Musavi, Trump'ın birkaç gün önce, İsrailli esirler serbest
bırakılmadığı takdirde bölgeyi cehenneme çevireceği yönündeki tehditlerine
atıfta bulunarak şunları söyledi: "Birkaç hafta önce, Lübnan'daki savaştan
sonra sıranın Suriye'ye geleceğini söylemiştim. Son aylarda, İsrail, Lübnan
sınırında yedi orduyu konuşlandırarak Suriye'deki gelişmelere hazırlık
yapıyordu."
Musavi, ABD ve Batılı ülkelerin yıllarca üzerinde çalıştığı
planın, "Aksa Tufanı Operasyonu" sonrasında başladığını belirterek,
"Bu olaydan Filistin ve Lübnan halklarının aleyhine faydalandılar ve şimdi
sıra Suriye'nin işgaline geldi" dedi.
Söz konusu planın, Batılı ülkeler ve ABD tarafından adım
adım hayata geçirildiğini söyleyen Musavi, şu ifadelerde bulundu:
"Amerikalılar ve Batılı ülkeler, bu aşamada Suriye'yi üçe bölmeyi
planlıyorlar. Lazkiye’de bir Alevi devleti, bir Kürt devleti ve Sünni bir
devlet kurulacak, bu devlet ise İsrail'in çıkarlarını savunacak, dini bir lider
tarafından yönetilecek."
Suriye ve Irak'taki Batı projelerinin başarısız olmasının
ardından yeni bir strateji izlenmeye başlandığını belirten Musavi, "Rusya,
Ukrayna'da meşgul edildi, Hizbullah İsrail'le savaşırken zayıflatıldı, Suriye
ise ekonomik ablukalarla zayıflatıldı, tüm bunlar Suriye ordusunun hızla
çökmesine yol açtı" dedi.
Musavi, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Suriye'nin İdlib
bölgesinde El-Nusra Cephesi'ne silah ve eğitim verdiğini, ancak kamuoyuna
Gazze'yi savunduğunu, gizli şekilde ise İsrail ile geniş ekonomik ilişkiler
sürdürdüğünü ifade etti.
Son olarak, Musavi, "Irak'ta yaşananların bu kez tekrar
etmeyeceğini, çünkü Irak halkının bugün çok güçlü olduğunu" belirtti ve
ekledi: "Düşmanlar, Yeni Orta Doğu haritasını kendi elleriyle çizmek
istiyorlar, ancak bu haritayı çizecek olanlar, Irak halkıdır. Onlar, düşmanlara
bu tür planları hayata geçirme izni vermeyeceklerdir."