Yusuf, Hizbullah’ın, ‘Güney Kıbrıs’tan İsrail’e
silah/mühimmat gönderilmesinin devam etmesi halinde’ Kıbrıs’ı hedef alacağı
açıklamasının KKTC için ne anlama geldiği sorusuna verdiği yanıtta, Güney
Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY)’nin son dönemde artan silahlanma çalışmalarına
dikkat çekti.
ABD’nin Güney Kıbrıs’a uyguladığı silah ambargosunu
kaldırmasının ardından Ada’ya yığınak yapıldığını belirten Yusuf, “Rumlar
sivilleri, papazları dahi silahlandırdılar. İsrail ve ABD ile birlikte
düzenledikleri tatbikatlarla KKTC ve Türkiye’yi hedeflerine koydular.” dedi.
Yusuf, açıklamasının devamında Rumların kontrolündeki askeri üslerin oynadığı
role dikkat çekerek şunları söyledi:
‘SİLAHLARIN BİR KISMI RUMLARDA KALIYOR’
“Gazze saldırılarında sadece Güney Kıbrıs’taki Ağrotur
Üssü’nden değil, Rumların kontrolündeki Baf Andreas Papandreu Askeri Hava
Üssü’nden de İsrail’e silah sevkiyatı yapıyorlar. Gazze’deki Filistinli
kardeşlerimizin hunharca katledilmelerinde elleri kana bulanmıştır. Avrupa
Birliği ile yaptıkları özel anlaşma çerçevesinde, Papandreu Hava Üssü’ne
getirilen silahların bir kısmı İsrail’e gönderilirken önemli bir kısmı da
Ada’da kalmaktadır. Bu silahlar Kıbrıs Türk halkı için tehdittir.
‘TÜRKİYE NİYET ETSE KKTC TANINACAK’
Sunucu Halil Nebiler’in KKTC’nin tanınması konusunda neler
yapıldığı sorusunu da yanıtlayan Hüseyin Macit Yusuf, şu bilgileri paylaştı:
“Tanınma konusunda arzu edilen adımlar maalesef
atılmamaktadır. Allah razı olsun Anavatan Türkiye, Cumhurbaşkanı Erdoğan iki
kez Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda KKTC’nin tanınması çağrısı yaptı.
Akabinde KKTC Türk Devletleri Teşkilatı’na gözlemci üye yapıldı. Cumhurbaşkanı
Ersin Tatar, en son Gambiya’da İslam İşbirliği Teşkilatı Zirvesi’nde KKTC
Cumhurbaşkanı olarak ağırlandı ve ilgi gördü. Ne var ki bütün bu olumlu
gelişmelere rağmen hala daha fiilen KKTC’nin tanınması için düğmeye basılmış
değildir.
"Türkiye, ekonomik sorunlarla boğuşsa da dünyada önemli
bir güçtür. İslam ülkeleri ve Türk Devletleri yanında özellikle Afrika
kıtasında dost ülkeler mevcuttur. Türk Hava Yolları birçok Afrika ülkesinin
dışa açılmasında önemli rol oynamaktadır. Erdoğan’ın birçok Afrika lideri ile
yakın dostlukları ve işbirlikleri vardır. Dolayısıyla Türkiye niyet etse, KKTC
birçok ülke tarafından tanınacaktır. Kardeş Pakistan hazırdır, İran hazırdır,
Venezuela, Abhazya, Mali, Bangladeş ve daha nice ülke talep edilmesi halinde
KKTC’yi tanıyacaktır.”
‘ARKASINI GETİRİN’
Rauf Denktaş’ın talimatıyla, Gezici Büyükelçisi olarak,
Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ile birlikte, birçok ülkenin ileri
gelenleri ile görüşmeler yaptıklarına dikkat çeken Yusuf, “KKTC’yi tanımaya
hazır ülkeler var. Uluslararası konjonktür buna müsait. Buradan
Cumhurbaşkanımız Erdoğan’a çağrı yapıyorum; yaptığınız tanınma çağrılarınızın
ve diğer girişimlerinizin arkasını getirin, bir an önce KKTC’nin tanınmasını
sağlayın.”
‘3D SİYASETİ TANINMADAN SAPMADIR’
Yusuf, programda vermek istediği son mesajın ne olacağı
sorusunu da şöyle yanıtladı:
“Kıbrıs Türk halkının iradesi ve talebi devletimize sahip
çıkılması yönündedir. Cumhurbaşkanı Tatar, işe yaramayan BM süreçlerinden
tamamen vazgeçmeli, BM’nin zincirlerinden kurtulmalı ve tanınmaya
odaklanmalıdır. ‘3D’ denilen ‘direkt uçuş, direkt ticaret, direkt temas’
tanınma hedefinden sapmadır.
Tanınma sağlanırsa bunların tamamı zaten gerçekleşecektir.
Türkiye, tanınma için gerekirse Tatar’a uçak tahsis etmelidir. Sarayönü’nde
oturarak KKTC’yi tanıtmak mümkün değildir. KKTC’de diplomatik seferberlik ilan
edilmeli ve tamamen tanınmaya odaklanılmalıdır. Kıbrıs Türk halkı için en doğru
yol budur.”
‘ÖZEL’İN GÖRÜŞTÜĞÜ PARTİ AKEL İLE İŞBİRLİĞİ İÇİNDE’
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel’in,
Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman’ı Ankara’ya davet
etmesini ve bir gazeteye yaptığı açıklamalarını da değerlendiren Yusuf, şunları
söyledi:
“CTP, Güney Kıbrıs’ta ENOSİS yemini etmiş, Ada’nın
Yunanistan’a bağlanması siyaseti yürüten AKEL ile sıkı işbirliği içerisindedir.
58 yıl aralıklarla sürdürülen müzakerelerde görüşülen federasyon, Rum tarafının
maksimalist talepleri nedeniyle başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Rumlar, Kıbrıs
Türkleri ile hiçbir şeyi paylaşmak istememektedir. Annan Planı Referandumu,
Crans Montana gibi soruna çözüm üretecek girişimler Rumlar tarafından
reddedilmiştir.
"Rumların niyetini anlayan Kıbrıs Türk halkı, 2020
Cumhurbaşkanlığı Seçimi’nde, egemen eşitlik temelinde iki devlete dayalı çözümü
savunan Ersin Tatar’ı göreve getirdi. Yeni siyasetimiz Türkiye’den,
Anadolu’daki kardeşlerimizden destek görüyor. Birçok ülke, yavaş yavaş Ada’da
iki devletli çözümü anlamaya başladı. Tanınma çağrıları yapıldığı bir dönemde
CHP Genel Başkanı Özel’in federasyoncularla işbirliğine gitmesini yadırgıyorum.
"Federasyon, emperyalistlerin bir oyunudur. Özel’in
yaptığı açıklamalarda KKTC’nin egemen eşitliğinden, eşit uluslararası
statüsünün kabul görmesinden ve tanınma talebinin kabul edilmesi gerektiğinden
hiç bahsetmemiş olması talihsizliktir ve inanılır gibi değildir. Özel, Rumların
müzakere masalarındaki taleplerini ve hedeflerini bilmiyor. Öğrenmesi lazım.
Milli siyasetimizi desteklemesi lazım.”/aydınlık