Ziyaret~i Aşura`nın Bir Bölümünün Açıklaması

GİRİŞ: 01.07.2025 17:35      GÜNCELLEME: 01.07.2025 17:35
Rasthaber -  اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ

 اللّهُمَّ اجْعَلْ مَحْيايَ مَحْيا مُحَمَّدٍ وَآلِ مُحَمَّدٍ، وَمَماتِي مَماتَ مُحَمَّدٍ وَآلِ مُحَمَّدٍ

“Allah’ım! Hayatımı Muhammed ve Âl-i Muhammed’in hayatı gibi, ölümümü de onların ölümü gibi kıl” Duasının Derin Manası

İslam’ın en temel hedeflerinden biri, insanın hem dünyada hem de ahirette saadete ulaşmasını sağlamaktır. Bu yüce hedefin en kâmil örnekleri, hiç şüphesiz Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.a) ve onun tertemiz Ehlibeyti’dir (a.s). Bu sebeple müminler, yalnızca zahiren değil, batınen de onların izinden gitmeyi, onların hayatına benzer bir hayat yaşamayı arzu ederler.

Bu dua, “Allâhummec'al mehyâye mehyâ Muhammedin ve âli Muhammed, ve memâtî memâte Muhammedin ve âli Muhammed” yani “Allah’ım! Benim hayatımı Muhammed ve Âl-i Muhammed’in hayatı gibi, ölümümü de onların ölümü gibi kıl”, bir müminin en derin arzularını yansıtan, ihlas dolu ve hedefi yüksek bir yakarıştır.

1. Dua’nın Anlam Derinliği


Bu dua sadece bir temenni değil, aynı zamanda bir hayat tarzı ve yaşam rehberidir. Zira bir insanın hayatını Resûlullah ve Ehlibeyt'in hayatına benzetmek demek:

Adaletli yaşamak,

Takva ve ihlasta sebat etmek,

Zalimlere karşı kıyam etmek,

Mazlumun yanında olmak,

Allah'a kullukta örnek olmak
anlamına gelir.

2. Kur’an ve Sünnet’te Peygamber ve Âl-i Muhammed’e Uymak


Kur’an-ı Kerîm şöyle buyurur:

> “Andolsun ki Allah’ın Resûlünde sizin için güzel bir örnek vardır.”
(Ahzab, 33/21)

Bu ayet, Resûlullah'ın (s.a.a) hayatını örnek almanın bir lüks değil, müminler için zorunlu bir yol haritası olduğunu vurgular. Ehlibeyt ise, bu örnekliğin devamıdır.

Hz. Peygamber (s.a.a) şöyle buyurur:

> "Ben size iki değerli emanet bırakıyorum: Biri Allah’ın Kitabı, diğeri ise Ehlibeytim. Onlara sarıldığınız sürece asla sapıtmazsınız."
(Tirmizî, Menâkıb; Müslim, Fezâilü's-Sahâbe)

3. Alimlerin ve Âriflerin Bakışıyla Bu Dua


İmam Humeynî (r.a):

> “Eğer bir kimse, Ehlibeyt’in izini takip ederse, onların hayat tarzına sarılırsa; o kişi hem dünyada kurtuluşa erer hem de ahirette onlarla haşrolur. Onların kıyamı bizim kıyamımız, onların matemi bizim matemimiz, onların sevinci bizim sevincimizdir.”

Allâme Tabatabaî (r.a):

> “Muhammed ve Âl-i Muhammed’in hayatı, en yüksek insanlık örneğidir. Onların yolunu istemek, aslında en kamil insan modeliyle birleşmek istemektir.”

Ayetullah Behcet (r.a):

> “Gerçek kurtuluş, onların ayak izlerini takip etmektedir. İnsanın duası, ameliyle bütünleşmedikçe kabul olunmaz. Bu dua, sadece dille değil, kalple ve fiille de tekrarlanmalıdır.”

4. Ölümü Onlara Benzetmek Ne Demektir?


Bu duanın ikinci kısmı olan “ve memâtî memâte Muhammedin ve âli Muhammed” yani "ölümümü onların ölümü gibi kıl" ifadesi, sadece bir ölüm şekli değil, bir son nefes duasıdır. Çünkü onlar:

Şehadeti Allah için dilediler,

Ölüm anlarında dahi Allah’a kullukla meşguldüler,

Allah’a kavuşmayı bir azat kabul ettiler.

Hz. İmam Hüseyin (a.s), Kerbela’da şöyle nida etmiştir:

> "İlâhî! Ben senden başka birini istemedim, senin dışında birini çağırmadım. Benimle seni sevenler arasında hükmet!"

Bu söz, onların ölümü nasıl karşıladığını en güzel şekilde açıklamaktadır.

5. Ehlibeyt’in Hayatı Neden Rehberdir?


Onlar, *"Sırat-ı Müstakîm"*in ete kemiğe bürünmüş hâlidir.

Onlar, adaletin, iffetin, ilmin, cesaretin ve takvanın zirvesidir.

Onlar, her çağda zalimlere karşı direnişi ve mazlumlara sahip çıkmayı temsil eder. 

6. Bu Duayı Hayatımıza Nasıl Taşırız?


Bu dua, sadece dilde kalmamalı; şu adımlar atılarak hayata taşınmalıdır:

Kur’an ve sünnet çizgisinde yaşamak,

Ehlibeyt’in adalet ve takva temelinde yaşam tarzını benimsemek,

Zalimlerin karşısında susmamak,

Mazlumlara sahip çıkmak,

İmam Zaman (a.f) yolunda bir yaşam sürmek.


Sonuç: Bu Dua Bir Hayat Manifestosudur


Bu dua, samimi müminin hedefini özetler: Hz. Peygamber (s.a.a) ve Ehlibeyt’in (a.s) çizdiği yoldan sapmadan yaşamak ve onların şahadete kavuştuğu gibi Allah’a kavuşmak. Bu, sadece bir dua değil; bir yaşam çağrısı, bir kulluk ahdi ve bir vefâ sözüdür.

Kaynakça:

Kur’an-ı Kerîm: Ahzâb, 33/21

Tirmizî, "Menâkıb"; Müslim, "Fezâilü’s-Sahâbe"

Mîzânü’l-Hikme, cilt 2, s. 102

Usûl-i Kâfî, c.1, s. 34

İmam Humeynî'nin "Hutbeler ve Risaleler"

Allâme Tabatabaî, "Tefsîrü’l-Mîzân"

Ayetullah Behçet’in sohbetlerinden derlemeler

YORUMLAR

REKLAM