Bir Fatimi Yöntem Çağrısı: Günümüzde Annelik ve Hz. Fatıma (s.a) Örneği

GİRİŞ: 19.12.2023 21:40      GÜNCELLEME: 19.12.2023 21:40
Rasthaber - Klinik Psikolog Fatıma Şerifi "Müslüman kadın kimliğinin günümüz dünyasındaki zorlukları ve bir rol model olarak Hz. Fatıma (s.a)" konulu seminerde; günümüz dünyasında annelerin Hz. Fatıma'yı bir olgu olarak alıp alamayacakları konusuna değindi.

Fatıma Şerif'in konuşması şu şekilde; 

 Bismillahirrahmanirrahim

"Bugün annelik üzerine konuşmak ve bu konuda Hz. Fatıma'yı bir olgu olarak alıp alamayacağımız üzerinde durmak istiyorum.

 Öncelikle şunu ifade etmeliyiz ki günümüz dünyasında anne olmanın önünde küresel dünyanın ortaya çıkardığı zorluklar var. Yapılan propagandaları görmektesiniz.

"Anneliğin kişinin özgürlüğünü, rahatlığını elinden alacağını, bu zorluğa bir kadının neden katlanması gerektiğini" düşünen akımları, reklamları, söylemleri her gün görmekte ve duymaktasınız. Ancak annelik fıtri bir mesele olduğundan bu kadar uğraşlara rağmen kadınların bu annelik yoluna adım atmaktan vazgeçmediklerini görmekteyiz.

Zorluklardan bir diğeri de anne olmanın kendisinin içinde barındırdığı zorluklar. "Çocukların nasıl terbiye edileceği, bir anne olarak hayattaki öncekilerin nasıl belirlenmesi gerektiği" vb. sorularla karşı karşıya kalan annelerin kendi dünyalarındaki zorlukları.

Benim bugün konuşmak istediğim mesele tam da bu zorluğa yönelik olacak. Annelik yöntemi üzerine konuşmak istiyorum. Öncelikle annelik nedir? Kendi içerisinde; çocuğuna hem maddi/manevi dikkat ve ilgi barındıran hem de bu ilginin yanında onun terbiyesinden sorumlu olan bir varlık.

Şu soru gündeme gelebilir. Annelik konusunda Hz. Fatıma (s.a)'yı örnek olarak neden alalım? Ve hemen şu cevap peşinden gelebilir: Çünkü onun anneliğinin sonuçlarını, mahsulünü gördük. Hz. Hasan'ı, Hz. Huseyn (a.s)'ı, Hz. Zeynep (s.a) gibi şahsiyetlerin nasıl şahsiyetler olduğunu tarihte tecrübe ettik. Hz. Fatıma (s.a) gibi bir kadının terbiyesinden geçerek yetişen, olgunlaşan, pişen bu şahsiyetlerin nasıl şahsiyetler olduğuna tanıklık ettik. Bunu gördükten sonra nasıl Hz. Fatıma (s.a)'yı örnek almayabiliriz?

Hz. Fatıma'nın hayatında terbiye etme meselesinde belli yöntemler görüyoruz. Bunları maddelerle size açıklamaya çalışmak istiyorum:

 

1-Tevhidi Merkeze Alan Yöntem

 

Hz. Fatıma'nın terbiye ederken hareketlerinin, düşüncelerinin, cümlelerinin merkezini tevhit/teklik oluşturuyordu. Merkezinde tevhit ilkesi yatmaktaydı.

 

Tevhit merkezde olduğunda ne olur?

 

Tevhit merkezli bir yöntem; "ne yapayım, nasıl ilerleyeyim, nasıl bir programlama yapmalıyım" sorularının arasında kaybolmamızı engeller. Bu merkezde artık yaratıcının belirlediği programlamayla ilerliyor insan, başka yollarda ve yöntemlerde kaybolmuyor. Ve sonunda bir vazife sahibi olduğunu, asıl işleri bir yere vardıranın Yaratıcısı olduğunun bilinciyle hareket ediyor.

Kendisinin vesile olduğunu bilincinde olan bir annenin stres ile ilişkisini düşünün. Bu hakiki bilinç halinin, stres ve zorluklarla mücadelede bir anneye nasıl yardımcı olabileceğini düşünün.

Bir dua da dediği gibi:

"Beni yaratırken hedeflediğin o yola ilet.." 

Evet "hedefe ileten, işleri gözetleyen, başlangıçtan sona kadar nezaret eden sensin, ben sadece vesileyim" inancının Hz. Fatıma'nın anneliğinde bir örnek olarak alabiliriz.

 

2- Davranışsal rol model

 

Hz. Fatıma'yı görüyorsunuz. İbadetine, fedakarlığına, tahammülünün birçok anına çocukları şahit oluyor. Hz. Hasan, Hz. Fatıma (s.a)'nın sabahlara kadar dua ettiğini ve dua ederken de sabaha kadar kendisine değil komşularına/diğerlerine dua ettiğini görüyor. Hz. Fatıma bunu çocuklarının önünde yapıyor. Bu bir terbiye etme yöntemidir. Davranışlarıyla değer eğitimi veriyor. Annenin uyanış içinde, bilinç içinde olduğu bir evde anne fırsatlardan yararlanarak böyle bir yöntemi izleyebiliyor.

