Siyonist İsrail'den Gazze Halkına Mesajlı Tuzak

GİRİŞ: 23.04.2025 08:41      GÜNCELLEME: 23.04.2025 08:41
Rasthaber -  Siyonist İsrail’in aylardır süren saldırıları altındaki Gazze Şeridi’nde yeni bir psikolojik savaş taktiği uygulandığı öne sürüldü. Hamas'dan konu ile ilgili, “Bu mesajlar, sahte vaatlerle sarmalanmış tuzaklardır. Filistin satılık değildir, halkımız yerinden edilmeyecek.” açıklaması yapıldı.

Gazze Şeridi’nde Siyonist İsrail saldırılarının hız kesmeden devam ettiği günlerde, bölge halkı şimdi de psikolojik bir operasyonla karşı karşıya. Haaretz gazetesinin haberine göre, Gazze'nin çeşitli noktalarında yaşayan sivillere telefon üzerinden “tahliye” çağrısı yapan mesajlar ulaştı.

Siyonist İsrail saldırıları altındaki Gazze Şeridi sakinleri, son günlerde bölgeden "tahliyelerinin" organize edilmesine ilişkin mesajlar alırken, Hamas, sürgünü teşvik eden mesajların "sahte vaatlerle sarmalanmış tuzaklar" olduğunu duyurdu. Haaretz gazetesinin haberine göre, Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Nusayrat Mülteci Kampı'ndaki Filistinliler, 21 Nisan Pazartesi günü telefonlarına gelen mesajla bölgeden "tahliyelerini" ele alabilecekleri bir görüşmeye davet edildi.

Gazze'den "ayrılmak isteyenlerin" WhatsApp üzerinden "Kaptan Celal" kod adlı bir şahısla iletişim halinde kalmaları gerektiği belirtilen mesajda, görüşmenin 22 Nisan Salı günü 09.00 ile 14.00 arasında Gazze kentinin güneyindeki Netzarim Koridoru yakınlarında yapılacağı bildirildi.

Bir Gazze sakininin telefonuna da kendisinin ve ailesinin Fransız hükümetinin bilim insanlarını ve sanatçıları destekleme programı kapsamında bölgeden ayrılabileceği ve Fransa'ya "tahliye edileceği" ifade edilen bir mesaj ulaştı.

Hamas'tan yapılan açıklamada ise Gazze sakinlerine gönderilen mesajların, "Filistin halkının konumunu istikrarsızlaştırmak ve ulusal kararlılıklarını baltalamak için" göç söylentileri yayan bir İsrail kampanyasının parçası olduğu vurgulandı.

Söz konusu kampanyayı yürütenlerin sahte belgeler kullanmak ve yalan vaatlerde bulunmakla suçlandığı açıklamada, halka mesajları dikkate almamaları ve mesajlarda işaret edilen telefon numaralarının İsrail istihbaratına ait olabileceği şüphesine karşı dikkatli olmaları çağrısında bulunuldu.

Siyonist İsrail işgali altındaki topraklardan sürgün ettirilmenin uygulanabilir bir çözüm olmadığı, aksine "sahte vaatlerle sarmalanmış tuzak" olduğunun altının çizildiği açıklamada, "Filistin satılık değildir ve halkımız yerlerinden edilmeyecektir.” ifadesine yer verildi.

Siyonist İsrail ordusundan yapılan açıklamada ise ordunun Gazze'deki Filistinlilere gönderilen mesajlardan haberdar olmadığı öne sürüldü. İç istihbarat teşkilatı Şin-Bet (Şabak) Haaretz’in konuya ilişkin sorularını cevapsız bıraktı.

İsrailli kıdemli bir diplomatik kaynak, nisan başında Macaristan’a resmi ziyarette bulunan Başbakan Binyamin Netanyahu’nun Gazze sakinlerinin ABD Başkanı Donald Trump’ın planı çerçevesinde sürgün edilmesi için birden fazla ülke ile görüşmeler yürüttüğünü gazetecilerle paylaştığını aktardı.

