Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Zaharova,
Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki mevcut normalleşme sürecinin 9 Kasım 2020
tarihinde en üst düzeyde kabul edilen üçlü bildirinin ardından, Rusya’nın
doğrudan katkısı ve merkezi rolüyle başladığını dile getirdi.
Zaharova açıklamasında şu cümleleri kaydetti:
Mevcut Azerbaycan-Ermenistan normalleşme sürecinin, Dağlık
Karabağ çatışma bölgesinde ateşkesin ve tüm askeri faaliyetlerin sona
erdirilmesine ilişkin 9 Kasım 2020 tarihli üçlü bildirinin en üst düzeyde kabul
edilmesiyle, Rusya’nın doğrudan katılımı ve merkezi rolüyle başladığını
hatırlatmak yerinde olur. Bölgeye konuşlandırılan Rus barış gücü birliği,
durumu istikrara kavuşturmada yeri doldurulamaz bir katkı sağladı. Görevlerini
yerine getirirken hayatını kaybeden barış gücümüzü her zaman hatırlayacağız.
'Bölge dışı aktörlerin katılımı ilave zorluklar ya da
ayrım çizgileri yaratmamalı'
Bakü ve Erivan arasındaki uzlaşmanın, tarafların
çıkarlarının dengesi temelinde kurulması ve bölgesel bağlamda ele alınması
gerektiğinin altını çizen Zaharova, açıklamasını şu cümleler ile
devam ettirdi:
Güney Kafkasya’daki iki cumhuriyet arasında barışın tesis
edilmesinde en önemli unsur, Azerbaycan ile Ermenistan arasında barış
anlaşmasının imzalanması ve yürürlüğe girmesi ile devletler arası ilişkilerin
kurulması olacaktır. İki ülke arasındaki uzlaşma, bölgesel bağlama oturtulmalı
ve tarafların ve komşu ülkelerin önceliklerine mutlak saygı temelinde çıkar
dengesi gözetilerek sağlanmalıdır.
Zaharova, Güney Kafkasya’daki sorunların çözümü için
en uygun seçeneğin, 'bölge ülkeleri tarafından bulunup uygulanacak çözümler ile
doğrudan komşular olan Rusya, İran ve Türkiye'nin desteğiyle
gerçekleştirilmesi' olduğunu vurgulayarak, “Bölge dışı aktörlerin katılımı,
barışçıl gündemi güçlendirmeye yönelik olmalı ve ilave zorluklar ya da ayrım
çizgileri yaratmamalıdır. Orta Doğu’daki çatışmaların çözümüne yönelik Batı
desteğinin üzücü deneyiminden kaçınmak isteriz. Güney Kafkasya’daki örneklerden
biri olan AB gözlem misyonunun Ermenistan’daki varlığı faaliyetleri sürekli
olarak diğer bölge aktörlerinin tepkisine yol açmaktadır" cümlelerini
dile getirdi.
'Washington açıklamalarını ayrıca analiz edeceğiz'
Zaharova konuşmasını şu cümleler ile sürdürdü:
Rusya, Güney Kafkasya’da istikrar ve refah bölgesi
oluşturulmasından yana. Bunun en önemli koşullarından biri, Azerbaycan ve
Ermenistan arasındaki ilişkilerin, her iki ülkenin halklarının çıkarları
gözetilerek kapsamlı bir şekilde normalleşmesidir. Bölgesel güvenlik açısından
kilit önemdeki bu hedefin gerçekleştirilmesine katkı sağlayan her türlü çabayı
tutarlı bir şekilde destekliyoruz. Bu bağlamda, Güney Kafkasya cumhuriyetleri
liderlerinin Amerikan arabuluculuğuyla Washington'da gerçekleştirdiği görüşme olumlu
bir şekilde değerlendirilmelidir. Bu adımın, barışçıl gündemin ilerletilmesine
katkı sağlayacağını umuyoruz.
Zaharova açıklamasını, "Rusya
Federasyonu Güney Kafkasya'daki ulaşım ve lojistik hatlarındaki engellerinin
kaldırılmasına ilişkin Washington'un açıklamalarını ek olarak analiz edecek. Bu
alanda, Rusya'nın da dahil olduğu ve hiçbir tarafın çekilmediği üçlü anlaşmalar
hala geçerliliğini koruyor. Özellikle Ermenistan topraklarından geçen transit
yük taşımacılığı organizasyonuna ilişkin olarak, Ermenistan’ın Avrasya Ekonomik
Birliği ortak gümrük alanına üyeliği faktörünün dikkate alınması önemlidir.
Ayrıca, Ermenistan’ın İran ile olan sınırının, 30 Eylül 1992 tarihli
devletlerarası anlaşma uyarınca konuşlandırılmış olan Rus sınır muhafızları
tarafından korunduğu gerçeği de göz ardı edilmemelidir" cümleleriyle
sonlandırdı.