Suriye’deki "Uli'l-Ba's" Grubu: Suriye Merkezî Devleti Düşmüştür

GİRİŞ: 05.08.2025 10:06      GÜNCELLEME: 05.08.2025 10:06
Rasthaber -  Suriye’deki "Uli'l-Ba's" grubunun komutanı, ilk kamuya açık konuşmasında "Suriye merkezî devletinin düştüğünü" ilan ederek genel seferberlik çağrısında bulundu. 

"Ebu Cihad Rıza" adıyla tanınan askerî komutan, "Suriye İslamî Direnişi – Uli’l-Ba’s" teşkilatının kuruluşunun ilan edilmesinden aylar sonra ilk kez kamuoyu önüne çıkarak kapsamlı bir konuşma yaptı ve bu konuşmada "Suriye merkezî devletinin düştüğünü" ilan etti.

“Uli’l-Ba’s” ifadesi, siyasî ya da askerî söylemlerde genellikle zorlu mücadeleye hazır, güçlü irade sahibi insanlardan oluşan bir grubu ifade eder. Direniş konuşmaları gibi metinlerde, işgale ya da zulme karşı savaşma, direnme ve teslim olmama ruhunu vurgulamak için bu ifade kullanılır.

Ebu Cihad Rıza liderliğindeki bu yeni askerî grup, Suriye’ye ve halkına yönelik iç ve dış tehditlere yanıt olarak kurulmuştur.

Suriye Merkezî Devleti Düşmüştür
Ebu Cihad Rıza, Şam’daki mevcut hükümeti sadece "bir araç" olarak nitelendirerek, bölgesel ve uluslararası güvenlik servisleri tarafından yönlendirildiğini söyledi ve konuşmasını, özellikle Suriye halkına, subaylara ve Arap Suriye Ordusu’nun mensuplarına yönelik genel seferberlik çağrısıyla bitirdi.

"Suriye İslamî Direnişi – Uli’l-Ba’s Genel Komutanlığı" başkanı olan Ebu Cihad Rıza, konuşmasına "hükümetin kurumlar üzerindeki egemenlik iddialarının sona erdiğini" belirterek başladı ve bu hükümetin yıllar içinde yıpranarak "çeşitli işgaller için bir vitrine" dönüştüğünü vurguladı.

Keskin bir üslupla şöyle dedi: “Açıkça ilan ediyoruz ki, Suriye merkezî bir devlet olarak düşmüştür ve Şam’daki mevcut hükümetin kendi iradesi yoktur; aksine, Türkiye, Amerika ve Siyonizm’in güvenlik aygıtları tarafından yönlendirilen bir araca dönüşmüştür. Bu aygıtlar, tüm çelişkili çıkarlarına rağmen ortak bir hedefte birleşmiştir: Direnişçi Suriye ulusal kimliğini gömmek.”

Şam’daki Kara Odalar
Bu askerî komutan, Şam’da sadece başkentte faaliyet gösteren 17 Siyonist istihbarat merkezi olduğunu iddia ettiği "kara odalar"ı suçladı ve bunların aynı milletin evlatları arasında fitne çıkarmakla görevli olduklarını söyledi.

Ebu Cihad Rıza, ülkede olanları "iç savaş" ya da "iç kargaşa" olarak nitelendirmeyi reddetti ve olup bitenin Tel Aviv, Washington, Ankara ve Moskova’nın çıkarlarının kesiştiği “merkezî ve siyonist bir plan” olduğunu vurguladı; bu planın Körfez Arap ülkeleri tarafından finanse edildiğini ve geniş çaplı istihbarat desteğiyle yürütüldüğünü belirtti.

Açıklamasında şunları da söyledi: “Bu planın hedefi, Suriye ulusunun milliyetçi iradesini kırmak, direnişi teslimiyetle değiştirmek ve izzeti bağımlılıkla yer değiştirmektir.”

Suriye’de Genel Seferberlik Çağrısı
Konuşmanın en çarpıcı kısmı, “seferberlik çağrısı” oldu. Bu askerî komutan şöyle seslendi: “Bugün, Suriye’nin yaralarının sıcaklığıyla hâlâ atan her kalp için bir seferberlik çağrısıyla başlıyorum.”

Bu çağrıda, belirli gruplara hitap ederek şöyle dedi: “Ey mücahitler, ey özgür insanlar, ey Arap Suriye Ordusu’nun evlatları ve subayları, namusun ve vatanın muhafızları… Şimdi adaletin ve yeniden saf tutmanın vaktidir. Öyleyse silahlar direniş bayrağının ardında birleşsin, şüpheli ve ithal bayraklar yere insin.”

Teşkilatın İsimlendirmesine Dair Açıklama
Ebu Cihad Rıza, teşkilatın neden bu şekilde isimlendirildiğini de açıkladı ve amaçlarının güç elde etmek değil, toprakları özgürleştirmek olduğunu vurguladı. Şöyle dedi: “Biz kendimize direniş cephesi dedik, çünkü teslim olmadık; İslamî dedik, çünkü bu din hak dindir ve toprak pazarlığına girmez; ve dedik ki Suriye’deyiz, çünkü bu toprak ne satılık, ne bölünebilir, ne de Yahudileştirilebilirdir.”

Teşkilatın Hedefleri ve Tutumu
Ayrıca şunu da belirtti: Bu teşkilat ne güç istemektedir ne de herhangi bir tarafla varoluş mücadelesi vermektedir. Tek amacı, Suriye’yi çeşitli işgallerden kurtarmak, karar alma ve millî egemenliği geri kazandırmak ve ezilenlerin üzerindeki zulmü ortadan kaldırmaktır.

Konuşmanın Sonu: Meydan Okuyucu Mesaj
Konuşmasını, işgal güçlerine yönelik meydan okuyucu bir mesajla tamamladı ve şöyle dedi: “Ey işgal ordusu ve ey doğunun ve batının despotlarının arkasında duranlar, bizim silahlarımız asla susmayacak ve bizim cephemiz asla yenilmeyecek… Kudüs’e giden yol Şam kapısından geçmektedir.”

Ve kararlı bir şekilde ekledi: “Sizinle ant içiyoruz ki, direniş yolunda kalacağız; hainlerle barışmayacağız, toprak satanlarla oturmayacağız ve ihanet edenlerin ardı sıra gitmeyeceğiz.”

 

YORUMLAR

REKLAM

İLGİLİ BAŞLIKLAR

REKLAM