Hizbullah’ı Lübnan’da etkin bir güç haline getiren ve 32 yıl
boyunca liderliğini yapan 64 yaşındaki Hasan Nasrallah ölümü sonrası dünyanın
pek çok ülkesinde eylemler başladı.
FİLİSTİN EYLEM KOMİTESİ İSRAİL’İN İSTANBUL
BAŞKONSOLOSLUĞU’NA YÜRÜDÜ
Filistin Eylem Komitesi’nin çağrısıyla İsrail ordusunun
Gazze ve Lübnan’daki saldırıları protesto edildi.
Saat 19.00’da Levent Metro Çarşı çıkışı önünde toplanan
göstericiler, ellerinde Filistin bayraklarıyla “Katil İsrail Filistin’den
defol”, “Nehirden Denize Özgür Filistin” sloganları atarak, İsrail’in Filistin
ve Lübnan’a yönelik saldırılarını protesto için İsrail Başkonsolosluğu önüne
yürüdü.
Burada yapılan açıklamada, Türkiye’nin İsrail ile yaptığı
Serbest Ticaret Anlaşması’nın ve tüm askeri anlaşmaların feshedilmesi,
diplomatik ilişkilerin de tamamen kesilmesi çağrısında bulunuldu.
İsrail’in İstanbul Başkonsolosluğu önünde okunan basın
açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
“En kısıtlı imkanlar ile dünyanın en gelişmiş silah
teknolojisine karşı mücadele bayrağını elinden düşürmeden topraklarına
sarılarak, yurtlarının özgürlüğü umudunu taşıyan milyonlarca Filistinli ve
Lübnanlı, bugün bir kez daha özgürlük, hak ve adalet mücadelesini yükseltiyor.
Dünyanın her yerinde özgürlükten ve adaletten yana olan kesimlerin Filistin ve
Lübnan halklarıyla olan dayanışması, bu mücadelenin gücünü büyütüyor.
Diğer tarafta, sömürü düzeninin bir parçası olmuş devletler
ve şirketler ise, elini kana bulanmış, soykırımı, savaş suçlarını ve her tür
insan hakkı ihlalini sürdüren siyonist işgal devletine destek veriyor ve
suçlarını mümkün kılıyor. Filistin ve Lübnan’ın sömürgeci saldırganlığa karşı
direnişlerine destek olmak istiyorsak, bize düşen görev, bulunduğumuz her yerde
sömürgecilerin bölgemizdeki eli olan İsrail’i tecrit etmek, ona güç veren her
türlü mekanizmayı engellemektir.
Bugün hala Türkiye üzerinden soykırımcı İsrail’e petrol
akmaya devam ediyor, Türkiye limanlarından ve üçüncü ülkeler yoluyla İsrail’e
askeri hammadde dahil her türlü kaynak temini sürüyor. Türk şirketler
tarafından, soykırımcı İsrail ordusuna askeri teknoloji ve elektrik gibi
stratejik hizmetler sunuluyor.
Soykırımcı İsrail’le kurulan bu stratejik iş birlikleri
Filistin ve Lübnan halklarının tepesine bomba olarak yağıyor. Bu nedenle biz
Türkiye’nin işgal devletiyle kurduğu askeri, ticari, diplomatik ve tüm
ilişkilerin kesilmesi için yürüttüğümüz mücadelemizden ve taleplerimizden
vazgeçmeyeceğiz.
İsrai’i kınama ve hamaset sözleri yetmez; bugün Filistin
halkına verilebilecek en öneemli destek, Serbest Ticaret Anlaşması’nın
feshedilmesi, tüm askeri anlaşmaların feshedilmesi ve ambargo uygulanması,
diplomatik ilişkilerin tamamen kesilmesi ve İşgal devletini tecrit etmekten
geçiyor. Filistin nehirden denize özgür olana dek mücadelemiz sürecektir.
Filistin ve Lübnan halkları kazanacak, soykırımcı İsrail yenilecek!”
FATİH'TE GAZZE DAYANIŞMA PLATFORMUNDAN İSRAİL PROTESTOSU
Gazze Dayanışma Platformu üyesi bir grup, İsrail'in Gazze ve
Lübnan'a yönelik saldırılarını Fatih'te protesto etti.
Saraçhane Parkı'nda toplanan kalabalık, Kur'an-ı Kerim
tilavetinin ardından İsrail aleyhine sloganlar attı.
"Siyonist katliam çetesinin karşısında, Lübnan
halkının yanındayız" pankartı taşıyan grup adına açıklama yapan
Murat Daras, ABD başta olmak üzere bazı ülkelerin destek verdiği İsrail'in
Gazze ve Lübnan'a saldırılarına tepki gösterdi.
