İran’la Savaş, Siyonist Rejimin Ekonomisini Nasıl Felç Etti?

GİRİŞ: 30.07.2025 13:41      GÜNCELLEME: 30.07.2025 13:41
Rasthaber -  İran İslam Cumhuriyeti’nin Siyonist rejime füze ve İHA’lı yanıtı, hava sahasının kapatılmasına, yabancı turist sayısında ciddi düşüşe ve Siyonistlerin Haziran ayındaki tatillerinin iptaline neden oldu; bu da Haziran 2024’e kıyasla otel konaklama sayısının yarıya inmesine yol açtı.

İran İslam Cumhuriyeti ile Siyonist rejim arasındaki 12 günlük savaş, işgal altındaki toprakların siyasi, ekonomik ve toplumsal sahasında çeşitli sonuçlara yol açtı. Bu sonuçların bir kısmı açıkça gözler önündeydi, bir kısmı ise Siyonist kurumlar tarafından yayımlanan haber ve raporların satır aralarında gizli kaldı.

Bu bağlamda, İsrail Merkez İstatistik Kurumu’nun verileri ve rejimin Maliye Bakanlığı Başekonomisti'nin sürekli yaptığı incelemelere göre, konut kiralama piyasasında fiyatların hızla arttığı ve aylık olarak kiralık daire arzının azaldığı belirlendi.

İran’la yaşanan savaş sonrası kira artışı endişesi, yaklaşık 15 bin yerleşimcinin evlerinden tahliye edilmesiyle birlikte ortaya çıktı. Bu daireler çeşitli derecelerde hasar gördü ve şimdi bu insanlar da işgal altındaki toprakların konut piyasasında yeni talep sahipleri olarak yerlerini aldılar.

Şu anda kira bedelleri, işgal altındaki topraklardaki tüketici fiyat endeksinin (hanehalkı sepeti) yaklaşık dörtte birini oluşturuyor. Bu nedenle kiralardaki artış, enflasyonun yükselmesine neden oluyor.

İran’la Savaş Gölgesinde İşsizlik Artışı

Bu koşullar altında, İsrail Merkez İstatistik Kurumu’nun 2025 Haziran ayı işsizlik verileri, savaş boyunca 294 bin kişinin “ekonomik nedenlerle tüm hafta boyunca işyerlerinden uzak kaldığını” yani ücretsiz izne çıkarıldığını gösteriyor. Oysa rejimin Maliye Bakanlığı, İran’la yaşanan çatışmaların sadece yaklaşık 100 bin kişiyi evine göndereceğini öngörmüştü.

Buna göre, Haziran ayındaki işsizlik oranı %9.2’ye ulaştı. Bir önceki ay bu oran sadece %3.4’tü, yani yaklaşık %200’lük bir artış söz konusu. Savaştan doğrudan zarar gören iş yerlerinin tazminatlarının karşılanması için gereken miktar 1.215 milyar dolar olarak hesaplandı. Bu rakamın, ilerleyen değerlendirmelerde daha da artması bekleniyor.

Savaş koşulları ve güvensizlik nedeniyle iş gücü piyasasındaki kaos, Haziran ayında işgal altındaki topraklarda tam zamanlı çalışan sayısında %21’lik bir düşüşe neden oldu; bu sayı 3.2 milyondan 2.5 milyona geriledi. Bu da her çalışanın ortalama çalışma saatini Mayıs ayındaki 36 saatten, Haziran ayında sadece 31 saate düşürdü.

Bu süreçte en fazla zarar gören alan, 2023 Ekim’inden bu yana Filistinli işçilere çalışma izni verilmemesi nedeniyle ciddi iş gücü eksikliği yaşayan inşaat sektörü oldu. Bu sektörde iş gücü açığı oranı şu anda yaklaşık %10’a ulaştı. Bu oran, İran’la savaş öncesinde %6.9 seviyesindeydi.

İran’la yaşanan savaş nedeniyle konaklama ve gıda hizmetleri sektörü de zarar gördü. Bu sektördeki boş pozisyon oranı %1 artışla %8.2’ye yükseldi. İnşaat sektörünün İran’la savaş nedeniyle daha fazla iş gücü kaybı yaşaması göz önünde bulundurulduğunda, önümüzdeki aylarda kira fiyatlarının artması ve konut arzı yetersizliğinin devam etmesi bekleniyor. Bu nedenle, mevcut durumda işgal altındaki topraklarda yaşayanların yaklaşık %90’ı “geçim masraflarını” kişisel hayatlarındaki en önemli sorun olarak görmekte ve Netanyahu kabinesinden bu konuda özel bir çözüm beklemektedir.

