Gazze'nin sistematik yıkımının, halkının aç bırakılmasının ve İsrailli yetkililerin bu niyetlerini açıkça beyan etmelerinin soykırımcı davranışın kanıtı olduğunu vurgulayan Albanese, şunları kaydetti:

"Bu soykırım. İnsanların bu kelimeden rahatsız olduğunu biliyorum ama buna başka ne diyebiliriz ki? Sadece son iki ayda, her hafta 400 kişi öldürüldü. Politikacılar neden öldürülmeleri gerektiğini açıkladıktan sonra çocuklar öldürülüyor. Bu tam yıkım. Bu soykırım değilse, o zaman nedir?"

Gazze'de gazetecilerin gerçekleri söyledikleri için öldürüldüğünü belirten Albanese, medyanın Filistinliler hayattayken orada yaşananlara ses çıkarması gerektiğinin altını çizerek, onların hayatlarını kaybetmesinin ardından gündem olmalarını eleştirdi.

Katil İsrail'in Gazze'deki saldırılarını "meşru müdafaa" olarak çerçevelendirmeyi kesin şekilde reddeden Albanese, "Uluslararası Adalet Divanı (UAD), 7 Ekim 2023'ten önce İsrail'in yasa dışı işgal ettiği topraklarda savaş açma hakkı olmadığına karar vermişti. Yani hayır, bu meşru müdafaa değil." ifadelerini kullandı.

Albanese, AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ve AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas gibi Birlik yetkililerinin İsrail ile ilişkilere her zamanki gibi devam etmesini "suç ortaklığı" olarak değerlendirerek, şöyle devam etti:

"AB yetkilileri savaş suçlarına ortak olma suçlamasıyla karşı karşıya kalmalı. Bu üst düzey AB yetkililerinin ve diğerlerinin, İsrail'in Gazze'ye 19 aydır süren saldırısına destek verdikleri için savaş suçlarına ortak olma suçlamasıyla karşı karşıya kalmalarını talep ediyorum. Bu, cezasız kalamaz."

Siyonist İsrail'in, Gazze'nin yanı sıra işgal altındaki Batı Şeria'da da dünya liderlerinin suç ortaklığıyla gerçekleştirdiği "soykırım ve etnik temizliğini" kınayan Albanese, Filistinli çocukların öldürülmemesi çağrısında bulundu.

Albanese, İsrail'in askerlerini Filistin topraklarından çekmesi, Filistin kaynaklarını sömürmeyi bırakması, hava sahası, kara ve deniz üzerindeki kontrolü sona erdirmesi ve 57 yıllık yasa dışı işgalin ardından tazminat ödemesi gerektiğinin altını çizdi.