Toplantıda, İsrail ile ABD'nin Uluslararası Atom Enerjisi
Ajansı (UAEA) denetimi altındaki nükleer tesislere saldırısına ilişkin,
"Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı ve Genel Müdürü'nün (Rafael Grossi)
saldırıyı kınamamış olmasından üzüntü duyuyoruz. Gerçek şu ki bu saldırılarda
İran tesisleri ciddi şekilde hasar gördü ancak daha da önemlisi, Nükleer
Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması ve uluslararası hukuk ve kurallar
saldırıya uğradı ve zarar gördü." dedi.
Irakçi, sözlerine şöyle devam etti:
"Yaşanan gelişmeler ve değişimler nedeniyle bundan
sonra Meclis yasalarına göre, İran'ın Ajans ile tüm faaliyetleri ve işbirliği
Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi aracılığıyla yürütülecek ve Ajansın talepleri,
İran'ın çıkarları doğrultusunda her bir vaka için ayrı ayrı incelenecek,
değerlendirilecek ve yanıtlanacaktır."
İran'ın nükleer silah üretimine yönelmediğini ve İmam
Hamanei fetvası, İslami ve insani açıdan yönelmeyeceğini söyleyen Irakçi,
"Nükleer silahlara yönelmeyi düşünseydik, daha önce harekete geçerdik veya
belki de şu anda en iyi bahaneye sahip olurduk ancak İslami ilke ve inançlara
bağlılığımız böyle bir yola girmemizi engelliyor." diye konuştu.
Irakçi, “İran, savaştan üstün bir direnişle galip çıktı.
Bayrağı yüksekte olan bir galip, doğal olarak hiçbir görüşmeden korkmaz.
Müzakere için en iyi zaman askeri bir saldırıyı başarıyla atlattıktan
sonradır." ifadelerini kullandı.
ABD'den müzakerelerin yeniden başlatılması için aracılar
üzerinden birkaç kez mesaj aldıklarını aktaran Irakçi, İran'ın görüşmelerin
askeri bir seçeneğe yol açmayacağına dair güvenceler aldığını ve bu seçenekleri
gözden geçirmekte olduklarını belirtti.
Irakçi, "Nükleer programımız hakkında müzakereye her
zaman hazır olduğumuzu belirttik ve gelecekte de müzakereye hazır olacağız.
Ancak müzakerelerin yeniden başlaması halinde bu sürecin savaşa yol açmayacağından
emin olmamız doğaldır.
Şimdi, ABD veya diğer ülkeler müzakerelerin yeniden
başlatılması yönünde bir talepte bulunuyorsa öncelikle bu tür eylemlerin
tekrarlanmayacağına dair ciddi bir garanti verilmelidir” dedi.
İran'ın uranyum zenginleştirme hakkının tanınmadığı bir
anlaşmayı kabul etmeyeceklerini dile getiren Irakçi, "Herhangi bir diyalog
sürecinde, İran halkının nükleer konudaki haklarına, zenginleştirme hakkı dahil
olmak üzere, tam olarak saygı gösterilmesi gerektiğini açıkça vurgulamalıyım.
Zenginleştirme hakkının tanınmadığı hiçbir anlaşmayı kabul etmeyeceğiz."
dedi.
Irakçi, müzakerelerin yalnızca "İran'ın nükleer
programının barışçıl niteliğine dair güvence verilmesi karşılığında
yaptırımların kaldırılması" konusunda yapılacağını ve ABD ile bazı
Avrupalı ülkelerinin talep ettiği şekilde İran'ın füze programı gibi askeri ve
savunma kapasitesinin müzakere konusu olmayacağını ifade etti.