Gazeteye konuşan kaynak, İsrail'in Gazze’deki Filistinlilerin sürgününü gerçekleştirme konusunda olabildiğince "çok ciddi" olduğunu ve birkaç ülkenin Filistinlileri karşılıklı bir anlaşma kapsamında kabul etmeye istekli olduğunu belirtti.

 

YORUMLAR

asç / Toprak Perest Vatancılar 1 ay önce
Bu nasıl bir sapkınlık, bu nasıl bir akıl tutulması! Hakkı inkâr etmiş, bâtıla sarılmış bir güruhun düştüğü çukur ne kadar da derin! Dünya ve ahiret zararına razı olmuş, şeytanın yoluna secde etmiş bir kısım kâfirlerin gözünde, bir avuç toprak; huzurdan, adaletten, hakikatten, hatta canlarından bile daha kıymetli! Öyle ki her şeylerini kaybetseler bile, o toprağı kaybetmeyi göze alamazlar. Zira onların “kıblesi” topraktır, onların “ilâhı” mülkiyet hırsıdır, onların “dini” çıkar dinidir. Bakın Gazze’ye… İsrail orada her türlü zulmü, her çeşit kötülüğü sergiliyor. Gökyüzü bombalarla, sokaklar kanla dolu. Ne huzur var, ne güven. Çocuklar yetim, anneler yasta, evler harabe. Ama yine de bir kısmı hâlâ o topraklara sımsıkı sarılmış, “vatan” diyerek acıyı kutsallaştırmış. Oysa vatan, adaletin olmadığı yerde vatan mıdır? Zulmün kutsal sayıldığı, mazlumun ezilmeye mahkûm edildiği bir toprak, gerçekten vatan olabilir mi? Ve dahası… Eğer onların gerçekten ahirete imanları yoksa, –ki çoğunun yok– ve en azından medeniyet veya birazcık bilinçleri olsaydı, şu gerçekle yüzleşirlerdi: “Ala sana toprak, başını çalsın! Ben böyle bir hayatı yaşamam!” der, zulmün kök saldığı o yerden göçer, daha güvenli, daha huzurlu, insan onuruna yaraşır bir hayatın olduğu yere yönelirlerdi. Çünkü canı, onuru, huzuru feda etmek, toprak uğruna zilleti yudumlamak, ne akıl işidir ne de vicdan. Ama hayır! Onlar için toprak, bir iman meselesi değil; bir inat, bir takıntı, bir puttur. Ve o put için her şeyi kurban etmeye hazırdırlar: Evlatlarını, geleceklerini, insanlıklarını, hatta ahiretlerini bile… Yazıklar olsun! Lanet olsun onların sahte dinlerine, çürük imanlarına ve uğruna ölüp öldürdükleri o batıl değerlerine! Onlar toprağı kutsarken, aslında bâtıl düzenleri yaşatıyorlar. Onlar toprağı vatan sanarken, orada şeytanın hükmünü egemen kılıyorlar. Bilmezler ki, gerçek vatan, Allah’ın hükmünün hâkim olduğu yerdir. Gerçek vatan, adaletin, merhametin, hakkın ve hakikatin yaşadığı yerdir. Ve Allah’a düşmanlık edenlerin, zulmü kabul edenlerin, şeytana secde edenlerin toprak üzerinde yeri yoktur. Gün gelecek, toprak onların da üzerine kapanacak. Ve o gün, ne toprak onları savunabilecek, ne mülkleri onları kurtaracak.
asç / Sahte Dinin Ahmaklığı 1 ay önce
Bu nasıl bir sapıklık! Dünyaya/şeytana Tapan, bize ve Rabbimiz Allah'a düşman kafirlerin, münafıklar yanında toprak güvenden, huzurdan ve her şeylerinden daha önemli. Her şeylerini kaybetseler de toprağı kaybetmeyi istemezler. Yazıklar olsun. Lanet olsun dinlerine, imanlarına ve inandıkları değerlere

REKLAM

İLGİLİ BAŞLIKLAR

REKLAM