Soykırımcı İsrail'in işgal altındaki Batı Şeria'yı ilhak
etme düşüncesine desteğiyle tanınan ABD'nin İsrail Büyükelçisi Huckabee, Fox
News'e verdiği röportajda, ABD ile İsrail'in ayrılmaz bir şekilde birbirine
bağlı olduğunu kaydetti.
Fransa'nın BM'de Filistin devletinin tanınmasına ilişkin
girişimlere destek vermesi ve Filistin'i tanıyabileceğini açıklamasıyla ilgili
Huckabee, "Eğer Fransa gerçekten bir Filistin devleti görmek istiyorsa,
onlara bir önerim var. Fransız Rivierası'ndan bir toprak parçası ayırıp
Filistin devletini kursunlar" ifadelerini kullandı.
Daha önce de Siyonist İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu,
benzer çıkışı Suudi Arabistan için yapmış ve "Filistin devleti
istiyorlarsa Suudi Arabistan'da kurabilirler. Geniş topraklara sahipler."
değerlendirmesinde bulunmuştu.
Huckabee, ABD'nin, bu ay New York'ta Fransa ve Suudi
Arabistan'ın girişimiyle düzenlenecek Filistin devletinin tanınmasını teşvik
etmeyi amaçlayan konferansa katılmayacağını belirtti.
Bağımsız Filistin devletinin kurulmasının "İsrail karşı
çıktığı için uygunsuz" olduğunu iddia eden ABD'li Büyükelçi, Filistin
topraklarını işgal altında tutan İsrail'e bu konuda baskı uygulanamayacağını,
uygulanan baskının "iğrenç" olduğunu öne sürdü.
Siyonist İsrail'in Gazze'de kalıcı ateşkesi reddeden taraf
olmasına karşın savaşın sona ermesinin Hamas'a bağlı olduğunu ileri süren
Büyükelçi, Hamas'ın tüm İsrailli esirleri serbest bırakması, silahlarını teslim
etmesi ve sürgüne gitmeyi kabul etmesi gerektiğini savundu.
Hamas'tan yapılan yazılı açıklamada, Huckabee'nin,
Filistin'i tanıyabileceğini açıklayan Fransa'ya, "Fransız Rivierası'ndan
bir toprak parçası ayırıp Filistin devletini kursunlar" şeklindeki
cevabının şiddetle kınandığı belirtildi.
Bu tür açıklamaların, Filistin halkının meşru haklarına
karşı açık bir saygısızlık, uluslararası hukukun ve Birleşmiş Milletler (BM)
kararlarının açık bir ihlali olduğu ve ABD'nin İsrail'in sömürgeci tutumuna
verdiği tam desteği gösterdiği kaydedildi.
"Bu utanç verici açıklama, İsrail'in, halkımızın
topraklarına ve kutsal mekanlarına ilişkin haklarını reddeden ve Netanyahu
hükümetinin soykırım ve zorla yerinden etme suçlarına siyasi kılıf oluşturan
faşist anlatısının benimsendiğini göstermektedir." ifadesi kullanıldı.