Düşünülenin aksine, Kerbela ve Aşura kültürü yalnızca Şiiler
ve Şii kültürüyle ilgili bir kavram değil, Filistin direnişi de dâhil olmak
üzere birçok grup, ulus ve ülkenin kültüründe kökleri olan bir kavramdır.
Filistin direnişinin Kerbela direnişinden etkilendiğini gösteren birçok neden
vardır.
Amerikan gazetesi Wall Street Journal yayınladığı bir
raporda, Hamas’ın Gazze Şeridi'ndeki lideri şehit Yahya Sinvar’ın, el-Aksa
İntifadası sırasında bu hareketin Gazze Şeridi dışındaki karar alma çevrelerine
yazdığı mektuplara değiniyor. Gazetenin haberine göre, Yahya Sİnvar bu
mektuplardan birinde Siyonist düşmanla müzakere ve savaş sürecinden bahsederken
Kerbela'ya değiniyor ve şöyle diyor: ‘Başladığımız yolda devam edeceğiz, barış
ve müzakere yok; ya kazanırız ya da Kerbela yaşanır.’
Filistin İslami Cihat Hareketi Genel Sekreteri Ziyad Nahle,
Mart 2024'te şehit Hacı Kasım Süleymani'yi anarken İran İslam Cumhuriyeti
yetkilileriyle yaptığı bir toplantıda, İran İslam Cumhuriyeti'nin Filistin
meselesine verdiği desteği takdir ederek şunları söyledi: ‘Bugün Gazze'de
yaşananlar aslında Kerbela olayının bir tekrarıdır. Tüm zorluklara ve
komplolara rağmen, Gazze halkı ve direniş güçleri, eşsiz azimleriyle, Amerika'nın,
Siyonist rejimin ve destekçilerinin direnişi yok etme planını boşa çıkarmayı
başardılar.’
Kerbela kültürünün etkisinin bir başka örneği de İslami Cihat hareketinin Batı Şeria'daki liderlerinden biri olan şehit Şeyh Hızır Adnan'ın dikkat çekici açıklamalarıdır. Şeyh Hızır Adnan, Aşura'ya dair anlayışının ve inancının derinliğini gösteren etkileyici konuşmalarında şöyle diyor: ‘Eğer Hüseyni şehadet yolunda değilseniz, Zeynep olun ve bu medya ve iletişim yoludur, topraklarımızı ve kutsallarımızı ve özgürlük, gurur ve onur hakkımızı savunmak için yapabileceğimiz en asgari şey budur.
Basil el-Arac, Filistin halkının ve tarihinin genç
şehitlerinden biridir. Şehit el-Arac yazılarından birinde şöyle diyor: ‘Annem vesilesiyle
savaşçı peygamberi barış arayan peygamberden daha çok sevdim. Annem beni
emzirirken bana Ehli Beyt'e olan sevgiyi, Ehli ‘Beyt’in dostlarıyla dostluğu ve
düşmanlarıyla düşmanlığı öğretti. Beni emzirirken bana annesinden,
büyükannesinden ve büyükannesinin annesinden nesilden nesile Hüseyin'in (a.s) başına
gelenleri öğretti. Hüseyin'e (a.s) ve Hüseyin'in (a.s) ailesine selam olsun.
Onun “Heyhat Minne Ziile” (Zillet Bizden Uzaktır) şeklindeki son sözleri
hayatımızın ve ölümümüzün yolunu aydınlatsın.
Filistin İslami Cihat hareketinin kurucusu olan şehit Fethi Şikaki’nin İslam İnkılabına olan yakınlığı onun birkaç kez İran'ı seyahat etmesine neden oldu. Merhum İmam'ın (r.a) yakın dostu olan Ayetullah Reyşehri, anılarında bu toplantılardan birini anlatırken şöyle yazıyor: ‘Ayetullah Hamanei, Dr. Şikaki'yi bir gece evine davet etti. Orada bulunanalardan biri Fethi Şikaki'ye, “Direniş konusundaki bakış açınızın başarısına ne kadar güveniyorsunuz?” diye sordu. Fethi Şikaki, herkesi şaşırtan bir cevap verdi ve şöyle dedi: ‘Biz bunu düşünmüyoruz bile!" Biz başarımızı ve zaferimizi Hüseyin'in (a.s) yolunu seçmekte görüyoruz. Amacımız ilahi görevimizi yerine getirmektir.’
Ünlü Filistinli şair Mahmud Derviş’in tanıtılmaya ihtiyacı
yoktur. Onun İslami olmayan ideolojisine rağmen, Kerbela kavramı şiirlerinde
açıkça görülmektedir. Bu, Kerbela'nın Filistin halkının kimliği ve kültüründe
derin bir şekilde var olduğunun açık bir işaretidir. Bunlar arasında, Mahmud
Derviş’in “Sana Bakıyorum” adlı kasidelerinden birinden bahsedebiliriz. Mahmud
Derviş bu kasidesinde şöyle diyor: “…ve sana baktığımda... Kerbela'yı
görüyorum.”
Ünlü Filistinli şair Ahmed Dahbur, Kerbela'ya olan içten duygularını dile getirdiği “Kerbela'ya Dönüş” başlıklı bir şiire sahiptir. Ayrıca Filistin'e ihanet eden yöneticileri kınamakta ve şöyle söylemektedir: ‘Kerbela'yı satanlar şimdi Filistin'i satmaya ve bölmeye çalışıyor, ancak Kerbela'dan ilham alan Filistin halkı onlara teslim olmayacak ve teslim bayrağını çekmeyecektir.’
Mahmud Muhammed Zakut’un şehadetinden sonra annesi bir
mektupta şöyle yazmıştı: ‘Kendimizi İmam Hüseyin'in yolunda görüyoruz, çünkü
İmam Hüseyin bize cihad, fedakârlık, sadakat ve istikbar ve zalimlere karşı
direniş dersini verdi. Bizim demek istediğimiz şu ki, Allah yolunda şehadet
bizim için bir şeref kaynağıdır, Filistin Kerbela'dır ve günümüzün Aşura’sıdır.’
Ramallah'taki Sarda Camii'nin imamı Şeyh Muhammad Rabie, Aşura günü vaazının bir bölümünde şöyle diyor: ‘Aşura, mazlumlara yardım günüdür, zulüm direklerinin Cennet gençlerinin efendisini öldürdüğü gündür, Allah Hüseyin'i (a.s) öldüren ve buna rıza gösteren herkese lanet etsin.’
Aksa Tufanı Operasyonu sırasında medyada Aşura ve
Kerbela'nın Filistin halkını ve Filistin'i ne kadar etkilediğini açıkça
gösteren birçok sahne yeniden yayınlandı. Örneğin; İki oğlu Siyonist rejimin
vahşi saldırılarında şehit edilen bir anne şöyle feryat etmektedir: “Siz
öldürülen ve katledilen Hasan ve Hüseyin'den daha değerli değilsiniz... Elveda
oğullarım.”
Ya da evi yıkılan ve medyaya seslenen bir adam şöyle
söylemektedir: “Vallahi Gazze, zamanımızın Kerbela'sıdır. Beni Şii sanmayın. Ben
hapishanede Kerbela hakkında araştırdım.”
Daha bunun gibi Kerbela ve Aşura'nın felsefesine ve özüne
inanmanın Filistin kimliğinin tarihinin bir parçası olduğunu kanıtlayan
yüzlerce başka örnek vardır.