Halep’e Yönelik HTŞ Saldırısında Son Durum

GİRİŞ: 29.11.2024 19:30      GÜNCELLEME: 29.11.2024 19:30
Rasthaber -  HTŞ terör örgütünün başını çektiği Halep saldırısı bütün sıcaklığı ile devam ediyor. Bazı muhalif örgütlerin şehrin merkezine girdiğine dair görüntüler ana akım medyada ekranlara yansıdı. Türk Dışişleri, saldırının Astana kazanımlarına zarar verdiğini, Suriye'nin toprak bütünlüğünü korumanın Ankara'nın önceliği olduğunu kaydetti.

Sabah saatlerinde, Halep’in merkezine birkaç kilometreye kadar yaklaşan HTŞ ve destekçileri durduruldu. Suriye ordusu özel kuvvetlerinin, Hizbullah militanlarının intikali ve Rusya’nın hava harekatları sonrasında 12-13 km’ye kadar püskürtüldü. İşgal edilen köy ve kasabalar kısa sürede el değiştirdi. Halep’e batı cephesinden HTŞ saldırırken, kuzeyden de yeni bir cephenin açıldığı belirtildi. Ateş ve bombalama sesleri şehrin içinden duyuldu.

HALEP’TEN AKTARDILAR

Odatv Halep’de yaşayan, farklı bölgelerden iki kaynakla konuştu. İlk kaynak, Suriye askerlerinin yoğun güvenlik önlemleri aldığı yerden bildirdi. O sırada askerler, HTŞ güçlerinin ağır saldırılarına karşılık veriyordu, o sesleri telefondan duyduk. İkinci kaynak da Suriye televizyonlarından verilen haberleri aktardı, Suriye ordusunun birden fazla cephede çatıştığını, kuzeyden de cephenin açılmasının zorluk yarattığı bilgisini verdi. İki kaynak da kuşatmanın kısa sürede durduracağı noktasında Suriye ordusuna duydukları güveni paylaştılar.

SABAHTAN İTİBAREN SAHADA YAŞANANLAR

El Bap bölgesinden Halep’e doğru hazırlanan Birleşik Güç adındaki grup Rusya hava kuvvetlerince vurulunca büyük kayıp verdi. İranlı milislerin yoğun olduğu kuzey batı cephesi ise sakin… HTŞ ve destekçi grupların kayıplarının 300’ü geçtiği öğrenildi. Suriye tarafında da önemli sayıda ölen asker ve milis var. Suriye kamuoyu özellikle El Bap tarafından bir cephe açılmasını ‘Türkiye de işin içinde’ diye yorumladı. İlerleyen saatlerde ise HTŞ, Halep şehrine farklı noktalardan girmeyi başardı. Şehrin dış mahallerinde ağır çatışmalar başladı.

SALDIRIYA KİMLER DAHİL OLDU?

Bir dönem Ankara’nın kontrolünde bulunan şimdilerde HTŞ ile hareket eden örgütlerin, Nurettin Zengi, 50. Tümen ve Ahrar-uş Şam’ın etkin bir biçimde Halep saldırısına katıldığı biliniyor.

Ayrıca HTŞ, yığınak yaptığı yerlere özel silah "Amerikan TOW füzeleri" konuşlandırdı. Nureddin Zengi örgütü de Halep'in batısındaki Basraton cephe hattında Suriye birliklerinin bir mevzisini "TOW" füzesiyle hedef aldı.

RESMİ AÇIKLAMALAR

Bazı medya organlarında yer alan Ankara’nın emrindeki Suriye Milli Ordusu’na (SMO) bağlı muhalif örgütler ise bu çatışmada taraf değil… Özellikle Türkmen birliklerinden Suriye ordusuna karşı bir atağının olmadığı öğrenildi. Milli Savunma Bakanlığı kaynakları dün “Gelişmeleri yakından takip ediyoruz, önlemlerimizi artırdık” açıklamasını yaptı. Ardından da Dışişleri kaynakları “SMO grupları da kuzeyden saldırdı” bilgilerinin asılsız olduğunu bildirdi. Öte yandan SMO’yu yöneten Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Başkanı Abdurrahman Mustafa sessizliğini koruyor.