Turizm Gelirlerinde Düşüş

İran’la yaşanan savaşın bir diğer etkisi, İsrail’in turizm sektöründe tekrar yaşanan düşüşte görülüyor. Yeni bir rapora göre, 2025’in ilk yarısında, 2024’ün aynı dönemine kıyasla, işgal altındaki topraklardaki turistik otellerde geceleme sayısında belirgin bir azalma yaşandı. Bu düşüş büyük ölçüde Gazze savaşının yeniden başlaması ve İran’la askeri çatışmaya girilmesinden kaynaklanıyor. Buna göre, 2025’in ilk altı ayında otel doluluk oranı ortalama %49 olarak gerçekleşti; bu oran, 2024’ün aynı döneminde %62 idi. Yani ciddi bir düşüş söz konusu.

Raporda dikkat çeken özel bir nokta da İran’la savaşın turizm sektörü üzerindeki etkisidir. İran İslam Cumhuriyeti’nin füze ve İHA’lı yanıtı, hava sahasının kapanmasına, yabancı turist sayısında ciddi bir azalmaya ve Haziran ayında İsrailli turistlerin tatil planlarının iptaline neden oldu. Bu durum, otel konaklamalarının Haziran 2024’e kıyasla yarıya düşmesine yol açtı ve hem özel sektör hem de kamu gelirleri üzerinde olumsuz etki yarattı.

Ruhsal Çöküntü ve Göç Eğilimi

Bu ortamda, işgal altındaki topraklardaki halkın ruhsal durum göstergeleri de olumlu olamaz. İsrail Travma Mağdurları Ulusal Derneği (NATAL) tarafından yayımlanan yeni veriler, yalnızca 30 gün içinde bu yardım hattına 6000’in üzerinde çağrı geldiğini gösteriyor. Bu durum, Haziran ayını 2023 Ekim’inde başlayan savaşın ardından ruhsal açıdan en zor ay yapıyor. Bu sayı aylık ortalamanın iki katına eşdeğer ve Haziran’ı, Ekim 2023’ten bu yana yaşanan en ağır ikinci ay haline getiriyor. Dernek raporunda, savaş sona erip vücut acil durum modundan çıktığında, zihnin sıkışmış korkuları ve bastırılmış acıları açığa vurduğuna ve bunun ruhsal bir kriz yarattığına dikkat çekiliyor.

Bu durumun bir başka belirgin yansıması ise İsrailli gençler arasında tersine göç eğiliminin artmasıdır. Kısa süre önce yayımlanan “Alumah Derneği”nin raporu, işgal altındaki topraklarda yaşayan gençlerin %37’sinin önümüzdeki yıllarda bu toprakları terk etmeyi düşündüğünü ortaya koyuyor; bu oranın %26’sı geçici, %12’si ise kalıcı göç planları yapıyor.

Rapor, gençleri endişelendiren temel sorunlardan birinin istihdam olduğunu ve gençlerin yüzde 52'sinin istihdamı en çok endişe duydukları üç sorundan biri olarak gösterdiğini ortaya koyuyor. Gençler açısından bakıldığında, İsrail artık iş bulmak için gerekli becerileri edinemeyecekleri bir yere dönüştü. Örneğin, ileri teknoloji becerilerinin edinilmesine ilişkin veriler, gençlerin yalnızca üçte birinin bu becerileri edinebileceğinden emin olduğunu ve yüzde 23'ünün bu işlerde hiç başarılı olamayacağına inandığını gösteriyor.

Raporda "beyin göçü" olarak adlandırılan bu sorun, İsrailli karar vericiler arasında endişeye yol açtı. Bu sorunun bir kısmı, İsrail toplumunun içinde bulunduğu süregelen güvensizlikten kaynaklanıyor. Ben Gurion Havalimanı'nın zaman zaman hizmet dışı kalması, yabancı havayolu seferlerinin askıya alınması ve son 22 ayda askeri politikaların ekonomik ve sosyal yaklaşımlar üzerindeki hakimiyeti bu sorunun nedenleri ve Siyonist rejimin orta vadede bu sorunların üstesinden gelebilmesi pek olası görünmüyor/tesnim

YORUMLAR

REKLAM

İLGİLİ BAŞLIKLAR

REKLAM