Pakistanlı Düşünürden İran Halkına Mektup

GİRİŞ: 29.06.2025 16:38      GÜNCELLEME: 29.06.2025 16:38
Rasthaber -  Lahor Pencap Üniversitesi Fars Dili Bölüm Başkanı bir yazısında şöyle yazdı: "Selam olsun İran’a, bu hep diri kalan anka kuşuna ki her defasında küllerinden daha ateşli kanatlarla doğuyor."

İran halkının siyonist rejimin vatan topraklarına yönelik saldırısına karşı gösterdiği direniş ve birlik, bölge halkı arasında geniş yankı buldu. İsrail’in saldırılarının ilk günlerinde Arapça sosyal medya kullanıcılarının içeriklerine dair yapılan analizler, Arapça konuşulan ülkelerdeki kamuoyunun %76’sından fazlasının İran’ın tutumunu desteklediğini ve bunu “İslam’ın izzetine dönüş” olarak nitelendirdiğini gösteriyor.
“Arap Dünyası Kamuoyundan İran’a İsrail’e Karşı Net Destek”

Afganistan, Tacikistan, Hindistan ve Pakistan gibi çeşitli ülkelerdeki Farsça konuşan topluluklarda da İran halkıyla ortak bir hissiyat ve dayanışma dalgası gözlemlendi. Sosyal medya kullanıcılarının mesajlarına ek olarak, Farsça konuşan aydınlar ve seçkin isimler de mesaj, yazı veya şiir paylaşarak bu dayanışmayı dile getirdi ve “Fars Yurdu”ndaki kardeşlerini yalnız bırakmadı.

Bu bağlamda, Pakistan’daki Lahor Pencap Üniversitesi Fars Dili Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nasır Muhammed, İran halkına hitaben bir yazı yayımlayarak, siyonist rejime karşı elde edilen zaferi İran milletine tebrik etti. Yazısının tam metni şu şekilde:

Sevgili Dostlarıma
Kadim İran Topraklarında

Selam olsun sizlere ey güneşin ve ateşin çocukları, ey Rüstem’in ve Arash’ın mirasçıları, ey destan ve vakar ile hem nefes olanlar; ey karanlık saldırısının hengâmesinde, Siaweş gibi ateşten geçen ve alnınızı utanç ve yenilginin lekesinden uzak tutanlar.

Selam olsun cesaretinize, ki Bedir’deki Ali’nin kılıcını hatırlatır; selam olsun yiğitliğinize, ki Zülfikar gibi gecenin bağrına ışık saçtı. Zalimlik, şeytan suretinde kapılara saldırırken siz, Dâmâvend Dağı gibi dimdik, sessiz ama gür sesli durdunuz.

Ey İran! Sen yalnızca Firdevsî’nin, Hayyam’ın, Hâfız’ın yurdu değil; sen kendin uzun bir mesnevisin; her beytin bir fedakârlık ve direniş öyküsüdür. Damarlarında Kave’nin kanı akmakta; alnında ise “Ve gevşemeyin, üzülmeyin!” (Al-i İmran: 139) yazılıdır.

Ey zaferin dostları! Sizin bu başarınız yalnızca alçak bir düşmana karşı kazanılmış bir üstünlük değil; aynı zamanda uykuda olan milletler için bir uyanış çağrısıdır. Gösterdiniz ki, Zâl ve Sâm kadar yüce bir iman, toprağa olan aşkla dolu bir ruh ve güvenli bir kalple karanlığın ordusuna galip gelmek mümkündür.

Bu zaferi, kardeş halk Pakistan adına; sizinle bu acı ve bu kurtuluşta aynı duyguları paylaşan halkım adına ve şahsım adına, tatlı dilinizin ve parlak kültürünüzün aşığı, edebiyat ve irfan yolunun küçük bir hizmetkârı, sadık ve inanmış bir İran dostu olarak tebrik ediyorum.

Bu zafer, bir savaşın sonu değil; insanlık direnişi kitabında yeni bir bölümün başlangıcıdır.

Selam olsun İran’a! Bu hep diri kalan anka kuşuna ki her defasında küllerinden, daha ateşli kanatlarla doğar.

Sevgiyle, içtenlikle ve daha aydınlık bir yarına olan umutla!

 

YORUMLAR

REKLAM

İLGİLİ BAŞLIKLAR

REKLAM