ABD'nin uluslararası ilişkilere kulis arkası bakış açısını
yansıtan önde gelen siyasi dergilerinden Foreign Policy, dünyada yeni güç
merkezleri ortaya çıktığını vurguladığı yazısında, “Küresel Güney'deki mevcut
lider nesli farklı düşünmekte, Washington’la eski Avrupalı sömürgecilerin
ötesine bakmaktadır” ifadelerini kullandı.
Foreign Policy köşe yazarı Samir Puri, kaleme aldığı
makalesinde, ABD öncülüğündeki Batı'nın artık dünyanın egemen gücü olmadığını
belirtirken, dünyanın tüm bölgelerinin şimdiden bunu açıkça ortaya koyacak
şekilde hareket ettiğini kaydetti.
“Batı'nın gücünün zirvede olduğu dönem sona erdi. Sınırsız
Batı hakimiyeti döneminden, bu etkiye meydan okuma dönemine doğru açık bir
geçiş yaşanıyor” diyen Puri, Batı dışında giderek daha önemli güç ve etki
merkezleri oluştuğunun altını çizerek, bu ülkelerin başında öncelikle Rusya ve
Çin gibi ABD’nin bariz rakipleriyle birlikte aynı zamanda Hindistan, Türkiye ve
Suudi Arabistan gibi hayali ortaklarının geldiğine dikkat çekti.
'Sizin düşmanınız benim düşmanım olmak zorunda değildir'
ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin ve Çinli mevkidaşını bir
araya getiren uluslararası güvenlik forumu Shangri-La Diyaloğu platformundaki
Çin-ABD çekişmesi ve daha sonrasında Kiev’deki sığınağından video bağlantısıyla
Noel'in şenlikli ruhu olarak ortaya çıkarak Rusya’nın saldırgan politikası
nedeniyle Asyalıları bekleyen tehlikelere karşı uyaran Ukrayna Devlet Başkanı
Vladimir Zelenskiy’in sözlerini anımsatan yazar, “Dinleyiciler Zelenskiy'i
alkışlarken, biz de Batı'nın (ve özellikle ABD'nin) üstünlüğünü korumanın daha
fazla kaosu önlemenin en iyi yolu olduğu fikrini destekledik. Ancak Çinli
yetkililer buna katılıyor gibi gözükmüyordu” diye ekledi.
Puri, yazısının devamında, Endonezya Devlet Başkanı Prabowo
Subianto'nun, Güneydoğu Asya'nın en büyük ve dünyanın 16. büyük ekonomisi olan
ülkesinin Hollanda yönetimi altında nasıl sömürgecilikten kurtulduğunu
anlatışını tüm dünyanın dinlediğini anımsatırken, Prabowo’nun, Endonezya'nın
Çin karşıtı bir ittifaka çekilmemesi gerektiğini vurgularken Batı’ya “Sizin
düşmanınız benim düşmanım olmak zorunda değildir” mesajı verdiğini kaydetti.
BRICS'in gücü
2024 yılında Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney
Afrika’nın kurduğu BRICS’in, Mısır, Etiyopya, İran, Suudi Arabistan ve Birleşik
Arap Emirlikleri'nin katılımıyla BRICS+ olarak genişlediğine de değinen köşe
yazarı, “Batılı ülkeler, Çinli yetkililerin yeni bir çağın şafağından dem
vurduğu yıllık BRICS zirvelerine bile davet edilmedi” diye hatırlattı.
Puri, Batılı şüphecilerin, BRICS ülkeleri arasındaki ‘mantık
evliliğinin’ Batı'nın uzun süredir devam eden bağlarıyla boy ölçüşemeyeceğini
iddia ederek birliği küçümsediğini ifade ettiği yazısını şu şekilde sürdürdü:
Bu gelişmelerin sadece modaya saygı olarak
değerlendirilmemesi gerekirdi. Dünyanın her yerinde Batı artık eski egemen güç
değilmiş gibi davranılmaya başlandı bile. Batı'nın gücünün ve etkisinin zirveye
ulaştığı dönemi hızla geride bırakıyoruz. ‘Batı'nın çöküşü’ ifadesi kulağa
biraz sansasyonel gelse de ancak Batı'nın sınırsız egemenliği döneminden bu
etkiye meydan okuma dönemine doğru net bir geçişin söz konusu olduğu
gizlenemez.
Yeni dünyanın, Batı'nın ulaşamayacağı daha önemli güç ve
etki merkezlerinin ortaya çıkmasıyla birlikte çığır açan değişimlerle karşı
karşıya olduğuna dikkat çeken Foreign Policy köşe yazarı, bunlar arasında Rusya
ve Çin gibi açık rakiplerinin yanı sıra Hindistan, Türkiye ve Suudi Arabistan
gibi sonsuza kadar Batı'nın insafına kalmaya niyeti olmadığı açık olan
ülkelerin de yer aldığını vurgularken, Batı'nın bu değişimlere sadece
katlanmasının yeterli olmayacağını, küresel nüfuzunu korumak için aktif bir şekilde
manevra yapması gerektiğini ekledi.
'Çok kutuplu dünya gerçek oldu'
Yakın zamanda BRICS dönem başkanı Rusya'nın St.Petersburg
kentinde düzenlenen BRICS Parlamenter Forumu'nda konuşan Devlet Başkanı
Vladimir Putin, tarihsel mantığa aykırı davranan ve çoğu zaman kendi
halklarının uzun vadeli çıkarlarına zarar veren Batılı ülkelerin 'kimsenin
görmediği, kimsenin tartışmadığı ve kimsenin resmi olarak kabul etmediği' sözde
kurallarla düzeni sağlamaya çalıştığını kaydetmiş, "Bu tür kurallar,
klasik sömürgeciliğin en iyi geleneklerinde olduğu gibi, kendilerini istisnai
gören ve kendi isteklerini dünyanın geri kalanına dikte etme hakkını
kendilerinde bulan ülkelerin çıkarları doğrultusunda, her duruma göre yeniden
yazılıyor ve ayarlanıyor" ifadelerini kullanmıştı.
Rusya Devlet Başkanı, BRICS'i oluşmakta olan çok kutuplu
küresel düzenin temel taşlarından biri olarak niteleyerek, bu grubun hem
Küresel Güney hem de Doğu ülkelerinin, ayrıca tüm dünyadaki BRICS
destekçilerinin çıkarlarını giderek artan derecede temsil ettiğini
vurgulamıştı.
Putin, Şangay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) Zirvesi'nde yaptığı
konuşmada ise küresel düzende geri dönüşü olmayan değişiklikler yaşandığını
belirtirken, “Dünyada hızlı ve geri dönüşü olmayan değişimlerin yaşandığı
mevcut koşullarda, ŞİÖ'nün uluslararası ilişkilerdeki aktif girişimci tutumuna
kesinlikle ihtiyaç var. Çok kutuplu dünya gerçek oldu" demişti.