Siyonistler Gazze Bataklığına Saplandı
Siyonist İsrail Kanal 12 televizyonu, bugünlerde yaşanan
gelişmelerin aslında İsrail'in kartlarını alt üst ettiğini duyurdu. Bu arada
arabuluculuk ve görüşmeler yapıldı ve İsrail'in değerlendirmesi, yeniden
ateşkese varılabileceği yönündeydi. Ancak İslami Cihad Hareketi, tüm
anlaşmaları reddedip İsrail mevzilerine roket fırlattı.
Kanal 12 televizyonunun haberinde, şu anda İsrail'in
pratikte büyük bir ikilemle karşı karşıya olduğu ve İslami Cihad Hareketine
karşı bir yıpratma savaşına girmek isteyip istemediğini görmesi gerektiği
belirtildi; Siyonist medyaya göre, bu kimsenin kaybetmek istemediği bir savaş
ve dolayısıyla çatışmalar daha da yaygınlaşacaktır. İsrail'in nereye gitmek
istediğine önümüzdeki birkaç saat içinde karar vermesi gerekiyor ve ateşkesin
sağlanması birkaç gün sürebilir.
Haberde İsrail pazarının ekonomik açıdan 4 gün öncesinden bu
yana birçok sektörde aksaklık olduğu ve bu durumun devam edebileceği
kaydedildi.
Siyonist medya ayrıca, çatışma alanlarının genişlemesinden
korkan Amerikalıların ateşkes sağlanması ve gerilimi tırmandırmaktan
kaçınılması gerektiğini vurguladıklarını bildirdi.
Siyonistler Direnişin Roket Fırlatmasından Donakaldı
İşgalci rejim, medya üzerinden Gazze Şeridi'ndeki askeri
saldırılarının başarılı olduğunu göstermeye çalıştı. Ancak İsrail'in çıkmaza
girmesi hala Siyonist çevreler ve medyanın gündeminde yer alıyor.
Siyonist güvenlik uzmanları, İsrail'in girdiği savaşı,
Hamas'a kıyasla küçük bir grup olmasına rağmen İsrail'in (İşgal Altındaki
Filistin Toprakları) derinliklerine bine yakın roket atmayı başaran İslami
Cihad Hareketi ile bir çatışma olarak değerlendirdi. Tel Aviv ve çevresine
roket isabet etmesi İsrailli liderleri şoke eden bir olaydır.
Bu bağlamda Siyonist askeri Uzman Amos Hareil, İbranice
yayınlanan Ha'aretz gazetesine verdiği demeçte, İsrail'in 2005 yılından bu yana
Gazze Şeridi'ne karşı 15 askeri operasyon düzenlediğini duyurdu. Amos Hareil bu
operasyonların hiçbirinden kayda değer bir başarı elde edilmediğini,
"Mevcut operasyonda, hiçbir olumlu sonuca güvenilemez." dedi.
Hareil, İsraillilerin çoğunluğunun Binyamin Netanyahu ve
(Siyonist rejimin Savaş Bakanı) Yoav Gallant'ın Gazze'deki askeri
operasyonların başarısına ilişkin açıklamalarına ikna olmadığını belirterek,
"Buna benzer durum geçen ağustos ayında (İslami Cihad Hareketi ile işgalci
rejim ordusu arasındaki Sahaların Birliği Savaşı sırasında) meydana
geldi." dedi.
Siyonistlerin Kafa Karışıklığı
Öte yandan Ortadoğu uzmanı Nasır Al Laham, Al Mayadeen
televizyonuna verdiği röportajda; muhabirin “Siyonist Rejim, Gazze ile
çatışmada neden şoka girdi?” şeklindeki sorusuna, “İsrailliler artık sahip
oldukları silahların zaferi garanti etmediğini biliyor. İşgal altındaki
bölgeleri hedef alan gelişmiş mühimmat ve füzeler ile birlikte direniş taktikleri
bu çatışmaların dönüm noktası oldu.” yanıtını verdi.
Arap yorumcu, “Şu anda Siyonistlerin askeri ve güvenlik
düzeyindeki kafa karışıklığının nedeni direnişin ortak harekat odasının
göstermiş olduğu iyi performansıdır.” dedi.
Diğer Arap yorumcu Kasım İzzeddin de “Değerlendirmeler,
Siyonistlerin direniş gruplarıyla yüzleşmek için uygun bir stratejiden yoksun
olduğunu, diğer yandan Gazze'deki direniş gruplarının stratejisinin işgalci
rejimin yıkılması üzerine kurulu olduğunu gösteriyor.” İfadesini kullandı.
Kasım İzzeddin, Siyonist Rejim’in 2005’ten beri Filistin
halkını geniş kapsamlı kuşatma altında tumaya çalıştığını belirterek, “Ancak
Batı ve bazı Arap rejimlerinin desteğiyle Filistinlilere yönelik uygulanan
abluka, baskı ve savaşların hiçbiri Filistin halkının direnişini
engelleyemedi.” diye konuştu.
Filistin Halkının Direnişinin Dünya Kamuoyu Üzerindeki
Etkisi
İzzeddin, Siyonist İsrail’in Filistinlilere karşı işlediği
suçlara ilişkin Avrupa Birliği'nin (AB) tutumu hakkında, AB’nin açıklamasında
ilk kez İsrail'in meşru müdafaasının gerekliliğinden bahsetmediğini söyledi ve
bunun dikkate değer bir gelişme olduğunu anlattı.
İzzeddin’e göre, Almanya bu konuya ilişkin ayrı bir açıklama
yayınlayarak, ‘İsrail'in uluslararası hukuka saygı göstermesi gerektiğini ve
sivillere saldırmaması şartıyla kendini savunma hakkına sahip olduğunu’
belirtti. Bunlar Avrupalıların, Mayıs 2021'de Kudüs Kılıcı Savaşı’dan beri
farklı bir tavır sergilediğini gösteriyor.
Uluslararası ilişkiler uzmanı Munzir Süleyman, “İşgalcilere
karşı direnişin sürmesi dünya kamuoyu nezdinde Filistinliler ve direnişlerine
yönelik dayanışmanın artmasına yol açar mı? sorusuna, “Dünya kamuoyunun adil
meselelerde dayanışması mantıklı bir konudur. Ancak en adil küresel meselelerden
biri olan Filistin davasıyla ilgili karşı karşıya olduğumuz sorun, uluslararası
kamuoyu ile kurumların bu konudaki pozisyonunda bir takım karışıklıkların
olmasıdır.” cevabını verdi.
Munzir Süleyman, “Filistin milletinin direnişi dünya
halklarının onlarla dayanışmasını artırıyor, ancak uluslararası kurumların
Filistin meselesindeki tutumlarını yeniden gözden geçirmesi ve bu konuya dikkat
etmesi gerekiyor.” açıklamasını yaptı.
İsrail Ordusunun En Büyük Zaafları
Filistin uzmanı Nasır Al Laham, Siyonist ordunun en büyük
zaafının stratejik vizyonuyla ilgili olduğunu belirterek, “Daha önce İsrail
kısa süren bir çatışmayı kazanıp başka bir savaşı kaybediyordu, şimdi hem kısa
süreli çatışmaları hem de savaşları kaybettiği bir durumda.” değerlendirmesinde
bulundu.
İşgal ordusunun elindeki her bir füzenin fiyatının yaklaşık
bir milyon dolar olduğunu anlatan Arap yorumcu Al Laham, “Siyonist güçler buna
rağmen savaşı kazanamayacak. Bugün İsrail ordusu işgal kavramını yeniden gözden
geçirmelidir.” açıklamasını yaptı.