SALDIRI GELİYORUM DEDİ

Söz konusu Halep kuşatması geçen ekim ayının başında hazırlıkları yapılmaya başlayan bir harekattı. Heyet Tahrir El-Şam, Halep, İdlib ve Hama kırsalına top ve roketatar konuşlandırdı, geri mevzilerini takviye etti. Ayrıca Halep kentini işgal etmeye hazırlandığı çatışmaya katılmak üzere asker yığdı. Suriye Gözlem Evi (SOHR), bunun karşısında Suriye ordusunun, Batı Halep kırsalı ve İdlib kırsalına üst üste önemli miktarda askeri takviye getirdiğini, bunların arasında 25. Tümen Özel Harekât mensuplarının olduğunu kaydetti. Bunun yanı sıra yüzlerce asker, ağır makineli tüfeklerle donatılmış araçlar ve tankların da bulunduğunu bildirildi.

ANKARA: YAPMAYIN

SOHR bu sıralarda Türkiye’nin, söz konusu saldırı hazırlığı konusunda HTŞ ve birlikte hareket eden muhalif grupları, sert şekilde uyardığını aktardı. Gözlemevi şu bilgileri aktardı: “Türkiye, HTŞ'nin çatışmaların tırmanması halinde bunun yeni bir savaş başlatmanın sahada feci sonuçlara yol açabileceğini düşünerek bunu reddediyor. Bu nedenle Türkiye, HTŞ'ye yeni bir askeri cephe hattı açılması halinde, yaralı HTŞ mensuplarının tedavi için Türk topraklarına geçişine izin vermeyeceğini ve Kuzey Suriye'nin can damarı olan Bab El-Hava Sınır Kapısı’ndan malzeme akışını durduracağı konusunda uyarmıştır.”

NORMALLEŞME SÜRECİNİN ETKİSİ

Halep saldırısının Ankara’nın Şam ile normalleşme sürecini gündeme soktuğu ve gerçekleşmesi için zorladığı bir zamanda yaşanması da önemli... Normalleşme sürecinin düğmesine Cumhurbaşkanı Erdoğan, 28 Haziran 2024’te şu sözlerle basmıştı: "Suriye ile yeniden diplomatik ilişkileri kurmamak için bir sebep yok. Geçmişte nasıl yaptıksa yine yapabiliriz. Suriye'nin iç işlerine karışmak gibi bir niyetimiz yok. Biliyorsunuz ailece görüşmeye varana kadar sayın Esed'le geçmişte nasıl yaptıksa yeniden yapmamamız için bir sebep yok." Bu açıklamadan iki gün önce ise El Bab Yerel Meclisi tarafından muhalifler ile Suriye devleti arasında sınır noktası olan Ebu Zendin Ticaret Kapısı'nın yeniden faaliyete geçeceğini duyuruldu. Bu kağı M4 karayolu üzerindeki ticari bir geçiş noktası olma özelliğini taşıyor.

HTŞ'NİN GELİRİNİ AZALTACAK

Suriye ticaretini, Halep’in kuzeyinden yeniden canlandıracak bu karar, başta HTŞ olmak üzere CIA-MOSSAD güdümlü muhalif örgütleri telaşlandırdı. HTŞ bu kapının açılması nedeniyle çok büyük bir gelir kaybına uğrayacağının farkındaydı. Anında Türkiye aleyhine gösteriler başladı. Türk tırları yakıldı, Türk bayraklarına saldırıldı. PKK-YPG merkezli haber siteleri, bu adımı “Ankara, Suriye ile normalleşme görüşmeleri öncesinde Şam’a iyi niyet gösterisinde bulundu” diyerek hedef aldı.

