Barrack'ın Vukuatları Bitmiyor

GİRİŞ: 11.08.2025 21:54      GÜNCELLEME: 11.08.2025 21:54
Rasthaber -  Amerika Birleşik Devletleri’nin Ankara Büyükelçisi Tom Barrack, Patrik Bartholomeos ile bir araya geldi. Büyükelçilikten yapılan açıklamada, görüşmede Patrik’in önümüzdeki dönemde gerçekleştireceği ABD ziyareti üzerine görüş alışverişinde bulunulduğu belirtildi.

 ABD Büyükelçiliği’nin resmi X (Twitter) hesabından yapılan paylaşımda, “Bugün Ekümenik Patrik Bartholomeos I ile bir araya gelmekten onur duyduk. Kendisiyle, önümüzdeki dönemde Amerika Birleşik Devletleri’ne yapacağı ziyareti konuştuk” ifadelerine yer verildi.

Barrack’ın “Ekümenik” ifadesini kullanması dikkat çekerken gönderi tepki çekti.

Patrik Bartholomeos’un ABD ziyaretinde dini liderler, diplomatik yetkililer ve diasporayla temaslarda bulunması bekleniyor.

EKÜMENİKLİK KELİMESİNİN ANLAMI

Ekümeniklik daha çok Hristiyan aleminde kullanılan bir kelime. Farklı din grupları ve mezhepler arasında birlik kurmayı hedefler. Ortodokslar, Katolikler ve Protestanlar Ekümeniklik ve Ekümenizm kavramlarını farklı şekilde yorumlamakta. Örneğin, Protestanlar için temel anlamda bir dini birliğin sağlanması yeterliyken; Katolikler tüm kiliselerin kendi çatıları altında toplanmasını talep eder. Ortodokslar ise Ekümenizme karşı çıkarak tek kilisenin kendileri olduğunu ve tüm kiliselerin kendilerine bağlanmasını istemekte.

Dünya Patriği anlamına da gelen 'Ekümen' kavramı, tarihte ilk kez Yavuz Sultan Selim (Osmanlı İmparatorluğu) döneminde ortaya çıkmıştır. Sultan Selim'in Mısır'ı fethinden sonra İskenderiye ve Antakya Patrikleri İstanbul'daki Patrikliğe bağlanmış ve buradaki yönetim de kendilerini 'Dünya Patriği' yani; 'Ekümen' olarak ilan etmiştir.

Ancak günümüzde 'Ekümen' veya 'Ekümenik' diye bir kavram yoktur.

Fener Rum Patrikliği'nin himaye ettiği alan Gökçeada, Bozcaada ve İstanbul ile sınırlıdır. Hukuki anlamda da Fener Rum Patrikhanesi'nin 'Ekümenik' iddiasının geçerliliği bulunmamaktadır.

LOZAN’A AYKIRI

Lozan Barış Antlaşması'nın azınlıklarla ilgili hükümleri incelendiğinde azınlıklara özel bir imtiyaz verilmediği görülür. Türk uyruğundan sayılan gayrimüslimlerin kanun ve hukuk düzeni önünde eşitliği esas alınmıştır. Azınlıklar meselesi Lozan Konferansı'nda ciddi, tartışmalı geçmiştir. Azınlıkların Türk kanunlarına tabii olduğu, hiçbir ayrıcalıklarının olamayacağı ve Türk Milli Hükümeti'nin korunmasının yeterli olduğu kayda alındı.

Antlaşmanın 42. maddesi ile gayrimüslim azınlıklar yararına olarak kabul edilen şahsi haklar ile aile hakları, Medeni Kanunumuzun yürürlüğe girmesi ile önem ve anlamını yitirmiştir. Böylece Patrikhanelerin dünya işlerinde ve azınlıkların şahsi muamelelerinde hiçbir yetkileri kalmamıştır. Lord Curzon'un 13 maddelik teklifi İsmet Paşa tarafından reddedildi. Antlaşmanın maddelerinde, Birinci Meclis’in en çok tepki gösterdiği noktalardan biri, “Batı Trakya Türklerinin Yunanlıların eline bırakılması ve Patrikhane’nin İstanbul’da kalmasının kabul edilmesi” olmuştur.

Lozan Antlaşmasının “Azınlıkların Korunması” başlığı altındaki maddelerinde, Rum Patrikhanesi ne ismen, ne de özel bir şekilde zikredilerek yer almıştı. Söz konusu maddeler, Müslüman olmayan Türk vatandaşlarının din ve ibadet hürriyetleri, din ve ibadet yerleri ile ilgilidir. Ortodoks Patrikliğinin bir dini kurum olarak Antlaşmada herhangi bir teminat ve koruma altına sokulmamıştır.

İLK SKANDALI DEĞİL

ABD’nin Ankara Büyükelçisi Tom Barrack, Türkiye için “Osmanlı millet sistemi en iyi modeldir” sözleriyle tartışma yaratmıştı.

Büyükelçi Barrack, yaptığı açıklamada Osmanlı dönemindeki gayrimüslim ve Müslüman toplulukların kendi dini liderlikleri altında idare edildiği “millet sistemi”ni övgüyle anarak, “Türkiye için en uygun yönetim biçimi” olarak değerlendirmişti.

Açıklamanın ardından ilk tepki CHP Genel Başkanı Özgür Özel’den gelmişti.

Özel, sözleri “ipe sapa gelmez” olarak nitelendirerek, “Türkiye’yi istikrarsızlığa sürüklemek isteyen bu sorumsuz sözleri reddediyoruz” demişti.

Odatv

 

YORUMLAR

REKLAM

İLGİLİ BAŞLIKLAR

REKLAM