İmam Humeyni’nin Düşüncesinde İslam Devletinin En Önemli Göstergeleri

GİRİŞ: 06.07.2024 15:42      GÜNCELLEME: 06.07.2024 15:42
Rasthaber -  İmam Humeyni (r.a) adalet, din ve millet olmak üzere üç unsur üzerine kurulmuş ideal bir yönetime dikkat çekmektedir. Bu nedenle bunu adil, halkçı, yasal ve İslami bir hükümet olarak nitelendirebiliriz.

İran cumhurbaşkanlığı seçiminin 14. turu, seçmenlerin yaklaşık yüzde 50'sinin katılımıyla dün yapıldı ve Dr. Mesud Pezeşkiyan, İran cumhurbaşkanı olarak seçildi. Dr.Mesud Pezeşkiyan, seçim kampanyalarında ve konuşmalarında, kendisini İslam Cumhuriyeti'nin kurucusu İmam Humeyni'nin parlak düşüncelerine borçlu gördüğünü söyledi ve ayrıca Ayetullah Beheşti'nin sözlerine ve kitaplarına değinen Mesud Pezeşkiyan, kendisini İslam İnkılabının pak düşüncesinin takipçisi olarak tanıttı.

Bugün, Dr. Pezeşkiyan’ın İran Cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki zaferi göz önüne alındığında ve yukarıda belirtilen hususları dikkate alarak, İmam Humeyni'nin düşüncelerinde İran İslam Cumhuriyeti'nin özelliklerine bakmakta fayda var.

Her ne kadar İslam İnkılabı 11 Şubat 1979’da kazanılmış olsa da İmam'ın kitabına bakıldığında, İslam Devleti olan İran İslam Cumhuriyeti'nin göstergelerinin geniş bir açıklamasını görmek mümkündür. Ancak İslam Cumhuriyeti'nin kurucusu, İran milletinin İslami hareketinin başladığı 1962’li yıllardan bu yana, arzu edilen İslami hükümetin bazı boyutlarını ve özelliklerini konuşmalarında ve mektuplarında açıklamıştır.

Siyasi düşüncesi tevhid ve Allah inancına dayanan Hz. İmam (r.a), hükümetin ideal olması konusunda sadece onun türü ve mahiyetine dikkat çekmemiş, aynı zamanda arzu edilen hükümetin mahiyetini, dünyaya hâkim olan ilahî adaletin üç temel direğine, halifelik meselesine ve insanın yeryüzündeki veraset meselesine ve vahiye (ilahi din) dayanarak çizmiştir.

Buna göre, İslam Cumhuriyeti'nin kurucusu açısından ideal hükümetin en iyi göstergeleri adalet, halkçılık ve İslamcılıktır. İmam (r.a) ayrıca ilim ve bilinç, hükümet kanunların içtihadı, takva, iyi planlama, eleştiriyi kabul etme, güvenilirlik vb. göstergelere de dikkat çekmiştir ve bunlar ikincil olarak kabul edilebilirler.

Bu nedenle Hz. İmam (r.a), adalet, din (vahiy) ve insan (akıl) olmak üzere üç unsur üzerinde oluşan ideal hükümete önem vermektedir. Dolayısıyla bu, bir adalet hükümeti, halkçı ve yasal (İslami) bir hükümet olarak değerlendirilebilir. İmam (r.a) bu bakımdan şuna inanmaktadır; Hükümet kurumu o kadar önemlidir ki, İslam'da sadece hükümet yoktur, İslam hükümetin bir parçasıdır ve şer-i kanunlar da hükümetin işlerinden biri olan yasalardır. (İmam Humeyni/ Bey’i Kitabı/c.5/s.472)

İmam Humeyni'nin açıklamalarına bakıldığında hükümetin türüne ve içeriğine dikkat ettiği, ideal hükümetin İslam hükümeti yani tevhit hükümeti olduğu ama anayasal yönetimlerle, cumhuriyetlerle, milli demokrasiyle vb. ortak alan, boyut ve özelliklere sahip olabileceği ancak nitelik ve içerik bakımından aralarında temel farklılıklar bulunduğu görülmektedir.

İmamın bakış açısına göre İran İslam Cumhuriyeti'nin özellikleri anlatılırken, İslam hükümetinin temel dayanakları olan önemli unsurlar iki kategoride açıklanabilir.

Çok daha fazla öneme sahip olan ilk kategoride şunlar yer almaktadır:

1-Adalet

2-İslami olmak veya İslam'ın kural ve kanunlarına bağlı olmak.

3-Halkçı olmak ve halkın oylarına dayalı olmak

Diğer kısım önem açısından bu ilk kısımdan daha sonra gelmektedir. Bu nedenle belki de ideal bir devlet olmanın şartı olarak görülebilirler. Tabii bu, İslam hükümeti ve devletinin bu özelliklerden yoksun olabileceği anlamına gelmez, ancak bunların, arzu edilen bir hükümet ve hükümetin temel direkleri olan ilk üç şarttan daha az önemli olduğu anlamına gelir.

