Suriye’de harita yıllar sonra ilk kez değişiyor. Heyet
Tahrir Şam (HTŞ), aylardır hazırlandığı geniş çaplı Halep saldırısına devam
ediyor. Kent merkezindeki kritik bölgeleri ele geçiren terör örgütü,
saldırılarını Hama’ya doğru genişletmeye başladı. Saldırının nihai hedefini
anlamak içinse, bundan birkaç yıl önceye gitmek gerekiyor.
2020 yılında Türkiye-Rusya arasındaki Moskova Mutabakatıyla
belirlenen İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi, Suriye sahasını büyük oranda
dondurmayı başarmıştı. Ancak Şubat 2022’de başlayan Rusya-Ukrayna Savaşı,
Suriye’deki ilk önemli boşluğu yarattı.
Rus askerleri ve mühimmatı büyük oranda Ukrayna sahasına
kaydırıldı. Ayda 400-500 sorti yapan Rus uçakları, 30-40 sortiye kadar
faaliyetlerini azalttı. Böylece dondurulmuş saha çözülmeye, terör örgütleri
hareketlenmeye başladı.
HTŞ’nin aradığı altın fırsat ise İsrail’in Lübnan işgaliyle
birlikte geldi. Savaşın başlamasıyla birlikte Halep civarında bulunan İran
destek güçler ve Hizbullah savaşçıları, hızla Lübnan cephesine kaydırıldı.
Sahada oluşan boşluktan faydalanmak isteyen HTŞ ise geniş kapsamlı bir operasyon
hazırlığına başladı.
Nitekim HTŞ Lideri Ebu Muhammed el-Cevlani örgüt içinde
sıkışmış, yeni bir çıkış arıyordu. İdlib’de huzursuzluk artmış, protestolar
patlak vermişti. Cevlani, ikinci ve üçüncü adamının kellesini almak zorunda
kalmıştı. Yeni bir “fütuhat” ise hem muhaliflerini susturacak hem de
militanlarını konsolide etmesini sağlayacaktı. Aradığı silah ve mühimmatı ise
pek de ummadığı bir yerden aldı.
Terör örgütü PKK/PYD, Halep’e uzanan bir terör kuşağı
oluşturarak çok sayıda ağır silahlarla donatılmış aracı ve militanı doğudan
batıya sevk etti. Bölgeye ulaşan PKK/PYD’lilerin HTŞ’lilerle çatışmaması dikkat
çekiyor.
KİEV İHA/SİHA VERDİ
Rusya'ya karşı asker sıkıntısı çeken Ukrayna yönetimi, geçen
aylarda İdlib’de HTŞ'nin kapısını çaldı. Rusya’ya karşı savaşmaları için
HTŞ’den cezaevlerinde tuttuğu Çeçen militanları bırakmasını isteyen Kiev
yönetimi, karşılığında ise silah, mühimmat ve insansız hava araçları teklif
etti.
Bu sayede çok sayıda İHA/SİHA alan HTŞ’liler, bizzat
Ukraynalı uzmanlar tarafından da aylarca eğitildi. Birkaç gündür Halep
saldırısında gördüğümüz dronlar, keşif gözetleme araçları, modern silah ve
teçhizat da işte bu işbirliğinin meyvesiydi.
İSRAİL TEŞVİK ETTİ
HTŞ'nin saldırısı, İsrail tarafından da teşvik edildi. Bu
sayede Suriye Ordusu kuzeye yoğunlaşacak, güneyde Kuneytra'nın işgali
kolaylaşacaktı. Ancak büyük oyunu ABD kurdu. Amerikalılar geçen yıl ilk kez HTŞ
ile PYD'yi bir araya getirdi. İki grup arasında “ortak yönetim” konusunda
anlayış birliğine varıldı.
Birtakım ticari anlaşmalar yapıldı. ABD, HTŞ'nin Halep,
Hama, Humus ve Lazkiye'deki işgal alanlarını genişleterek PYD ile yönetim
alanlarını birleştirmesini istiyor. Böylece “Koridor” projesi yeniden
canlandırılıyor. Gelin bu konuyu biraz daha açalım…
Haziran 2023’te, Suriye'deki terör örgütleri HTŞ ve PKK/PYD
arasında karşılıklı ziyaretler yapıldı. Suriye'de muhaliflere ait Syria TV
kanalı, 12 Haziran 2023’te yayınladığı haberinde dikkat çeken bilgilere yer
verdi.
Özel kaynaklara dayandırılan haberde, HTŞ'den bir heyetin
Suriye'nin kuzeydoğusuna giderek PKK/PYD işgalindeki bölgelerde bir dizi
temasta bulunduğu bildirildi.