Daras, İsrail’in saldırılarının Müslüman coğrafyayı tehdit
ettiğini belirterek, "İsrail, bizim coğrafyamızı kana bulamak için elinden
geleni ardına koymuyor. Sadece Müslümanların değil, tüm dünyanın bu kanserden
kurtulması gerekmektedir. Asıl meselemiz budur." diye konuştu.
Açıklamanın ardından parkta yatsı namazını kılan
katılımcılar, Gazze ve Lübnan halkı için dua ettikten sonra dağıldı.
BÜYÜKELÇİLİK KUŞATILDI
ABD'nin Irak Büyükelçiliği Iraklı protestocu tarafından
kuşatıldı.
LİZBON'DA KALABALIK MECLİS ÖNÜNDE TOPLANDI
Portekiz'in başkenti Lizbon'da da İsrail'e yönelik
protestolar düzenleniyor.
Göstericiler, şehrin merkezi noktalarından biri olan Rua
Augusta Takı'na doğru yürüyüşe geçti.
Aynı zamanda meclis binası önünde sabit bir eylem devam
ediyor. Kalabalık, İsrail'in politikalarına karşı tepkilerini dile getiriyor ve
bölgedeki gerginlik artıyor.
"DİRENİŞ DEVAM EDİYOR BİR BEDEN GİBİ BİRLİK
İÇİNDE..."
Filistin Halk Kurtuluş Cephesi (FHKC) Seyyid Hasan
Nasrullah’ın ölümü sonrası bir açıklama yaptı.
Filistin Halk Kurtuluş Cephesi açıklamasında şunları
söyledi:
"Filistin Halk Kurtuluş Cephesi, genel sekreteri,
yardımcısı, siyasi bürosu, merkezi komitesi ve tüm kadroları ile birlikte vatan
içinde ve diasporada bulunan tüm üyeleri adına, halkımıza, milletimize, Direniş
Ekseni'ne ve kurtuluş hareketine, Direnişin Seyyidi, şehitlerin efendisi ve bir
neslin ilham kaynağı olan Lübnan Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah
"Ebu Hadi"yi ve onunla birlikte Beyrut'un güney bölgesinde korkak bir
Siyonist suikast saldırısında şehit düşen kahraman direniş komutanlarının şehadetini
üzüntüyle duyurur. Bu saldırı, suçlu Amerikan düşmanı ile iş birliği içinde
planlanıp koordine edilmiştir.
Cephe, Hizbullah liderliği, kadroları ve savaşçıları ile
Lübnan halkı ve Direniş Ekseni'ndeki kardeşlerine derin dayanışmasını ifade
eder. Bu büyük ve ağır kayıptan dolayı onlara açık bir mesaj iletir:
"Sizin yaranız bizim yaramızdır, liderlerinizin kanı bizim kanımızdır ve
Direnişin Seyyidi Hasan Nasrallah’ın şehadeti, daha güçlü ve kararlı bir
şekilde aynı yolda devam edecek olan direnişin yeni bir aşamasının başlangıcını
temsil etmektedir."
Filistin, Lübnan ve tüm milletler, hatta dünya çapındaki
özgürlük hareketleri, olağanüstü bir lideri ve Arap direnişi ile dünya devrimci
hareketinin sembollerinden birini kaybetmiştir. Büyük şehit, liderlik
kavramının tüm anlamıyla mükemmel bir kişilikti. İşgale ve Amerikan düşmanına
karşı mücadelede yüksek bir konuma sahipti. Arap halklarının, özellikle
Filistin davasının haklarını savunmadaki kararlılığıyla öne çıkmış, tehditler
karşısında nadir bulunan bir cesaret sergilemiş ve bölgesel ve uluslararası gelişmeleri
öngörebilen siyasi zekasıyla tanınmıştır. Bu sayede, direnişin karşılaştığı
askeri ve siyasi en karmaşık zorluklarla başa çıkabilmiştir. Özellikle Temmuz
Zaferi ve 2000 yılında Siyonist işgalin Güney Lübnan'dan çıkarılması gibi,
direnişin elde ettiği zaferlerde belirgin izleri vardır.
Büyük şehit, direniş davasına hizmet etmeye hayatını adamış,
değerli olan her şeyden fedakârlık etmiş, en önemlisi ise işgale karşı
kahramanca bir savaşta şehit düşen en büyük oğlu Hadi’yi kaybetmiştir. Bu,
sadakat ve fedakârlık konusunda örnek bir model teşkil etmiştir.