Bu göstergeler şunlardır:

1-İlim ve bilinç

2- Hükümet karar ve düzenlemelerinin içtihadi olması veya içtihad kapısının açık olması

3-Takva

4-İyi yönetim

5-Eleştiriye açık olmak

6-Hizmet

7-Emin olmak

8-Siyasi istikrar ve…

İslam devletinin en önemli gösterge ve kriterlerinden biri, devletin adalet ve hakkaniyet esası üzerine kurulmuş olmasıdır ve öyle ki adalet, tüm dokusuna kök salmış ve varlığı boyunca ve hükümetin ve onun temsilcilerinin performansı, hedefleri, sorumlulukları, görevleri ve eylemleri gibi birçok boyutuyla kendini göstermiştir.

İran İslam Cumhuriyeti'nin kurucusuna göre adaletin gerçekleşmesi, sadece hükümetin görevi ve İslam'ın en büyük hedefi değil, aynı zamanda iyi bir devletin ve yönetimin de temelidir. İmam bu konuda şöyle buyuruyor: “İslam hükümeti derken adaletin üstünlüğünden bahsediyoruz. Müslümanların devlet hazinesine ihanet etmeyen, Müslümanların devlet hazinesine el uzatıp onu almayan bir yönetici olması gerektiğini söylüyoruz. Bizim söylediğimiz sadece bu. Bu, hangi toplumda her kim için söylenirse söylensin, bizim tarafımızdan kabul ettikleri arzu edilen bir konudur. (Sahife-i İmam/c.3/s.509)

İmam Humeyni'nin İslami düzeydeki hükümetle ilgili kullandığı bir sonraki başlık İslami hükümettir ve İslami hükümetten kastettikleri, onun İslam'ın ilahi ve dini kanunlarına dayanmasıdır. Ayrıca onun bakış açısına göre İslami hükümet ve devlet, hükümetin İslam'ın içinden geldiği anlamına gelir çünkü İslam'ın özel bir sosyal, politik ve kültürel sistemi vardır: “İslam, bireysel ve toplumsal hayatın her yönü için özel kanunlar koyan ve toplumun refahı ve saadeti için bundan başkasını kabul etmeyen özel bir sosyal, ekonomik ve kültürel sisteme sahiptir. (Sahife-i İmam/c.5/s.389)

Fakat İslam devletinin üçüncü önemli göstergelerinde halkçı olmasından bahsedilmektedir. Halkçı olmak, temel olarak hükümetin oluşum ve şekillenmesinde halkın görüş ve isteklerine dayanması anlamına gelir ve bu nedenle meşruiyeti ve halk tarafından kabulü vardır. Hz. İmam'ın görüş ve düşüncesinde insanın yeri çok yücedir. Bu konuda Hz. İmam farklı zamanlarda halkın konumuna ilişkin önemli açıklamalarda bulunmuştur.

“Dünyada meydana gelen devrimler bu iki süper güçten birine dayanır, ancak halkımızın devrimi halkın kendisine dayanan bir devrimdir” (Sahife-i İmam/c.19/s. 54)

“Eğer halk ya da ulus başarılı olmak istiyorsa. Allah için çalışıp başkalarından beklenti içinde olmamakla birlikte insanlarla birlikte olmaları gerekir. İnsan olmadan çalışamazsınız ve başarıya ulaşılamaz.” (Sahife-i İmam/c.16/ s.491.)

“Bizim Allah'ın kulu olduğumuzu, bizi buralara bu insanların getirdiğini, onlara hizmet etmemiz gerektiğini her zaman aklınızda bulundurun.” (Sahife-i İmam/ c. 12/ s.456)

“Halkı kendiniz için kabul edin, halkın arasına girin, halktan ayrılmayın, o dönemlerde halkı kabul etmiyorlardı ve halktan ayrıydılar.” (Sahife-i İmam/ c. 12/ s.456)

“Onlar bize ve size zafer kazandırdılar, onlar bizim velinimetlerimizdir ve biz kalbimizde bu velinimetlerimize Allah’ın razı olacağı şekilde davranmamız gerektiğini hissetmeliyiz.” (Sahife-i İmam/ c. 18/ s. 279)

“İnsanlara iyi davrandığınızdan emin olun.” (Sahife-i İmam/c. 8/ s.234)

“Onlar Allah'ın kullarıdır, onlara iyi davranın.” “İnsanlar şimdiye kadar İslam Cumhuriyeti'ne borçlarını ödediler, halk vazifelerini yerine getirdi, sorun bizde, halka hesap vermeliyiz." (Sahife-i İmam/ c.15, s. 120-121.)

  İran İslam Cumhuriyeti'nin Dr. Mesud Pezeşkiyan liderliğindeki 14. hükümetinin, İslam İnkılabının büyük lideri ve İslam Cumhuriyeti'nin kurucusu İmam Humeyni'nin manevi öğretilerini mümkün olduğu kadar yol göstericisi olarak karar kılması, asil İran milletinin değerli bir hizmetkarı olabilmesi umut edilmektedir.

YORUMLAR

REKLAM

İLGİLİ BAŞLIKLAR

REKLAM