Naim Kasım: “Son Neferimiz Hayatta Olduğu Sürece Teslim Olmayacağız”

GİRİŞ: 30.07.2025 20:09      GÜNCELLEME: 30.07.2025 20:09
Rasthaber -  Hizbullah Genel Sekreteri Şeyh Naim Kasım, Çarşamba akşamı, Hizbullah’ın üst düzey komutanlarından Şehit Fuad Şükri’nin (Seyyid Muhsin) şehadetinin birinci yıldönümü vesilesiyle düzenlenen anma töreninde bir konuşma yaptı. Güney Lübnan’da gerçekleşen bu törene çok sayıda siyasi, askeri ve halk temsilcisi katıldı.

Kasım konuşmasına şöyle başladı:

“Bu özel tören, Şehit Fuad Şükri’yi onurlandırmak için düzenlenmiştir; konuşmamın sonunda Lübnan’daki siyasi gelişmeleri de ele alacağım.”

Kasım, Şehit Fuad’ın 1982’den önce on mücahitten oluşan bir grupla birlikte İsrail rejimiyle savaşmak için yemin ettiğini, bu yolda 35 yıl boyunca sebat ettiğini, grubun dokuz üyesinin şehit olduğunu ve kendisinin yıllarca ‘şehitlik kervanına katılmayı’ beklediğini aktardı.

“O, İmam Humeyni’ye gönülden bağlı, İslam Devrimi’ne iman etmiş bir mümin idi; Hizbullah’ın kurucu komutanlarındandı.”

“Fuad Şükri, 1982 sonrasında Hizbullah’ın ilk askeri sorumlusuydu. Direnişin askeri ve cihadi yapısının temellerini atanlardan biriydi.”

“Seyyid Muhsin, Kafra ve Yater savaşlarını komuta etti, deniz gücünü kurdu, Amerikan kültürel saldırılarına karşı direnişin kültürel stratejilerini tasarladı.”

“2006’daki 33 Gün Savaşı’nda tüm çatışma boyunca harekât merkezinden ayrılmadı; Güney’in kurtuluşunda ve direnişin zaferinde kilit rol oynadı.”

“İşgalciye karşı mücadeleye bağlılığı, onun şehadetiyle taçlandı. Sarsılmaz inancı, sabrı ve adanmışlığı ona bu büyük makamı kazandırdı.”

Kasım, ayrıca Şehit Fuad’ın halka yakın, düşünsel ve manevî derinliği olan bir lider olduğunu vurguladı:

“O, halkla birlikteydi. Aşura merasimlerine katılır, göğsünü döver, gözyaşı dökerdi. Hazreti Fatıma ve İmam Hüseyin’e derin bir bağlılığı vardı.”

“Rabbim onu rahmetiyle kuşatsın, onu şehitler ve salihlerle beraber eylesin. Şehadetini ailesine, dostlarına, Hizbullah’a, Veliyy-i Emr’e ve bu kutlu yola inananlara tebrik ve taziye ediyorum.”

“Gazze, teslim olmayacak”

Kasım, konuşmasının devamında Hamas liderlerinden şehit İsmail Haniye’yi de andı ve Filistin halkının direnişine selam gönderdi:

“Şehit komutan Haniye, Filistin milletinin önünü açan, ümmette diriliş meydana getiren bir direniş çizgisinin simgesidir.”

“Bugün Gazze, büyük bir fedakârlıkla direniyor. Kadınların, çocukların, çadırların bombalanması; yiyecek ablukası gibi vahşi suçlar İsrail ve ABD tarafından işlenmektedir. Ama bu millet teslim olmayacak.”

“Peki Araplar nerede? Dünya nerede? İnsan hakları nerede? Artık boş kınamalar yeter! Dünya, İsrail’e karşı sadece siyasi değil, gerekirse askeri adım atmalıdır.”

“Joseph Aoun’un seçimi, direnişin rolünü kanıtladı”

Kasım, yıllar süren siyasi kriz ve çöküşten sonra Joseph Aoun’un cumhurbaşkanı seçilmesine de değindi:

“Cumhurbaşkanının seçilmesi ve hükümetin kurulması sürecini direniş kolaylaştırdı. Bu da, direnişin devletin asli direklerinden biri olduğunu bir kez daha gösterdi.”

“Hizbullah hiçbir iç gruba karşı değildir. Direniş hattı ile devlet inşası birbirinden kopuk değildir; biz hem topraklarımızı özgürleştirmek hem de halk için devlet kurmak için çalışıyoruz.”

