İmam Hamanei: Siyonist Rejim İran’ın Darbeleri Altında Ezildi

GİRİŞ: 26.06.2025 13:22      GÜNCELLEME: 26.06.2025 13:22
Rasthaber - İslam İnkılabı Rehberi İmam Hamanei’nin İran milletine hitaben üçüncü mesajı yayımlandı.

İmam Hamanei’nin mesajının önemli başlıkları şöyle:

-Öncelikle büyük İran milletine birkaç tebrik sunmak istiyorum. Öncelikle sahte Siyonist rejime karşı kazanılan zaferden dolayı tebriklerimi sunuyorum.

-Siyonist rejim bütün boş gürültüleri ve iddialarına rağmen İran İslam Cumhuriyeti'nin darbeleri altında neredeyse yıkıldı ve ezildi.

- İkinci tebrik de aziz İran'ın ABD rejimine karşı kazandığı zaferden dolayıdır.

-ABD rejimi, girmediği takdirde Siyonist rejimin tamamen yok edileceğini hissettiği için doğrudan bir savaşa girdi. Fakat bu savaştan hiçbir şey kazanmadı.

-Burada da İran İslam Cumhuriyeti kazandı ve Amerika'nın suratına sert bir tokat attı.

- Üçüncü tebrikler İran milletinin olağanüstü birliği ve beraberliği içindir.

- Allah'a hamd olsun ki, yaklaşık doksan milyonluk bir millet, tek sesle, omuz omuza, yan yana, taleplerinde ve niyetlerde hiçbir fark olmaksızın, ayakta durdular, sloganlar attılar, konuştular ve silahlı kuvvetlerin eylemlerini desteklediler. Bundan sonra da durum böyle olmaya devam edecektir.

- İran milleti bu konuda büyüklüğünü ve seçkin kişiliğini göstermiştir ve bu olayda, gerektiğinde bu milletten tek bir ses duyulacağını ortaya koymuştur ve Allah'a hamd olsun olsun ki bu gerçekleşmiştir.

İmam Hamanei’nin mesajının tam metni şöyle:

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla

Aziz ve büyük İran milletine selam ve en derin saygılarımı sunuyorum. Öncelikle, son olaylardaki aziz şehitlerimizi, şehit komutanları ve bilim insanlarını anıyor ve yâd ediyorum. Onlar gerçekten de İran İslam Cumhuriyeti için çok değerliydiler, hizmet verdiler ve bugün Allah’ın huzurunda bu üstün hizmetlerinin karşılığını almaktadırlar inşallah.

Büyük İran milletine birkaç konuda tebriklerimi sunmak istiyorum.

İlk olarak sahte Siyonist rejime karşı kazanılan zafer için milletimizi tebrik ederim. Onca gürültüye, onca iddiaya rağmen Siyonist rejim, İran İslam Cumhuriyeti’nin darbeleri altında neredeyse tamamen çöktü ve ezildi. İran İslam Cumhuriyeti’nin böyle bir darbeyi vurabileceği, onların aklına ve hayaline bile gelmezdi. Ama bu gerçekleşti. Allah’a silahlı kuvvetlerimize yardım ettiği için hamd ediyoruz. Silahlı kuvvetlerimiz Siyonist rejimin çok katmanlı ve ileri düzey savunma sistemlerini aşmayı başardı, şehirlerini ve askeri üslerini füzelerle hedef aldı ve yerle bir etti. Bu, Allah’ın en büyük nimetlerinden biridir. Bu da şu mesajı vermektedir: Siyonist rejim bilsin ki, İran İslam Cumhuriyeti'ne saldırmak, bu rejime büyük bir bedel ödetecektir ve ödetmiştir de. Bu zafer, bizim silahlı kuvvetlerimizin ve aziz halkımızın onurudur. Çünkü bu kuvvetleri halk yetiştirmiş, desteklemiş ve böylesi büyük bir görev için güçlendirmiştir.

