Arap İstihbarat kaynaklarının el-Ahbar gazetesine verdiği
bilgiye göre, Katar, Mısır, Kuveyt ve Ürdün gibi birçok Arap ülkesi, Lübnanlı
tarafların hükümetin geleceği ve olası bir darbe girişimiyle ilgili
açıklamalarının artması konusunda endişelerini dile getirdiler. Özellikle
Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Samir Geagea'nın hareketlerine dikkat
çektiler.
Kaynakların belirttiğine göre bu ülkeler, Geagea
liderliğinde bir Sünni ittifakının kurulmasını engellemek için ısrarcı
olduklarını belirttiler. Bu ittifakı, Taif Anlaşması'na yönelik bir tehdit ve
gizli bir şekilde ülkedeki güç dengesini bozacak yeni bir toplumsal sözleşme
oluşturma girişimi olarak görüyorlar.
El-Ahbar'ın edindiği bilgilere göre, geçtiğimiz Kasım ayında
Maarab'da düzenlenen son toplantıdan önce, Arap ülkeleri el-Kataib Partisi,
ılımlı milletvekilleri grubu, Bilal el-Haşimi ve Fuad el-Mahzumi gibi Sünni
milletvekilleri ve bazı değişim milletvekilleriyle yoğun diplomatik temaslarda
bulundular. Bu kişilerden toplantıya katılmamaları istendi ve katılmamaları
için çeşitli teklifler ve çözümler sunuldu. Sünniler toplantıyı boykot ettiler.
Ancak Eşref Rifi'nin katılımıyla bu boykot bozuldu.
El-Ahbar'a açıklamada bunan bu kaynaklara göre endişeli Arap
ülkeleri, temas kurdukları herkese kendilerini Geagea'dan ve onun "aşırı,
siyasi olmayan ve gerçeklikle uyumsuz" söylemlerinden uzak tutmalarını
tavsiye ediyorlar. Özellikle Sünniler Saad Hariri'nin yokluğunda güçsüz, çöküş
ve liderlik boşluğu içindeler.
Bu kaynaklar, Geagea'nın Hizbullah'ın savaş halindeymiş gibi
davrandığını ve mültecilerin, baskıların ve hesaplamaların Hizbullah'ı herhangi
bir iç çatışmaya girmekten alıkoyacağını düşündüğünü söylüyorlar.
El-Ahbar'ın kaynaklarından edindiği bilgilere göre, Katar ve
Mısır'ın Geagea'ya olan kızgınlığı, iki ülkenin kaynaklarının Geagea'nın
yaptığı bazı konuşmalarla ilgili bilgi edinmelerinden kaynaklanıyor. Geagea,
"Hizbullah'a karşı koyma cesaretine sahip güçlü bir Sünni şahsiyete
ihtiyaç olduğunu" söylemiş. Geagea, "bu görevi üstlenebilecek Sünni
isimlerini de ortaya koymuş."
Arap milletvekilleri ve büyükelçileri bunu "Geagea'nın
Sünnilerin nerede saf tutması gerektiği konusunda cüretkar davranması"
olarak nitelendiriyorlar. Geagea'nın Sünni milletvekillerine özellikler
koyduğunu ve Arap partilere siyasi gerçeklikleri dayatmaya çalıştığını, onlara
hangi Sünni şahsiyetleri yönetime dahil etmeleri gerektiğini dikte ettiğini
söylüyorlar. Geagea ayrıca, Sünnilerin Hamas hareketine verdiği desteğe
şaşırdığını ve "Arap dünyasında yaşanan gelişmeler ışığında Lübnanlı
Sünnilerin doğal yerlerine geri dönmeleri gerektiğine" inandığını ifade
ediyor.