Gündeme dair çeşitli açıklamalarda bulunan AKP'li
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsrail'in Filistin'e yönelik katliamlarına
değindi ve İsrail'i "terör devleti" olarak nitelendirdi.
Heyet Tahrir'uş Şam (HTŞ) öncülüğündeki cihatçı çetelerin
Suriye'de iktidarı ele geçirdiği günden "8 Aralık Devrimi" diye
bahseden Erdoğan, bölgede kalıcı istikrarın tesisine yönelik fırsatların heba
edilmesine izin verilmeyeceğini ifade ederek, "Soğuk kanlılığımızı,
sabrımızı, meseleleri diyalog yoluyla çözme tavrımızı kimse yanlış anlamamalı,
yanlış yorumlamamaları, sükunetimiz birilerini çok hatalı heveslere
sürüklememelidir" dedi.
Erdoğan, Türkiye'nin Avrupa Birliği hedefinden
vazgeçmediğini ve üyelik sürecini ilerletme konusunda "hazırlı ve kararlı
olduklarını" da söyledi. AB'den somut adımlar beklediğini ifade eden
Erdoğan, savunma sanayiine vurgu yaparak "Güçlü bir savunma sanayii
olmadan, güçlü bir dış politika olmaz" şeklinde konuştu.
AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 4. Antalya
Diplomasi Forumu'nda gündeme dair çeşitli açıklamalarda bulundu.
Diplomasinin insana dair girişimci ve geleceğe yönelik plan
yapabilme kabiliyetini daha fazla öne çıkarmak gerektiğini savunan Erdoğan,
daha öncesinde de çeşitli gündemlerde tekrarladığı "Dünya beşten büyüktür,
çünkü insanlık beşten büyüktür" sözlerini kullandı ve "Bu tespiti
yaparken amacımız böyle bir anlayışın hakim kılınmasıdır" dedi.
"Türkiye sahip olduğu tecrübe, tarihi beşeri, kültürel
zenginlik ve derinlik dolayısıyla dünyaya bu mesajı en rahat verebilecek
ülkelerden biridir" diyen Erdoğan, "Biz çatışmanın değil uzlaşmanın,
ittifakın ve istikrarın olduğun bölgede yaşamak ve geleceğe böyle bir dünya
bırakmak istiyoruz" iddiasında bulundu.
İsrail'in Filistin'e yönelik katliamlarına değinen Erdoğan,
İsrail'i "terör devleti" olarak nitelendirdi. Erdoğan, İsrail'e
ilişkin şöyle konuştu:
"Savaşta dahi olsa meşru bir devlet böyle hareket
eder mi? Bunun adı devlet terörü değil midir? İsrail terör devletidir, başka
adı olamaz. İsrail, Filistinlilere ikinci Nekbe felaketi yaşatmaya
çalışmaktadır. İsrail her seferinde daha kanlı saldırılara girişmektedir.
Gazzeli ve Filistinli kardeşlerimize terörist diyerek
işlediği katliamları meşrulaştırmak niyetindedir. Filistin halkının
mücadelesine kimse terörizm diyemez. Filistinli kardeşlerimiz 7 Ekim 2023'ten
beri topraklarını savunarak insanların iftiharı olmuşlardır.
Ateşkes çabaları sabote edildikçe, bölgemize kalıcı
barışın gelmesi zordur. Barış iki devletli çözümle olur. Başkenti Doğu Kudüs
olan özgür Filistin Devletinin kurulmasına bağlıdır. Uluslararası toplumun tüm
üyelerini bir kez daha Filistin halkının yanında olmaya davet ediyorum."
Heyet Tahrir'uş Şam (HTŞ) öncülüğündeki cihatçı çetelerin
Suriye'de iktidarı ele geçirdiği gün için "8 Aralık Devrimi" diyen
Erdoğan, "Sadece Suriye'de değil, tüm bölgemizde kalıcı istikrarın
tesisine yönelik yakalanan fırsatın heba edilmesine izin veremeyiz" diye
konuştu.
Erdoğan, "Soğuk kanlılığımızı, sabrımızı, meseleleri
diyalog yoluyla çözme tavrımızı kimse yanlış anlamamalı, yanlış
yorumlamamaları, sükunetimiz birilerini çok hatalı heveslere
sürüklememelidir" dedi ve "Biz dış politikada gizli niyetlerle değil
ilkelerle hareket eden bir ülkeyiz" iddiasında bulundu.
Suriye'nin toprak bütünlüğüne dair ABD Başkanı Donald Trump
ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin başta olmak üzere anlayış birliği içinde
ve diyalog halinde olduklarını söyleyen Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"Suriye hükümeti ile aramızdaki mutabakatlar
çerçevesinde gerekli bütün adımları atmayı kararlılıkla sürdüreceğiz. Türkiye
üç kıtanın merkezinde yer alan bir ülkedir. Biz Avrupa ülkesi olduğumuz kadar
bir Asya ve Afrika ülkesiyiz. Bu üç kıtanın tüm halkları ile aramızdaki bağları
daha da ileri taşımanın, komşuluk hukukunu geliştirmenin mücadelesini
veriyoruz.
Yeniden Asya açılımımızla Asya ülkeleriyle siyasi temas
ve istişareleri her geçen gün artırıyoruz. Keza Afrika ortaklık politikamızla
kazan kazan yaklaşımıyla iş birliğimiz gelişiyor. Doğu Akdeniz ve Ege’de barış
ve istikrarın devamını amaçlıyor. Komşumuz Yunanistan ile olumlu atmosferin
muhafazası için çalışıyoruz."
4. yılına giren Rusya-Ukrayna Savaşı'nın adil ve
sürdürülebilir bir barışla sona ermesi hedefimiz. İlk günden beri muhafaza
ettiğimiz dengeli tutumumuzu aynı şekilde sürdüreceğiz."
Erdoğan, "Türkiye’nin AB hedefinden uzaklaştığına dair
iddia ve eleştirilerin bizim nazarımızda hiçbir geçerliliği yoktur" dedi
ve şu ifadeleri kullandı:
Bugün kimi Avrupa ülkeleri bundan üç çeyrek asır önce
AB’ye hayat veren ufkun, cesaretin, stratejik bakış açısını maalesef ortaya
koyamıyor.
AB mevcut sınamaların üstesinden gelmek istiyorsa buna
göre davranmalı bagajlarından kurtulmalı ve Türkiye tam üye olana kadar
birlikteki sandalyesine bir an önce kavuşmalıdır. Biz üyelik sürecini ilerletme
noktasında hazırız ve kararlıyız. AB'den somut adımlar atmasını bekliyoruz.
Güçlü bir savunma sanayii olmadan, güçlü bir dış politika olmaz. Türkiye olarak
bugünkü özgüvenimizi, savunma sanayii alanındaki atılımlarımıza borçluyuz.
Bugün bu alanda yüzde 80 seviyesinde yerlilik oranına
ulaştık. Böylece kendi göbeğimizi kendimiz keser duruma geldik.
Silahlı-silahsız, insansız hava araçlarımız gemilerimiz, tanklarımız, roket ve
füzelerimizin yanı sıra pek çok yeteneğimizle kendi ihtiyaçlarımızı
karşılamanın çok ötesine geçtik.
ABD ile 100 milyar dolarlık ticaret hedefimize büyük önem
veriyoruz. Başkan Trump’ın ikinci döneminde kendisi ile olan yakın
dostluğumuzun katkısı ile Amerika ile ilişkilerimizin her alanda serpileceğine
inanıyorum."