İran’ın 1 Ekim İsrail saldırısı sonrası bölgesel ve küresel
durum değerlendirmem aşağıdaki gibidir:
1.İran’ın saldırılarının İsrail’de özellikle stratejik
Nevatim hava üssü başta olmak üzere pek çok askeri hedefte başarılı sonuçlar
aldığı anlaşılmaktadır. Gerçekte İran kullandığı hipersonik füzelerle de caydırıcı mesaj vermiştir. İran’ın İsrail’in
Gazze ve Lübnan ‘da yaptığının aksine saldırılarında sivil askeri hedef
ayrımına dikkat ettiği gözlenmekte. Diğer yandan İsrail’in bölgede başta ABD
olmak üzere müttefiklerinin yardımıyla balistik füzelerin önemli kısmını
düşürdüğü de gerçektir. Bu durumda her
iki taraf uzun bir süre kendilerinin başarılı olduğunu iddia edecektir.
Ancak propaganda savaşında Türkiye gibi
NATO ülkelerinde İsrail/ABD propagandasının ABD den fonlanan haber site ve
ajansları üzerinden etkili olma şansı yüksektir. İsrailin füzeleri önlemesinde
Malatya Kürecik X band radarı büyük rol oynamıştır. Bu radar
NATO maskesi ile topraklarımızda bulunsa da asıl amacı İran’da havalanan
füzeleri takip etmek ve bu bilgileri Akdeniz de entegre olduğu Amerikan Aegis
hava savunma sistemli gemilere aktarmaktır. Bu bilgileri gemilerin İsraile
aktardığı izahtan varestedir.
2.ABD’nin 5 Kasım başkanlık seçimlerine kadar İsrail, ABD’yi
İran ile savaştırmak için her yolu deneyecektir. ABD seçim döneminde bu
baskılara dayanmakta zorluk çekecektir. Zira iki parti de seçimlerde Yahudi
sermayesine muhtaçtır.
3.ABD’de gerçekçi düşünenler savaşın boyut büyütmesini
istemiyor. Ancak ülkede etkin neoconlar İran saldırısını bahane ederek İsrailin
karşı saldırısı ile başta nükleer tesisler olmak üzere kritik askeri hedeflerin
vurulması için çabalıyor.
4.ABD neoconları ve İsrail hükümetine yakın hareket edenler
İran’ın dini kutuplaşma (şii-sünni) ve köktendinci rejimi üzerinden dünya
kamuoyunda ötekileştirilmesi için benzeri görülmemiş propaganda savaşına devam
edecekler ve İran halkının ayaklanmasını teşvik edeceklerdir.
5.İran, İsrail’in karşı saldırısı halk ayaklanmasına neden
olur ya da rejimi çok ciddi tehdit ederse şüphesiz savaşı büyütür ve İsrail’e
tüm hava vasıtalarıyla hedef ayırmaksızın bir daha saldırır. Bu durum ABD’nin
fiilen savaşa girmesini tetikler. ABD, İran ile savaş durumuna girdiğinde Rusya
ve Çin için küresel hegemonya devir teslim süreci son derece hızlanır.
6.İran, Çin ve Rusya için yaşamsal öneme sahiptir.
Zira anti emperyalisttir.
Hem enerjiyi hem Hürmüz Boğazını kontrol etmektedir.
İran’ı yanına alan her devlet hegemonyaya meydan okur. Rusya
ve Çin, İsrail saldırırsa hem İran’a daha da yakınlaşır hem de aralarındaki
askeri işbirliğini öteye taşır.
7.İsrail, ABD için
bölgedeki ileri karakol görevine devam edecektir. Ancak benzer şekilde
ABD’yi de yönetmeye devam edecektir. Bugün için Netanyahu Biden’dan daha
etkilidir. Kongre’de Temmuz ziyaretinde ayakta alkışlanması arkasındaki büyük
desteğin ispatıdır. Bu destek olmasa bu kadar rahat hareket edemez. Daha yeni
ABD yönetimi İsraile 8 milyar USD askeri malzeme yolladı. Bu destek kesilmeden
devam edecektir.
8.Batı propaganda makinesi Türkiyedeki mandacı ve dincileri
kullanarak Türk kamuoyunun keskin İran karşıtlığını teşvik edecektir. Dincileri
mezheple, mandacı liberalleri İran’ın baskıcı dinci rejimi üzerinden Amerikan
ve İsrail çıkarları ile uyumlu hale getirecektir. Kürecik radarının aktif
tutulması operatif seviyede onlar için en büyük hedef olmaya devam ederken
Türkiye’nin Rusya ve Çin’e yakınlaşması, BRICS’e üye olmasının önlenmesi için
her türlü gayret artarak devam edecektir,
9. Özetle 5 Kasım Amerikan seçimlerine kadar en kritik
günleri yaşayacağız. Her sabah yeni bir belirsizlik ile karşılaşacağız. Ukrayna
cephesi önemini azaltırken, D.Akdeniz, Güney Çin Denizi, Basra Körfezi, Tayvan
Boğazı merkezli coğrafyalarda dinamizm artacaktır. Türkiye ahlaken çöken ve
sözde kural temelli düzeni savunan ABD ve İsrail ikilisine sözde değil eylemle
tepki vermelidir. Kürecik radarı kapatılmalı, Doğu Akdenizdeki NATO
faaliyetlerine iştirak edilmemelidir.