TEL RIFAT’A OPERASYON

Türkiye’nin Suriye sınır hattındaki güvenli bölgede eksik bölgeleri birbirine bağlama hedefini açıkladığı bir dönemde Halep saldırısının yapılması da dikkate değer. Erdoğan, 10 Kasım 2024’te yaptığı açıklamada, bu planı duyurmuş ve şöyle demişti: “Önümüzdeki dönemde sınırlarımız boyunca oluşturduğumuz güvenli bölgenin eksik kalan halkalarını da tamamlayacağız. Bir başka ifadeyle terör örgütleriyle ülkemiz sınırları arasındaki irtibatı tamamen keseceğiz. Böylece emperyalistlerin ve bölgemizdeki kuklalarının 40 yıllık oyununu ilanihaye bozacağız.” Erdoğan bir sonraki konuşmasında da eksik kısım olarak Rusların ve PKK-YPG’nin askeri güçlerinin olduğu Tel-Rıfat’ı kastettiğini belirtmişti.

PKK'ya bağlı Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi de hazırladığı bir analizde, Ankara ile Rusya, İran ve Suriye'nin ortak kararıyla Tel-Rıfat operasyonun planlandığı yazıldı. Ankara'nın kendi emrindeki muhalif örgütlere "Hazır olun" talimatını verdiği bilgisi de yer aldı.

İSRAİL’İN ETKİSİ

İsrail’in Lübnan’a yönelik saldırılarını artırdığı son süreçte hedefine Suriye’yi de koydu. Suriye’ye, Golan tepeleri dışında Rus üslerinin bulunduğu Tartus kentine ve Lazkiye’ye saldırılar düzenledi. İsrail, aynı zamanda askeri güçlerini Lübnan’a taşıyan Hizbullah’ın bu durumunu fırsat bilerek Şam’a yönelik saldırılarını yoğunlaştırdı. İsrail’in bu hamleleri ile de HTŞ’nin önü açıldı.

TÜRK DIŞİŞLERİ RAHATSIZ: ASTANA VE TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜ VURGUSU

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli resmi sosyal medya hesabından şu açıklamayı iletti:

"2017 yılından bu yana, İdlip Gerginliği Azaltma Bölgesi’yle ilgili bazı mutabakatlar tesis edilmiştir. Türkiye, taraf olduğu mutabakatların gereğini hassasiyetle yerine getirmektedir. İdlip’e yönelik son dönemdeki saldırıların, Astana mutabakatlarının ruhuna ve işleyişine zarar verecek boyuta ulaştığı ve ciddi sivil kayıplara yol açtığı konusunda gerekli uyarıları çeşitli uluslararası platformlarda yapmış ve bu saldırıların durdurulması gerektiğini kayda geçirmiştik. Yeni ve daha büyük istikrarsızlıklara yol açılmaması ve sivil halkın zarar görmemesi, Türkiye bakımından büyük önem teşkil etmektedir.

TEL RIFAT VE MÜMBİÇ

Diğer taraftan, mevcut istikrarsızlık ortamından istifade etmeye çalışan Tel Rıfat ve Münbiç’teki terör gruplarının sivil halkı ve Türkiye’yi hedef alan saldırılarındaki artışı da dikkatle izliyoruz. Bu bölgelerdeki terörist varlığının sonlandırılması amacıyla paydaşlarla daha önce varılan mutabakatların gereğinin yerine getirilmemiş olması endişelerimizi artırmaktadır. Gelişmeleri, Suriye’nin birliği ve toprak bütünlüğüne atfettiğimiz önem ve terörle mücadeleye verdiğimiz öncelik çerçevesinde çok yakından takip ediyoruz.

RUSYA'DAN İLK TEPKİ

Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov, saldırıların Suriye'nin egemenliğinin ihlali anlamına geldiğini belirtti. Peskov, Şam yönetiminden kontrolü sağlamak için 'hızlı hareket etmelerini' istediklerini bildirdi. Reuters'ın aktardığına göre, "Halep ve çevresindeki durum, Suriye'nin egemenliğine yönelik bir saldırıdır. Suriyeli yetkililerinin bölgede düzeni sağlamasından ve anayasal düzeni mümkün olan en kısa sürede yeniden tesis etmesinden yanayız" dedi.

