Suriye'de hükümetin devrilmesinden sonra dikkat çeken
konulardan biri bölge ve dünya medyasının Siyonistlerin Suriye saldırıları
karşısında tuhaf sessizliğidir.
Siyonist İsrail’in Suriye'deki Tehlikeli Projesi
Tesnim Haber Ajansı'nın haberine göre, şu anda Siyonistlerin 1973'ten bu yana Suriye'ye ilk kara
işgali gerçekleşti ve Batı ve Arap medyası derin bir uykuda. Batı-Arap
medyasının çoğu, Suriye halkının hâlâ terör içinde yaşamasına, şehirlerinin ve
evlerinin İsrail bombardımanı altında olmasına rağmen sessiz kalmayı tercih
etti.
Suriye'de Beşar Esad hükümetinin devrilmesinin hemen sonra
Siyonist rejim, 1973'ten bu yana ilk kez bu ülkeyi işgal etmeye başladı ve
işgal ordusu Şam’ın banliyölerine kadar yaklaştı. Bununla birlikte işgalci
ordunun Suriye'yi yoğun şekilde bombalaması devam ediyor ve Beşar Esad
hükümetinin devrilmesinin üzerinden yalnızca üç gün geçmişken Siyonist rejim,
bu ülkenin askeri kapasitesinin yüzde 80'ini yok ettiğini iddia etti.
Gözlemciler, Siyonist rejimin, Suriye'de hükümetin
devrilmesi ve Şam’ın silahlı grupların eline geçmesinin ardından ortaya çıkan
kaotik durumun gölgesinde, Suriye'nin askeri kapasitesini yok etmek için mevcut
fırsatı kullandığına inanıyor. Suriye bağımsızlığından bu yana askeri gücünü
arttırmak için elinden geleni yapmıştır.
Tel Aviv rejimi "Büyük İsrail" projesi kapsamında
Siyonistlerin Şam'a ulaşma hayalini gerçekleştirmek için işgallerini
genişletmek istiyor.
Batı ve Arap Medyasının İsrail'in Suriye'deki
Saldırganlığına Karşı Sessizliği
Birleşmiş Milletler (BM) Suriye Özel Temsilcisi Geir O.
Pedersen, İsrail ordusunun Suriye'deki altyapıyı hedef alan saldırıları ve
sınırdaki tampon bölgesini işgal etme girişimini kınadı ve Suriye'ye ait Golan
Tepeleri'ni 1967'den bu yana işgal altında tutan İsrail’in, Suriye topraklarını
işgal ederek 1974'te iki taraf arasında imzalanan Kuvvetlerin Ayrıştırılması
Anlaşması'nı ihlal ettiğini belirtti. Birçok ülke İsrail'in Suriye'deki
saldırılarını ve işgalci eylemlerini kınarken Batı ve Arap medyası sadece
İsrail ordusunun Suriye'de ne kadar ilerlediği hakkında haberler yayınlıyor.
Siyonist rejimin Suriye'deki eylemleri, bu rejimin
Lübnan'daki saldırganlığından farklı olarak, paylaş taraflara ve özellikle
direnişin düşmanlarına hiçbir siyasi çıkar sağlamıyor. Suriye halkı da İsrail
tarafından bombalanıyor ve sürekli korku içinde, bir saat uyuyamıyor ama Arap
medyasının tuhaf bir şekilde sessiz kaldığını ve İsrail'in Suriye
saldırılarıyla ilgili haberleri sadece arada sırada yayınladığını görüyoruz.
Direnişe ve bölge halklarına destek veren bazı Arap
medyaları hariç diğer medya organları, özellikle de direniş karşıtı medya,
İsrail'in Suriye işgalini gündemine almıyor ve bu konuyla ilgili haberlere yer
vermiyor. Al-Manar, Al-Mayadeen ve Al-Akhbar, işgalci rejimin Suriye
saldırılarını konu alan az sayıdaki Arap medyası arasında yer alıyor.