Görüşmelerde, “HTŞ'nin, Şam ve Suriye'nin kuzeyindeki
Türkiye destekli grupların (Suriye Milli Ordusu) kontrolündeki bölgeleri ele
geçirmeyi başarması durumunda, iki taraf arasında ortak bir sivil yönetim
kurulması” olasılığı ele alındı.
Haberde, ABD'lilerin de kuzeydoğu ve kuzeybatı bölgelerinin
birleşmesini memnuniyetle karşıladığı bildirildi.
Syria TV'ye konuşan kaynaklar, PKK/PYD’nin, öncelikle kendi
üzerindeki Türkiye baskısını azaltmak için HTŞ'nin yeni operasyonlarını
destekleyeceğini söyledi.
HTŞ'nin ise uluslarası arenada “terör örgütü” listesinden
çıkmak için PKK/PYD ile işbirliğine hazır olduğu, önümüzdeki dönemde de DEAŞ'la
Mücadele Uluslararası Koalisyonu'na katılmak istediği kayddildi.
Bu kapsamda örgütün, “kendisini kanıtlayabilmek” adına bazı
radikal örgütlere yönelik operasyonlar düzenlediği de biliniyor.
ABD ise bu birleşmeyle birlikte İsrail'in güvenliği için
milyarlarca dolar harcadığı “koridor” projesini yeniden canlandırmanın peşinde.
PETROL ANLAŞMASI YAPTILAR
Diğer yandan iki örgüt arasında ekonomik işbirliğine yönelik
bazı görüşmeler de yapıldığı öğrenildi. Geçen yıl Haseke'den İdlib'e gelen bir
PKK/PYD heyetinin, petrol tedariki konusunda HTŞ yönetimi ile temasta bulunduğu
bildirildi.
Syria TV'ye göre iki taraf, anlaşmaya vardı. Böylece
PKK/PYD’nin çıkardığı kaçak petrol, HTŞ'ye bağlı Malik el-Abd'in denetimindeki
North Company şirketine uygun fiyatla temin edilecek.
PKK/PYD tarafında ise bu petrol hırsızlığı Cezire Petrol
Şirketi tarafından yürütülecek. Şirketin ilişkilerini PKK'nın kıdemli dağ
kadrolarından, eski PYD Eş Başkanı Şahoz Hasan kuruyor.
Suriye Petrol ve Maden Kaynakları Bakanlığı, geçen yıl
petrol kaçakçılığına ilişkin yaptığı açıklamada, ülkedeki petrol üretiminin
yüzde 80’inin ABD ve PKK/PYD tarafından ele geçirildiğini bildirmişti.
Bakanlık, petrol hırsızlığının bugüne kadar Suriye ekonomisine verdiği zararın
105 milyar doları geçtiğini duyurmuştu.
PKK/PYD İLE UYUMLU ‘MUHALEFET’ ÇABALARI
ABD, Suriye'de PKK/PYD ile uyumlu yeni bir muhalefet
yaratmak için de çabalıyor.
Geçen yıl Tanf'taki ABD üssünde yetiştirdiği Maghaweir
al-Thowra'nın bir anda adını ve sözde komutanını değiştiren ABD'liler, örgütü
PKK/PYD ile uzlaştırma çalışmaları başlattı.
Örgütün eski lideri Muhanad al-Tala da ABD’nin Maghaweir
al-Thowra'yı PKK/PYD ile birleştirmeye çalıştığını, bunu kabul etmediği için
görevden alındığını açıkladı.
Örgütün yeni ismi Suriye Özgür Ordusu (SÖO) yapılırken,
grubu parlatmak için de DEAŞ Lideri Ebu el-Hassan el-Haşimi bu gruba
öldürtüldü.
WASHINGTON'DAN KAMIŞLI'YA ZİYARET
Diğer yandan, “Suriye Ulusal İttifakı” adıyla yeni bir grup
da sahneye çıkarıldı. Bu adı sanı duyulmamış, kurucusu, lideri, üyesi, topu
tüfeği olup olmadığı bilinmeyen grup, Fırat'ın doğusunda kendini gösterdi.
Örgütün Genel Sekreteri olduğunu söyleyen Aram El Domanî,
Kamışlı'ya giderek terör örgüt liderlerini ziyaret etti.
Terör elebaşlarından Emine Ömer ile birlikte kameralar karşısına
geçen Domanî, “Bu görüşme, Washington ve Avrupa’daki birçok görüşmenin ardından
yapıldı. SDM ile çok sayıda ortak hedefimiz olduğunu düşünüyoruz.” dedi.
Ömer de, “SDM ve Suriye Ulusal İttifakı arasında pek çok
ortak nokta var. Bu noktalar önümüzdeki aşamada pratik bir şekilde hayata
geçirilecek.” ifadelerini kullandı.
Açıklama esnasında Domanî'nin arkasında Suriye muhalefetinin
kullandığı eski Suriye bayrağının olması dikkat çekti/aydınlık