Bir diğer davranışsal örnekliği nerede görüyoruz? Hz. Fatıma (s.a) Peygamber'in vefatından sonra Medinelilerin evlerine gidip kapılarını çalarken yanında Hz. Hasan ve Hz. Huseyn'in olduğu da rivayet ediliyor. Burada bir terbiye yöntemi var. Hz. Fatıma (s.a) kendi yanında götürüyor çocuklarını. "Adalet nedir, adaleti talep etmek haksızlık karşısında direnmek nasıl olur" bu değerleri ameli olarak öğretmek istiyor. Bu olaylara şahit olmaları ve bu değerleri çocuklarının ruhunda yeşertmek ve sabit kılmak için onları da yanında götürüyor. Diyebiliriz ki, Hz. Fatıma (s.a) bu yöntemle, çocuklarının olaylar karşısındaki teşhis yeteneklerini kuvvetlendirmek, görüş açılarını genişletmek istiyor.

 

3-Muhabbet ve Çocuğun Şahsiyetine İhtiram

 

Şeksiz ve şüphesiz bugün psikoloji dünyası terbiye etmede, eğitmede olmazsa olmaz özelliğin muhabbet/sevgi olduğunu dile getiriyor. Şunu çok açıkça söyleyebiliriz, muhabbetin gölgesinde ve sevgi sıcaklığı olmadan uygulanan terbiye ve eğitim yöntemleri bir yere ulaşmayacaktır.

Çocuğun şahsiyetine saygı duymak, çocuğun nefsinin kerametini koruyor ve sağlıklı sınırlar geliştirmesine vesile oluyor.

Biz bu muhabbeti Hz. Fatıma (s.a)'nın çocuklarıyla ilişkisinin her anında görüyoruz. Seslenirken, yemek verirken çocuklarının şahsiyetine duyduğu saygıyı görüyoruz. Hadisi Kisa olarak bize ulaşan, hadisi bir okuyun. Bu hadiste Hz. Fatıma (s.a)'nın çocuklarına seslenme şekline, ihtiramına bir bakın: "Ey gözümün nuru, ey gönlümün meyvesi" diye seslendiği cümlelere bakın.

Peki Hz. Fatıma (s.a), bu muhabbet ve ihtiram kanalını hangi yöntemle kullanıyor:

 

Ninni, Şiir ve Oyun

 

Hz. Fatıma'nın çocuklarıyla oyunlarını, çocuklarına muhabbetle söylediği şiir ve ninnileri görüyoruz. Hz. Fatıma çocuğa en güzel yaklaşma şeklinin, onunla irtibat kurmak şeklinin oyun olduğunu biliyor. Ne diyor bir şiirinde:

 

"Hasan'ım! Baban gibi ol sen de

Büyü de, babana benze

Hakkı kurtar boynundaki urgandan

Rabbine ibadet ve şükürde bulun her zaman

O'dur bize bütün nimetleri bağışlayan

Zalimlerle dost olma, e mi Hasan?"

 

Terbiye yöntemine ve bu şiirin içeriğine bir bakın. Bu şiirin içinde üç önemli nokta göze çarpıyor:

 

a-Öncelikle çocuklarının arasında babalarının saygınlığını koruyor, onu bir örnek olarak gösteriyor.

 

b-Peki babalarının bu saygınlık ve örnekliği nereden geliyor: "hak talebinde bulunmasından, adalet arayışından". Yani bu noktada çocuklar bir kişinin saygınlığının kaynaklığını değerlerin yani adaletin, cesaretin, fedakarlığın olduğunu anlamaya başlıyorlar.

 

c- "O'dur bize bütün nimetleri bağışlayan" Allah'ı çocuklarına zarar veren, azap veren bir varlık olarak değil tam da çocuk fıtratına uygun şekliyle tanıtıyor. "Hasan'ım O Allah ki mihribandır, sevgi doludur, nimetlerinin sahibidir" diyor. Bu şiirin de Allah'ı tanıtıyor.

 

4-Çocuklarına öncelik

 

Şu hadisi duymuşsunuzdur:

 

Ünlü sahabe Selman-ı Farisî şöyle buyuruyor: "Bir gün Hz. Fâtıma'nın (a.s) el değirmeninde un öğüttüğünü gördüm, bu sırada küçük Hüseyin'in ağlama sesi duyuldu. "Hz. Resulullah (s.a.a.) size yardım edenleri sevdiğini buyurdu" dedim, çocuğu mu sakinleştirmemi istersiniz, yoksa el değirmenini almamı mı?" Hazret "Evladımla benim ilgilenmem daha iyidir, zahmet olmazsa siz şu unu öğütebilirsiniz!"

Hz. Fatıma bir çocuğun annenin sevgi ve sıcaklığında, annenin muhabbetinde dinginleşeceğini, bir çocuk için önceliğin annenin yakınlığı ve teni olduğunun bilinciyle bu davranışı gerçekleştiriyor. Öncelik sıralamamızda, neler hangi şekilde düzenlenmiş bir düşünelim.

 

5- Korumak ve kollamak

 

Hz. Fatımâ (a.s.) ölüm döşeğinde dahi çocuklarının eğitim/terbiyesinin, ihtiyaçlarının nasıl karşılayacağına dair düşündüğünü görüyoruz. Ölüm döşeğinde Hz. Ali'ye (a.s.) evlenmesini istediğini ve çocuklarına şefkat gösterebilecek bir annenin gerekliliğine vurgu yaptığını görüyoruz.

 

Ez cümle,

Dünya'nın tevhid merkezinde annelik dersi veren böylesi bir anneyi anlamaya, anlamlandırmaya ve tahlil etmeye daha fazla ihtiyacı var.

YORUMLAR

Zeliha Kapucu 1 yıl önce
Hz Fatıma annemizin hayatını bize hadisler ögretiyor , makaleniz le detaylandırmışsınız ,güzel bilgiler emeginize saglık ..her anne babaya ışık olmasını dilerim..

REKLAM

İLGİLİ BAŞLIKLAR

REKLAM