Ancak Siyonist İsrail’in Arap ülkelerine yönelik
saldırılarını destekleme geçmişi olan Al-Arabiya ve Hadath televizyonu gibi
diğer Arap medyası, İsrail'in Suriye'ye yönelik saldırılarını pek dikkate
almıyor ve arada sırada haber yayınlıyor. Bu arada Katar'ın El Cezire
televizyonunun profesyonellikten uzak performansından da bahsetmemiz gerekiyor.
El Cezire, Siyonist İsrail’in Gazze Şeridi'ne yönelik soykırım suçlarına
ilişkin haber ve raporları yayınlama konusunda oldukça iyi ve kabul edilebilir
bir performans sergileyen bir kanaldı, ancak Suriye konusunda sınıfta kaldı.
Beşar Esad hükümetinin devrilmesini olumlu karşılayan El Cezire, Suriye ile
ilgili haber ve raporlarını çoğu zaman Suriyelilerin sevinç görüntüleri ile
sınırlandırdı. Katar merkezli televizyon İsrail'in Suriye saldırganlığı
haberleriyle pek ilgilenmiyor.
Ayrıca Gazze savaş haberlerini aktarmada El Cezire gibi iyi
bir performans sergileyen TRT, Siyonist rejimin Suriye işgalini tamamen
görmezden gelmiş, haber ve raporları yalnızca Suriye’yi ele geçiren silahlı
muhalif gruplarla ilgilidir. Bu arada İsrail'in Suriye'deki işgalini
meşrulaştırmak için sürekli bahaneler üreten İbrani medyası hâlâ askeri sansür
altında ve bu rejimin işgal girişimlerini destek veriyor.
Siyonistlerin Sahte Anlatımlarının Çöküşü
İsrail’in Suriye'ye yönelik saldırılarının ardından Batı
medyasının tavrı değişmedi; Siyonist rejimin Gazze'de sivillere yönelik suç
haberlerini hep sansürleyen Batı medyası şimdi Siyonist rejimin Suriye işgali
karşısında sessiz kalıyorlar.
Amerika ve Avrupa medyası sadece Suriye hükümetinin düşmesi
ve silahlı grupların bu ülke üzerindeki egemenliğini meşrulaştırma çabalarına odaklanıyor.
Bayı medyası Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) karşı tavrını değiştirdi. HTŞ’nin ABD
terör listesinde yer almasına rağmen Amerikan medyası bu terör örgütünü
aklamaya çalışıyor.
Artık bölge halkları gerçek düşmanlarının kim olduğunu
anlayabilirler, bugünkü olaylarla ilgili uyarılarda bulunanlar da
abartmıyorlardı. Siyonist İsrail ve ona destek veren Arap ve Batı medyası her
zaman, bu rejimin Gazze ve Lübnan'a yönelik saldırılarının amacının Hamas ve
Hizbullah'ı yok etmek olduğunu, İsrail'in asla bölge halklarına zarar vermek
istemediğini iddia ediyorlardı!
Ancak bugün, Suriye'de Beşar Esad hükümetinin düştü ve bu
ülkede temelde İsrail karşıtı bir varlık da bulunmuyor, hatta bu ülkeye hakim
olan silahlı ve terörist grupların bile Siyonistlerin safında yer aldığı
söyleniyor; Peki İsrail neden günün her saatinde bombalar yağdırıp Suriye’nin
altyapısını yok ediyor ve Suriye halkına karşı terör estiriyor?
Bazı bölge halkları ve gruplar belki daha önce Siyonist
rejimin ve onu savunan medya organlarının ‘’İsrail kendini savunmak için
savaşıyor" şeklindeki yalan haberlerine inanmışlardı. Şimdi bölge halkları
Siyonistlerin bölgedeki saldırgan ve hırslı doğasını ve hedeflerini açıkça
görebilirler ve İsrail ile bölgedeki ABD yanlısı destekçilerinin kötü emelleriyle
baş etmenin tek yolunun birlik ve direniş olduğu sonucuna varabilirler.