Şehit Nasrallah’ın etkisi yalnızca Lübnan sahasıyla sınırlı
kalmamış, bölgenin tamamında bir direniş sembolü ve Filistin direniş gruplarına
destek veren merkezi bir lider haline gelmiştir. Filistin direnişine, lojistik
destek, askeri eğitimler ve silahlar da dahil olmak üzere ihtiyaç duydukları
her türlü yardımı sağlamıştır. "Aksa Tufanı" savaşı sırasında
Gazze'deki direnişe verdiği tarihi destek kararı, Filistin direnişinin
yeteneklerini güçlendirmede büyük bir etki yaratmıştır. Partinin kuruluşundan
beri, Filistin davası partinin doktrininde güçlü bir şekilde yer almış ve şehit
Nasrallah, Kudüs'ün kurtuluşunun hem dini hem de ahlaki bir görev olduğunu her
zaman vurgulamıştır. Partinin füze ve gelişmiş silah envanterini geliştirerek,
Siyonist varlıkla bir dehşet dengesi kurmayı başarmış, bu da Lübnan'ı
tekrarlayan saldırılardan korumuştur.
Direnişin Seyyidi, şehitler arasına katılmış, hiçbir zaman
ön saflardaki yerini terk etmemiş, son ana kadar direniş göstermiştir. Bugün
kaybın acısını derinden hissetsek de, bu düşman karşısında başımız dik
duruyoruz. Düşman, direnişin liderleri, özellikle büyük şehit Hasan Nasrallah
ve onun lider yoldaşlarını hedef alarak direnişin iradesini kıracağını düşünse
de yanılmaktadır.
Direnişin Seyyidi'nin şehadeti büyük bir kayıp teşkil etse
de, direnişi zayıflatmayacak, aksine, direniş saflarını hem Lübnan’da hem de
dünyanın her yerinde bu zalim düşmanla mücadeleye devam etme konusunda daha
kararlı hale getirecektir. Bu şehitlerin kanı, Filistin'in ve işgal altındaki
tüm Arap topraklarının kurtuluşuna kadar sönmeyecek olan direniş ateşine yeni
bir yakıt olacaktır."
"DİRENİŞE DEVAM"
Fas'ta siyasi partiler ve sivil toplum kuruluşları (STK),
Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın İsrail tarafından öldürülmesinin
ardından yaptıkları açıklamalarla direnişe devam edeceklerini belirtti.
Adalet ve Kalkınma Partisinden yapılan yazılı açıklamada,
Nasrallah'ın öldürülmesinin, İsrail'in sömürgeci, cani ve kan emici yapısını
hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde kanıtladığı ifade edildi.
Açıklamada, Arap ve İslam alemine İsrail'le mücadelede
birlik olma ve anlaşmazlıkları bir kenara bırakma çağrısı yapıldı.
Filistin için Ulusal Çalışma Grubunun açıklamasında
Nasrallah suikastı, "terör suçu" olarak nitelendirildi ve başkenti
Doğu Kudüs olan Filistin kuruluncaya ve zafer kazanılıncaya kadar direnişe
devam edileceği vurgulandı.
Fas Normalleşmeye Karşı Gözlemevi ise Nasralah'ın uzun bir
direniş sürecinin ardından öldürüldüğü belirtildi ve direnişe desteğin süreceği
aktarıldı.
Öte yandan, başkent Rabat'ta onlarca Faslı Nasrallah'ın
öldürülmesini protesto etti.
Gösteriye katılanlar, "Nasrallah sen istirahate çekil
biz mücadeleye devam edeceğiz", "Diz çökmeyeceğiz, top sesi bizi
korkutamaz" ve "Lübnan direnişine halk selamı" sloganları attı,
"Gazze'den Beyrut'a direniş ölmeyecek", "Tufan'dan sonra Nekbe
olmayacak, düşmanla normalleşme olmayacak" yazılı dövizler taşıdı.
Filistin için Ulusal Çalışma Grubu üyesi Reşid el-Feluli, AA
muhabirine yaptığı açıklamada, Fas halkının düzenledikleri gösterilerle
Filistin ve Lübnan direnişine destek vermeye devam edeceğini söyledi.
BREZİLYA'DAN DESTEK
Brezilya'nın Sao Paulo kentinde bir araya gelen yüzlerce
kişi, İsrail'in Gazze ve Lübnan'a yönelik saldırılarına karşı protesto
gösterisi düzenledi. Ellerinde Filistin ve Lübnan bayrakları ile dövizler
taşıyan göstericiler, Filistin ve Lübnan'a destek sloganları attı.
BAĞDAT
Irak güvenlik güçleri, göstericilere Yeşil Bölge'ye
ilerlememeleri için çağrı yaptı.