüs protestolarına katılan öğrencilerin kayıtlarını teslim
etmesini veya fon kesintileriyle karşı karşıya kalmasını talep etmişti.
Bu hafta, Halil'in yanı sıra Columbia ve bağlı Barnard
College'daki ismi açıklanmayan yedi öğrenci, Manhattan'daki bir federal
mahkemede, ABD kongre komitesinin kurumlardan öğrenci kayıtlarını almasını
kalıcı olarak engellemek için dava açtı.
Bu arada, protestocular Halil'i desteklemek için
toplandılar. Dün, New York'taki Trump Tower'ın lobisini "Mahmud'u serbest
bırakın" yazılı pankartlarla dolduran onlarca gösterici polis tarafından
tutuklandı/sol