“Direniş, İsrail işgaline tepki olarak doğmuştur ve hiç kimsenin alanını daraltmamıştır. Ordu ve halk da bizimle sorumludur. Bu üç ayak (direniş, ordu, halk) ne kadar güçlü olursa, başarı da o kadar büyük olur.”

“Savaş sonrası Hizbullah zayıflamadı, aksine güçlendi”

“Bazıları savaş sonrası Hizbullah’ın cevap vermemesiyle zayıfladığını söyledi. Ama devletin sorumluluğu üstlenmesiyle mücadele artık ulusal bir görev haline geldi.”

“Şehit cenazelerine katılım, seçim sonuçları, halkın dönüşü gibi gelişmeler direnişin dinamizmini ve gücünü ortaya koymuştur.”

“ABD ve İsrail saldırılar ve anlaşma ihlallerinde tamamen ittifak halindedir.”

“Hochstein açık güvence verdi, ama sonrasında ABD temsilcileri baskı ve tehditlerle Lübnan’da kriz çıkarmaya çalıştı. Asıl yapılması gereken, saldırıların durdurulmasıdır.”

“ABD Temsilcisi Tom Barrack, saldırıların genişletileceği tehdidinde bulundu, ancak Lübnanlı yetkililerin birleşik tepkisi onu şaşırttı.”

“İsrail silahsızlanmayı bekliyor”

“Devlet başkanları, saldırı devam ederken ülkeyi yeniden inşa edemez. Lübnan’a yardım etmek isteyenler, ekonomik ve altyapı desteği sağlamalıdır.”

“İsrail, direnişin silahsızlandırılmasını fırsat bilip sınırı aşmak, köyleri ele geçirmek istiyor. Güvenlik söylemi sahte, asıl hedefleri yayılmacılıktır.”

“ABD, Suriye’de de kargaşa yaratıyor”

“Amerika, İsrail’e Suriye’de tam yetki vermiştir. Süveyda’daki çatışmaları körüklüyor, Alevilere yönelik katliamları teşvik ediyor.”

“Yeni Suriye yönetimini tanımıyorlar ve başka planlar peşindeler.”

“Silahsızlanma çağrısı İsrail’in çağrısıdır”

“Lübnan, varoluşsal bir tehditle karşı karşıya. DAEŞ ve İsrail gibi tehditler her mezhebi hedef alıyor. Mesele silah değil, ülkenin bekasıdır.”

“Sınırda süren tahribatlar ve köylülerin geri dönüşünün engellenmesi, güvenlik için değil, genişlemecilik içindir.”

“Biz açıkça söylüyoruz: Lübnan’ın İsrail’in bir parçası olmasına izin vermeyeceğiz. Bir tek nefesimiz kalsa bile teslim olmayacağız.”

“Silahımız İsrail’e karşıdır, iç meseleler için değildir. Bu devletin görevidir. Biz İsrail’i tanımıyoruz, onunla barış istemiyoruz.”

“Biz, onurumuz ve izzetimiz için canımızı feda ettik. Toprağımızın özgürlüğünü istiyoruz. Şehit olsak bile, zafer bizim olacaktır.”

“Direniş savunmadadır ama savunmamızın sınırı yoktur. Bazılarımız şehit olur, yerine yenileri gelir. Ama işgalci kalmayacak; biz kalacağız çünkü haklı olan biziz.”

“Bu şartlarda silahsızlanma çağrısı, İsrail’e karşı direnişin zayıflatılmasıdır. Bugünün önceliği silahsızlanma değil, yeniden inşadır.”

“Hizbullah devletin yanında sorumluluğunu yerine getirmiştir. Şimdi sıra devlette. Tüm imkânlarını İsrail’in saldırılarını durdurmak için kullanmalıdır.”

“Halka ‘silahınızı bırakın’ diyemem, çünkü o zaman İsrail sizi kolayca öldürür.”

“Devlet yeniden yapılanmayı da öncelik haline getirmelidir. Bu konuda birçok seçenek mevcuttur.”

“Ya egemenlik ve özgürlük, ya esaret”

“Önümüzde iki yol var: ya egemenlik ve özgürlük yolu ya da esaret ve vesayet yolu. Biz ilkini seçiyoruz.”

“Devletten beklediğimiz, kararlı bir şekilde ülkeyi savunması ve yeniden inşayı başlatmasıdır.”

“Ulusal birlik korunmalıdır. Lübnan tüm halkının vatanıdır. Arap ülkelerinin dostlarına kapımız açık ama İsrail’e hizmet edenlere yer yoktur.”

 

YORUMLAR

REKLAM

İLGİLİ BAŞLIKLAR

REKLAM