İkinci tebrik, aziz ülkemizin ABD rejimine karşı kazandığı zafer içindir. ABD doğrudan savaşa girdi, çünkü eğer müdahale etmeseydi Siyonist rejim tamamen yok olacaktı. Ancak bu savaştan hiçbir kazanım elde edemedi. Nükleer tesislerimize saldırdılar (ki bu bağımsız olarak uluslararası mahkemelerde cezalandırılması gereken bir konudur) ama önemli bir şey yapamadılar. ABD Başkanı, olan biteni abartılı şekilde anlattı ve belli ki  bunu yapmaya ihtiyacı vardı. Herkes bu açıklamaları duyduğunda anladı ki, görünürdeki bu sözlerin ardında başka bir gerçek yatıyor ve o da gerçekte hiçbir şey başaramamalarıydı. Ama gerçeği gizlemek için abartıyorlar. Bu durumda da İran İslam Cumhuriyeti zafer kazandı. ABD’ye sert bir tokat attı ve bölgedeki en önemli ABD üslerinden biri olan Al-Udeyd üssüne saldırdı ve zarar verdi. Daha önce olayları büyütenler, bu sefer küçümsemeye çalıştılar ve “Hiçbir şey olmadı” dediler. Oysa büyük bir olaydı. İran İslam Cumhuriyeti, ABD’nin bölgedeki önemli merkezlerine ulaşabiliyor ve gerektiğinde onları vurabiliyorsa, bu küçük bir mesele değildir  ve bu, büyük bir meseledir. Bu tür saldırılar gelecekte de tekrarlanabilir. Eğer saldırı olursa, düşmanın ve saldırganın ödeyeceği bedel kesinlikle çok ağır olacaktır.

Üçüncü tebrik, İran milletinin gösterdiği olağanüstü birlik ve dayanışmadır. Elhamdülillah, yaklaşık doksan milyonluk bir millet yekvücut oldu, tek ses oldu, omuz omuza durdu. Taleplerinde ve amaçlarında en küçük bir ayrılık yoktu. Slogan attılar, konuştular, silahlı kuvvetleri desteklediler ve bundan sonra da destekleyecekler. Bu olayda İran milleti büyüklüğünü, seçkin ve örnek kişiliğini gösterdi. Gerektiğinde bu milletten tek bir ses yükselteceğini ispatladı ve Allah’a hamdolsun bu da gerçekleşti.

Temel bir nokta olarak söylemek istediğim bir konu var ve o da şu ki, ABD Başkanı açıklamalarından birinde, “İran teslim olmalı” dedi. “Teslim ol!” dedi. Artık konu zenginleştirme değil, nükleer sanayi de değil, mesele İran’ın teslim olmasıdır. Tabii ki bu söz, ABD başkanı için kendinden büyük laflardır. Bu kadar büyük, bu kadar köklü tarihi ve kültürü olan, bu kadar güçlü milli iradesi olan büyük İran için "teslim ol" demek, İran milletini tanıyanlar açısından alay konusudur. Ancak bu açıklama bir gerçeği ifşa etti ve o da şu ki, Amerikalılar, devrimden beri İran’a düşmanlık ediyor. Sürekli, bir gün insan hakları, bir gün demokrasi, bir gün kadın hakları, bir gün zenginleştirme, bir gün füze yapımı diyerek bahane üretiyorlar ama özünde tek bir amaç var ve o da İran’ı teslim kılmak. Eskiler bunu açıkça söylemezdi, çünkü kabul edilemez, hiçbir mantıklı insan, bir millete “Teslim ol” denmesini kabul etmez. Bu nedenle bunu farklı ünvanlar altında gizliyorlardı ama bu kişi, gerçeği ağzından kaçırdı ve Amerikalıların yalnızca İran'ın teslim olmasından memnun olacaklarını ve daha azıyla yetinmeyeceklerini açıkça belirtti ve bu önemli bir noktadır. Milletimiz şunu iyi bilsin ki, ABD ile çatışmanın asıl nedeni budur. Amerikalılar İran milletine bu büyük hakarette bulundu ama böyle bir şey asla olmayacaktır, asla!

İran milleti büyük bir millettir. İran güçlü ve büyük bir ülkedir. İran, eski bir uygarlığın sahibidir. Kültürel ve medenî zenginliğimiz, ABD’den ve benzerlerinden yüzlerce kat fazladır. İran'ın başka bir ülkeye teslim olmasını beklemek, tamamen saçma ve akıldışı bir düşüncedir. Bu, akıllı insanlar için alay konusu olacak bir düşüncedir. İran milleti azizdir ve aziz kalacaktır, galiptir ve Allah’ın izniyle galip kalacaktır. Yüce Allah'tan bu milleti lütufunun gölgesinde daima izzet ve şeref içinde korumasını niyaz ediyoruz. Allah-u Teâlâ, büyük İmam’ın (r.a) derecesini yüceltsin. Ve Hazret-i Mehdi (a.f) bu milletten razı ve hoşnut olsun ve o yüce zâtın yardımı halkın arkasında olsun inşallah.İslam İnkılabı Rehberi İmam Hamanei’nin İran milletine hitaben üçüncü mesajı yayımlandı.

