Lübnan ordusunun iki ülke arasındaki sınırın bazı
noktalarına konuşlanmasına rağmen, Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) militanları ve
Bekaa vadisi aşiret milisleri arasındaki çatışmaların durmasına rağmen, doğu
sınırındaki gerilim devam ediyor.
Dün, milletvekili Gazi Zuayter'in yeğeni olan Lübnanlı Hıdır
Kerem Zuayter'in Suriye topraklarındaki Beluza kasabasından kaçırıldıktan sonra
cesedinin Suriye-Lübnan sınırındaki Arid bölgesinde bulunması, bölgedeki
tansiyonu daha da yükseltti.
Yerel kaynaklar, el-Ahbar'a yaptıkları açıklamada, aynı
kasabadan Zuayter ailesine mensup iki Lübnanlı ile daha irtibatın kesildiğini
ve akıbetlerinin henüz bilinmediğini belirtti.
Bölgedeki atmosferin "son derece gergin" olduğu
ifade edilirken, Zuayter'in öldürülmesinin ve diğer kaçırılanların akıbetinin
belirsizliğinin, bölgedeki Suriyeli göçmenlere karşı aşiret tepkilerine yol
açabileceği endişesi dile getirildi.
Bu durumun, Suriye'deki yeni yönetimi destekleyen ve Bekaa
vadisi köyleriyle temas hâlinde olan diğer Lübnan bölgelerinde mezhepsel
tepkilere neden olabileceği de belirtildi.
Kaynaklar, ordu komutanlığından, özellikle Suriye sınırına
bitişik olan ve son çatışmaların ardından sakinlerinin göç etmek zorunda
kaldığı el-Huş ve Safevi gibi küçük Lübnan sınır köylerindeki varlığını
artırmasını istedi.
Bu talep, bölge halkının köylerine geri dönme konusundaki
ısrarı ve bunun yaratabileceği gerginliğin kontrol altında tutulması
mecburiyetiyle ilgili.
Ayrıca, konunun iki ülke arasında en üst düzeyde temaslar
gerektirdiğine ve hatta bölgesel arabuluculuklara ihtiyaç duyulabileceğine
dikkat çekildi.
Özellikle Suudi Arabistan medyasında, Suriye'nin sınır
bölgelerindeki Lübnanlıların yaşadığı köyleri boşaltma kararı aldığına dair
haberlerin çıkması bu gerekliliği daha da güçlendiriyor.
Kaynaklar, Suriye'deki yeni yönetimdeki en belirgin grup
olan HTŞ'nin henüz yasa dışı geçişleri kapatma ve sınır ötesi kaçakçılığı
durdurma konusundaki açıklamalarının ötesine geçmediğini belirtti.
Ancak, "HTŞ'nin Lübnan sınırına bitişik tüm Suriye
topraklarında kontrolü ele geçirme ve yayılma talebinde bulunması hâlinde
işlerin çatışma yönüne gidebileceği" endişesi de mevcut.
Kaynaklar, Hermel bölgesinde iki ülke arasındaki sınırların
büyük ölçüde iç içe geçtiğini ve bu durumun diğer sınır bölgelerinde bulunmayan
benzersiz bir özellik taşıdığını vurguladı.
Hermel ve civarında ve burada yaşayan Lübnanlıların, resmî
olarak Suriye egemenliği altında olan geniş arazilere sahip olduğunu
belirttiler.
HTŞ'nin sınırları kesin olarak çizilmiş şekilde yayılma
konusunda ısrar etmesi durumunda, bazı bölgelerde militanlarının Lübnanlılarla
doğrudan temas hâlinde olacağı ve bunun karşılıklı provokasyonlara yol açarak
sınırda birden fazla gerilim bölgesinin oluşmasına neden olabileceği ifade
edildi/mehr