Emperyalizmin Tetikçisi: Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu

GİRİŞ: 26.06.2025 00:47      GÜNCELLEME: 26.06.2025 00:47
Rasthaber - 13 Haziran günü İran’a saldıran İsrail, ABD desteğine rağmen İran direnişini kıramamış durumda. Bunun da ötesinde beklemediği sertlikte gerçekleşen İran saldırıları karşısında ateşkese razı olmuş durumda. Günümüzde artık emperyalizm egemen bir ülkeye saldırmak için bahane aramıyor. Ancak yine de Uluslararası Atom Enerjisi Kurumunun İsrail’e saldırıdan bir gün önce hiçbir somut veriye dayanmayan bir “istihbarat” verdiği anlaşılıyor. Hem de ABD-İsrail tarafından geliştirilmiş bir istihbarat yazılımı eliyle.

Netanyahu İran’a dair istihbaratı kimden aldı?

ABD Başkanı Trump tarafından ilan edilen ateşkesle İran-İsrail Savaşı 12. gününde sona ermiş veya ara vermiş gözüküyor. Bu anlamda saldırının nasıl başladığı, hangi gerekçelere dayandığı akademik sayılabilecek bir alanın ilgisine indirgenmiş gözükse de ifşa edilmesi gereken önemli gerçekleri barındırıyor.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu 13 Haziran günü yaptığı açıklamada son yıllarda İran’ın 9 atom bombasına yetecek miktarda uranyum zenginleştirdiğini öne sürdü. Ardından geçen aylardaysa bu ülkenin zenginleştirilmiş uranyum sayesinde nükleer silah üretimi konusunda adımlar attığını iddia etti. Eğer durdurulmazsa İran’ın çok kısa bir sürede nükleer bir silah üretebileceğini söyledi.

İstihbarat neyi içeriyordu?

Netanyahu’nun İran’ın nükleer kabiliyetlerine yönelik “ayrıntılı” bilginin Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu tarafından hazırlanan rapora dayandığı ileri sürülüyor. Buna göre Rafael Grossi başkanlığında çalışan kurum, erişimi olmayan tesislere yönelik hazırladığı raporda kestirimler ve geleceğe dair izdüşümler yaparak gelinmesi muhtemel aşamaya dair bilgi veriyor. Bu raporun hazırlanması ayrı İsrail’e sızdırılması ayrı birer skandal.

Yine İsrail bağlantısı yine siber güvenlik yine yapay zeka

İsrail’in İran’ın nükleer silah yapımına büyük bir hızla giriştiği yönündeki istihbaratının kaynağı Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (UAEK). Kurumun 31 Mayıs 2025 tarihinde hazırladığı raporda 409 kg yüzde 60 oranında zenginleştirilmiş uranyum üretimine dikkat çekilirken, bunun 9 adet bomba yapımına yeteceği belirtiliyor.

Kurumun yıllardır sahada denetim yapmadığı bir nükleer tesis hakkında nasıl bu kadar kesin verilere sahip olduğu sorgulandığında gerçekler ortaya saçılıyor. UAEK, 2015 yılından bu yana İsrail bağlantılı ABD’li firma Palantir Technologies ile çalışıyor. CIA destekli firma istihbarat, veri analizi, anti-terör faaliyetleri konusunda “hizmet” veriyor. Palantir özellikle askeri istihbarat alanında uzman. Firmanın 50 milyon dolar değerindeki “Mosaic” adlı yazılımını kullanan UAEK, çeşitli kanallardan aldığı 400 milyon veri noktası bilgilerini (uydu görüntüleri, sosyal medya paylaşımları, kişisel bloglar, elektronik sinyaller vb.) yapay zeka eliyle işliyor. Ancak yazılım ve yazılımda kullanılan yapay zeka logaritması risk analizi önceliğiyle ve tehdit algısına dayalı askeri istihbarat mantığıyla çalıştığı için “saldırı” yönelimli bir tutuma sahip.

Nazi sempatizanı Peter Thiel tarafından kurulan CIA destekli ve fantezi dünyasına özenip şirketinin adını Tolkien Orta Dünya edebiyatından alan firma, İsrail ordusunun Gazze’de gerçekleştirdiği katliamlarda, Ukrayna tarafından düzenlenen saldırılarda kullanılmış durumda. 

UAEK bünyesinde bu yazılım geleneksel takip programlarının aksine aldığı veriler üzerinden tahminler yapmakta ve olasılık hesaplamakta. Anti-terör uygulamalarında esas olan davranış modellerini öğrenip, olması kuvvetle muhtemel senaryolar oluşturuyor. Ancak zamanla bu olasılık ve senaryolarla kamuoyuna açıklanan “gerçekler” arasındaki mesafe daralıyor. Dolayısıyla CIA destekli firmanın yazılımını kullanan ve bağımsız olması gereken kurum, emperyalizmin tetikçisi konumuna geliyor. Verileri denetlenmeyen, kestirmelere dayalı tahminleri gerçek olarak ilan eden kurum, İsrail eliyle emperyalizme egemen bir ülkeye saldırma bahanesi vermiş oluyor.

Emperyalizmin açmazı

ABD ve İsrail saldırganlığı İran’da şimdi sert bir kayaya çarpmışa benziyor. İran'la ortak sınırı olmayan, aralarında 1500 km mesafe olan ve halihazırda dört cephede savaşan İsrail için İran Savaşı sürdürülebilir değil. Bunun ötesinde UAEK’in Arjantinli Başkanı Rafael Grossi 18 Haziran günü katıldığı CNN yayınında İran’ın sistematik bir nükleer silah programına sahip olduğuna dair elimizde hiçbir veri yok açıklaması da yaşananların üzerine tüy dikiyor. Birleşmiş Milletler bünyesinde bağımsız bir izleme, denetleme kurumu olması gereken UAEK, emperyalizmin ipini kopardığı çağımızda tamamen bu eksende çalışan bir istihbarat kurumuna dönüşmüş durumda. Ancak köpeksiz köyde değneksiz gezmeye alışan emperyalistler ellerindeki bütün kozlara rağmen işleri ellerine yüzlerine bulaştırmış durumda.

 sol


YORUMLAR

REKLAM

İLGİLİ BAŞLIKLAR

REKLAM