Bu NATO tarihinde eşi benzeri
olmayan bir durum. ABD başkanı Trump Danimarka’dan Grönland adasını, Kanada’dan ise kendi ülkesine ilhakını
istiyor. Dönemin Sovyet yayılmacılığına karşı ABD tarafından askeri işbirliği
için kurulan NATO, şimdi kendi üyeleri için tehdit haline geldi. Akıllarda şu iki soru var. Birincisi bu
ülkeleri ABD’ye karşı NATO değilse, kim koruyacak. İkincisi Danimarka ve
Kanada’dan sonra sıra kime gelecek.
NATO üyesi olan ülkeler NATO’nun
asıl sahibi ABD tarafından ekonomik yaptırımlarla terbiye edilip, işgal ve
askeri müdahalelerle sindirilmek isteniyor. İskandinav ülkeleri Rusya
korkusundan NATO’ya üye olurken asıl tehdidin Trump yönetimindeki ABD’den
gelmesi NATO’nun misyonu ve varlığını da sorgulatır hale getirdi.
12 ülkeyle kurulan NATO’nun şu an
aktif 32 üyesi bulunuyor. Sovyetlerin olası işgal tehdidine karşılık ‘Birimiz
hepimiz, hepimiz birimiz için’ mantığıyla kurulan NATO artık, kendi üyeleri için tehdit oluşturan bir birlik
haline geldi. Tüm dünya biliyor ki ne Danimarka’nın ne de Kanada’nın ABD’ye
askeri olarak direnebilecek gücü yok. Ekonomik olarakta diğer ülkelerden destek
alarak bu süreci en fazla öteleyebilirler.
NATO, 4 Nisan 1949 tarihinde 12
kurucu üyenin Kuzey Atlantik Antlaşması'nı
imzalamasıyla kuruldu. 12 üye arasında, Belçika, Kanada, Danimarka,
Fransa, İzlanda, İtalya, Lüksemburg, Hollanda, Norveç, Portekiz, Birleşik
Krallık ve Amerika Birleşik Devletleri bulunuyordu. Amaç Sovyetler Birliği’ne
ve diğer sosyalist ülkelere karşı, askeri ve siyasi alanda birliktelik
sağlamaktı. Aradan geçen süre zarfında Sovyet tehdidi ortadan kalksa da NATO
varlığını sürdürmeye devam etti, hatta daha genişledi. 12 ülkeyle kurulan
NATO’nun şu an aktif 32 üyesi bulunuyor. Sovyetlerin olası işgal tehdidine
karşılık ‘Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için’ mantığıyla kurulan NATO artık,
kendi içinde tehdit oluşturmaya başladı.
Donald Trump’ın ABD başkanı
seçilmesiyle birlikte Danimarka ve Kanada, hedef haline geldi. Danimarka
aslında 2019 yılından itibaren
hedefteydi. Trump, başkanlığının ilk döneminde Grönland'ı satın almak
istediğini söylemiş, fakat bu istek çok da ciddi bulunmamıştı. Trump, ikinci
başkanlık döneminde Grönland’ı ABD topraklarına katmak için ekonomik askeri güç
kullanabileceklerini açıkladı. Bu açıklamanın alelade bir açıklama
olmadığı Trump’ın peş peşe gelen
çıkışlarıyla anlaşıldı. Güvenliği için 2 milyar dolarlık askeri harcama
yapacağını açıklayan Danimarka, İskandinav Savunma İşbirliği üye ülkeleri
biraraya geldi. Ardından Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen “Avrupa birlik
olmalı, ABD’ye güçlü yanıt vermeliyiz” dedi.
Kanada’nın durumu ise daha da kötü.
Trump, Kanada’nın 51. eyalet olması gerektiğini her defasından yineleyerek,
Kanada'yı "eyalet olması gereken bir ülke" olarak gördüğünü söyledi.
“Bu acı ama gerçek” değerlendirmesinde bulunan Trump Kanada’yı önce ekonomik
olarak vergilerle dize getirmeye çalışırken, sonrasında neler yapacağını kimse
kestiremiyor. Tüm dünya biliyor ki ne Danimarka’nın ne de Kanada’nın ABD’ye
askeri olarak direnecek gücü yok. Ekonomik olarakta diğer ülkelerden destek
alarak bu süreci öteleyebilirler. Burada asıl sorun Trump’ın bu tehditlerinin
ve uygulamalarının ardından NATO’nun işlevi, yapısı ve geleceği. Son olarak
NATO’ya Finlandiya Cumhuriyeti 2023'te, İsveç 2024 yılında NATO’ya üye
olmuştu/milligazete