Hamdan, yayımladığı video kaydında, "Netanyahu
hükümeti, tüm esirlerin hayatından tamamen sorumludur. Bu, onun inatçılığı,
kibri, ateşkese yanaşmaması ve halkımıza karşı yürüttüğü soykırım ve aç bırakma
politikasından kaynaklanıyor" ifadelerini kullandı.
Hamdan ayrıca, Netanyahu'nun, esir asker Evyatar David'in
durumundan da sorumlu olduğunu belirtti. Hamdan, bu durumun, Gazze'ye uygulanan
kuşatma, gıda, su ve ilaç girişinin engellenmesiyle doğrudan bağlantılı
olduğunu söyledi.
7 Ekim 2023'ten bu yana esir olan katil İsrailli askerlerin
Hamas tarafından insani koşullarda tutulduğunu ve bu durumun serbest bırakılan
İsrailli esirlerin kendi ifadeleriyle de doğrulandığı bilgisini veren Hamdan,
"Onlar halkımız ne yiyorsa onu yiyor, ne içiyorsa onu içiyor." dedi.
Hamdan, Hamas'ın esirlere yönelik muamelesinin İslam'ın
ilkelerine uygun olduğunu, tüm insani ihtiyaçların Gazze halkının imkanları
ölçüsünde karşılandığını da sözlerine ekledi.
Soykırımcı İsrail'in hapishanelerinde tutulan Filistinli
esirlere ise "vahşi işkence, aşağılayıcı muamele ve yavaş ölüme varan
uygulamaların" yapıldığını belirten Hamdan, bu durumun Gazze'deki İsrailli
esirlerle büyük bir tezat oluşturduğunu vurguladı.
Son olarak Hamdan, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne
çağrıda bulunarak, "soykırım savaşının durdurulması, İsrail'in Gazze'den
çekilmesi, sınır kapılarının yardımlara açılması ve esirlere yönelik ihlallerin
sona erdirilmesi yönünde bağlayıcı kararlar alınmasını" talep etti.