İmam Hamanei’nin mesajının önemli başlıkları şöyle:

-Öncelikle büyük İran milletine birkaç tebrik sunmak istiyorum. Öncelikle sahte Siyonist rejime karşı kazanılan zaferden dolayı tebriklerimi sunuyorum.

-Siyonist rejim bütün boş gürültüleri ve iddialarına rağmen İran İslam Cumhuriyeti'nin darbeleri altında neredeyse yıkıldı ve ezildi.

- İkinci tebrik de aziz İran'ın ABD rejimine karşı kazandığı zaferden dolayıdır.

-ABD rejimi, girmediği takdirde Siyonist rejimin tamamen yok edileceğini hissettiği için doğrudan bir savaşa girdi. Fakat bu savaştan hiçbir şey kazanmadı.

-Burada da İran İslam Cumhuriyeti kazandı ve Amerika'nın suratına sert bir tokat attı.

- Üçüncü tebrikler İran milletinin olağanüstü birliği ve beraberliği içindir.

- Allah'a hamd olsun ki, yaklaşık doksan milyonluk bir millet, tek sesle, omuz omuza, yan yana, taleplerinde ve niyetlerde hiçbir fark olmaksızın, ayakta durdular, sloganlar attılar, konuştular ve silahlı kuvvetlerin eylemlerini desteklediler. Bundan sonra da durum böyle olmaya devam edecektir.

- İran milleti bu konuda büyüklüğünü ve seçkin kişiliğini göstermiştir ve bu olayda, gerektiğinde bu milletten tek bir ses duyulacağını ortaya koymuştur ve Allah'a hamd olsun olsun ki bu gerçekleşmiştir.

İmam Hamanei’nin mesajının tam metni şöyle:

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla

Aziz ve büyük İran milletine selam ve en derin saygılarımı sunuyorum. Öncelikle, son olaylardaki aziz şehitlerimizi, şehit komutanları ve bilim insanlarını anıyor ve yâd ediyorum. Onlar gerçekten de İran İslam Cumhuriyeti için çok değerliydiler, hizmet verdiler ve bugün Allah’ın huzurunda bu üstün hizmetlerinin karşılığını almaktadırlar inşallah.

Büyük İran milletine birkaç konuda tebriklerimi sunmak istiyorum.

İlk olarak sahte Siyonist rejime karşı kazanılan zafer için milletimizi tebrik ederim. Onca gürültüye, onca iddiaya rağmen Siyonist rejim, İran İslam Cumhuriyeti’nin darbeleri altında neredeyse tamamen çöktü ve ezildi. İran İslam Cumhuriyeti’nin böyle bir darbeyi vurabileceği, onların aklına ve hayaline bile gelmezdi. Ama bu gerçekleşti. Allah’a silahlı kuvvetlerimize yardım ettiği için hamd ediyoruz. Silahlı kuvvetlerimiz Siyonist rejimin çok katmanlı ve ileri düzey savunma sistemlerini aşmayı başardı, şehirlerini ve askeri üslerini füzelerle hedef aldı ve yerle bir etti. Bu, Allah’ın en büyük nimetlerinden biridir. Bu da şu mesajı vermektedir: Siyonist rejim bilsin ki, İran İslam Cumhuriyeti'ne saldırmak, bu rejime büyük bir bedel ödetecektir ve ödetmiştir de. Bu zafer, bizim silahlı kuvvetlerimizin ve aziz halkımızın onurudur. Çünkü bu kuvvetleri halk yetiştirmiş, desteklemiş ve böylesi büyük bir görev için güçlendirmiştir.