İRAN'DAN AÇIKLAMA: ABD VE İSRAİL'İN PLANI

İran Dışişleri Bakanlığı'ndan Halep kuşatması hakkında bir açıklama geldi. Dışişleri Sözcüsü İsmail Bekayi, düzenlediği basın toplantısında, bu saldırıları “Astana Anlaşmalarının ihlali" olarak nitelendirdi. Bekayi, bu durumu “bölgeyi istikrarsızlaştırmak için İsrail ile ABD tarafından hazırlanan hain bir planın parçası” olarak tanımladı. Sözcü, “Bu tehlikeli komployu etkisiz hale getirmek için bölgesel ülkeler, özellikle de Suriye'nin komşuları arasında dikkat ve koordinasyon gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Odatv

YORUMLAR

MALCOM-XX 6 gün önce
❤️❤️MALCOLM-XX ❤️❤️ EE.. BAY İSRAİL, DEMEK Kİ NEYMİŞ ?! SENDEN VE ABD'YLE İNGİLTERE'DEKİ O DEHŞETLİ SİYONİST DOLAR TANRILARI KONSORSİYUMU'NUZDAN DAHA GÜÇLÜ VE DAHA BÜYÜK OLAN MAZLUMLARIN ALLAH'I VE O'NUN YERYÜZÜNDEKİ SAMİMİ EHLİBEYT İNANÇLI GÜÇLÜ VE SON DERECE DE ONURLU OLAN HİZBULLAH YİĞİTLERİ VARMIŞ DEMEK Kİ ?! ... ÖNEMLİ GÜNDEM HABER : Rasthaber - Siyonist rejimin muhalefet partisi lideri Lapid'e göre, "İsrail hükümeti Hizbullah ile ateşkese zorlandı ve askeri zaferleri siyasi kazanımlara dönüştürmede başarısız oldu." dedi. Siyonist İsrail'de ana muhalefet lideri ve eski Başbakan Yair Lapid, şunları söyledi: "Hizbullah ile yapılacak herhangi bir anlaşma, bu İsrail utancını ortadan kaldırmayacaktır. Gazze'den rehinelerin geri getirilmesi ve tüm İsraillilerin evlerine dönmesi için bir anlaşma yapılmalıdır." Lapid, İsrail hükümetinin Hizbullah ile ateşkese mecbur kaldı ve askeri zaferleri siyasi kazanıma dönüştürmede başarısız olduğunu vurguladı. Siyonist rejimin muhalefet lideri, Netanyahu'nun başbakanlık döneminde, bu rejimin tarihindeki en büyük felaketin yaşandığını belirtti. ÖNEMLİ NOT : EE.. MAZLUM GAZZE'Yİ ZALİM SOYKIRIMCI İSRAİL'E KARŞI TEK BAŞINA VE BÜYÜK BİR FEDAKARLIKLA YÜREKLİCE SAVAŞARAK SAVUNAN VE BU UĞURDA BÜYÜK YIKIMLAR VE BEDELLER ÖDEMEKTEN KORKUP, KAÇINMAYAN VE ZERRE ŞÜPHESİZ ŞEKİLDE DE, ALLAH'IN-ONURLU İSLAM'IN YERYÜZÜNDEKİ ŞEREFLİ ÖRNEK YİĞİT VE KORKUSUZ ASKERLERİ OLAN HİZBULLAH'IN KATLİAMCI İSRAİL'E KARŞI VERDİĞİ ÖLÜM KALIM MÜCADELESİNİ TIPKI BELGESELLERDEKİ BENCİL, ÇIKARCI, İNANÇSIZ VE KORKAK BİZON (SIĞIR) SÜRÜLERİ GİBİ ZERRE UTANIP SIKILMADAN SEYREDİP DURAN O SÖZDE EHLİ SÜNNET'LİĞİYLE ÖVÜNEN O MİLYARLIK İSLAMSI ALEM UTANSINLAR BU İÇERİSİNDE DEBELENİP DURDUKLARI REZİL ZİLLET DURUMDAN ?!... BU TARİHİ AYIP DA ONLARA YETER VE ARTAR İNŞALLAH ?!

REKLAM

İLGİLİ BAŞLIKLAR

REKLAM