İkinci tebrik, aziz ülkemizin ABD rejimine karşı kazandığı zafer içindir. ABD doğrudan savaşa girdi, çünkü eğer müdahale etmeseydi Siyonist rejim tamamen yok olacaktı. Ancak bu savaştan hiçbir kazanım elde edemedi. Nükleer tesislerimize saldırdılar (ki bu bağımsız olarak uluslararası mahkemelerde cezalandırılması gereken bir konudur) ama önemli bir şey yapamadılar. ABD Başkanı, olan biteni abartılı şekilde anlattı ve belli ki  bunu yapmaya ihtiyacı vardı. Herkes bu açıklamaları duyduğunda anladı ki, görünürdeki bu sözlerin ardında başka bir gerçek yatıyor ve o da gerçekte hiçbir şey başaramamalarıydı. Ama gerçeği gizlemek için abartıyorlar. Bu durumda da İran İslam Cumhuriyeti zafer kazandı. ABD’ye sert bir tokat attı ve bölgedeki en önemli ABD üslerinden biri olan Al-Udeyd üssüne saldırdı ve zarar verdi. Daha önce olayları büyütenler, bu sefer küçümsemeye çalıştılar ve “Hiçbir şey olmadı” dediler. Oysa büyük bir olaydı. İran İslam Cumhuriyeti, ABD’nin bölgedeki önemli merkezlerine ulaşabiliyor ve gerektiğinde onları vurabiliyorsa, bu küçük bir mesele değildir  ve bu, büyük bir meseledir. Bu tür saldırılar gelecekte de tekrarlanabilir. Eğer saldırı olursa, düşmanın ve saldırganın ödeyeceği bedel kesinlikle çok ağır olacaktır.

Üçüncü tebrik, İran milletinin gösterdiği olağanüstü birlik ve dayanışmadır. Elhamdülillah, yaklaşık doksan milyonluk bir millet yekvücut oldu, tek ses oldu, omuz omuza durdu. Taleplerinde ve amaçlarında en küçük bir ayrılık yoktu. Slogan attılar, konuştular, silahlı kuvvetleri desteklediler ve bundan sonra da destekleyecekler. Bu olayda İran milleti büyüklüğünü, seçkin ve örnek kişiliğini gösterdi. Gerektiğinde bu milletten tek bir ses yükselteceğini ispatladı ve Allah’a hamdolsun bu da gerçekleşti.

Temel bir nokta olarak söylemek istediğim bir konu var ve o da şu ki, ABD Başkanı açıklamalarından birinde, “İran teslim olmalı” dedi. “Teslim ol!” dedi. Artık konu zenginleştirme değil, nükleer sanayi de değil, mesele İran’ın teslim olmasıdır. Tabii ki bu söz, ABD başkanı için kendinden büyük laflardır. Bu kadar büyük, bu kadar köklü tarihi ve kültürü olan, bu kadar güçlü milli iradesi olan büyük İran için "teslim ol" demek, İran milletini tanıyanlar açısından alay konusudur. Ancak bu açıklama bir gerçeği ifşa etti ve o da şu ki, Amerikalılar, devrimden beri İran’a düşmanlık ediyor. Sürekli, bir gün insan hakları, bir gün demokrasi, bir gün kadın hakları, bir gün zenginleştirme, bir gün füze yapımı diyerek bahane üretiyorlar ama özünde tek bir amaç var ve o da İran’ı teslim kılmak. Eskiler bunu açıkça söylemezdi, çünkü kabul edilemez, hiçbir mantıklı insan, bir millete “Teslim ol” denmesini kabul etmez. Bu nedenle bunu farklı ünvanlar altında gizliyorlardı ama bu kişi, gerçeği ağzından kaçırdı ve Amerikalıların yalnızca İran'ın teslim olmasından memnun olacaklarını ve daha azıyla yetinmeyeceklerini açıkça belirtti ve bu önemli bir noktadır. Milletimiz şunu iyi bilsin ki, ABD ile çatışmanın asıl nedeni budur. Amerikalılar İran milletine bu büyük hakarette bulundu ama böyle bir şey asla olmayacaktır, asla!

İran milleti büyük bir millettir. İran güçlü ve büyük bir ülkedir. İran, eski bir uygarlığın sahibidir. Kültürel ve medenî zenginliğimiz, ABD’den ve benzerlerinden yüzlerce kat fazladır. İran'ın başka bir ülkeye teslim olmasını beklemek, tamamen saçma ve akıldışı bir düşüncedir. Bu, akıllı insanlar için alay konusu olacak bir düşüncedir. İran milleti azizdir ve aziz kalacaktır, galiptir ve Allah’ın izniyle galip kalacaktır. Yüce Allah'tan bu milleti lütufunun gölgesinde daima izzet ve şeref içinde korumasını niyaz ediyoruz. Allah-u Teâlâ, büyük İmam’ın (r.a) derecesini yüceltsin. Ve Hazret-i Mehdi (a.f) bu milletten razı ve hoşnut olsun ve o yüce zâtın yardımı halkın arkasında olsun inşallah.

YORUMLAR

REKLAM

İLGİLİ BAŞLIKLAR

REKLAM