Rasthaber - Kur’an-ı Kerim’de bozgunculuk ve bozgunculuk çıkarmak hakkında belirtilen âyetleri beyan etmeden önce bozgunculuğun manasını açıklamak gerekir. Kur’an-ı Kerim bozgunculuğun sadece sözlük manasını belirtmekle mi yetinmiştir yoksa bozgunculuk Kur’an’da yeni ve başka bir manayla mı gelmiştir? Böylece bu da anlaşılacaktır. Mecmeu’l-Bahreyn’de bozgunculuk şöyle tanımlanmıştır: Bozgunculuk dürüstlüğün karşı manasındadır.[1] Bu tanım Lisanu’l-Arab’ta da gelmiş ama sonra şöyle eklenmiştir: Bozgunculuk maslahat karşısında ve bozgunculuk istemi de ıslah isteminin karşısında yer alır.[2]Ragıb, Müfredat’ta şöyle demektedir: Bozgunculuk ister az olsun ister çok, itidal halinden çıkmadır ve karşıtı da doğruluktur. Kullanıldığı yer can, beden ve de itidal ve doğruluk haddinden çıkan eşyalardır.[3]Her tahripkâr fiil için kullanılır. Dolayısıyla kendisinde noksanlık olan her işe ve de bireysel ve toplumsal meselelerdeki her ifrat ve tefrite bozgunculuk denir ve bunlar bozgunculuğun örnekleri sayılır. Kur’an-ı Kerim’de bozgunculuk çıkarmak ıslah etmenin karşısında zikredilmiştir.
“O aşırı gidenler ki yeryüzünde bozgunculuk ederler de ıslah etmezler.”[4]
“Allah, bozguncuyu yapıcı olandan ayırır.”[5]
“Islah et ve bozguncuların yolunu tutma.”[6]
Aynı şekilde iman ve salih amel de bozgunculuğun karşısında zikredilmiştir ki Yüce Allah şöyle buyuruyor:
“Yoksa Biz, iman edip salih amellerde bulunanları yeryüzünde bozgunculuk çıkaranlar gibi (bir) mi tutacağız?”[7] ve [8]Kur’an’ın misyonu ister dinî işlerde olsun ve ister dünyevî işlerde olsun insanları her bozgunculuktan çıkarmaktır ve Allah Resulü (s.a.a) insanları hakka, bozgunculukla mücadele etmeye, iyilikleri ve yüce güzel ahlâkı yaymaya çağırmak için gönderilmiştir:
“Ben sadece ahlakın üstünlüklerini tamamlamak için gönderildim.”[9]
Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurulmaktadır:
“Allah, rızasına uyanları bununla kurtuluş yollarına ulaştırır ve onları kendi izniyle karanlıklardan nura çıkarır. Onları dosdoğru yola yöneltip iletir.”[10]
Bu âyetler çok fazla olduğundan ve Kur’an’ın büyük bir bölümünü kendine ayırdığından bozgunculuk ve bozgunculuk çıkarmak âyetlerini saymak mümkün değildir. Örneğin bozgunculuk manasında olan bazı ıstılahların bozgunculuk kavramıyla kullanılmadığını ve başka bir kavramla kullanıldığını görmekteyiz. Bozgunculukta ileriye gitmek anlamındaki “el-hebal”, bozgunculukta çokluk anlamındaki “latasava”[11]ve Yüce Allah’ın “dahala beynekum” sözündeki “ed-dahl” ve el-fahşa, esbur ve elbuvar gibi kelimeler bunun birer örneğidir. Bunların hepsi bozgunculuk anlamını vermektedir. Dolayısıyla direkt ve endirekt olarak bozgunculuk meselesini belirten tüm âyetlere değinmek istersek detaylı bir yazıya ihtiyaç duyarız. Bu yüzden burada sadece “bozgunculuk” maddesinin yer aldığı âyetleri beyan etmekle yetiniyoruz:
1. Yeryüzünde Bozgunculuğu Meydana Getiren Etkenler:
Yeryüzünde bozgunculuğun ortaya çıkmasına sebep olan bazı etkenler şunlardır:
A) İnsanların Allah’ın emirlerine muhalefet etmesi ve hak yolundan ayrılması. Yüce Allah şöyle buyuruyor:
“İnsanların kendi işledikleri (kötülükler) sebebiyle karada ve denizde bozulma ortaya çıkmıştır.”[12]
B) İnsanlara egemenlik kurmak da bozgunculuğun ortaya çıkmasına neden olur. Yüce Allah şöyle buyuruyor:
“O, (senin yanından) ayrılınca yeryüzünde bozgunculuk yapmaya, ekin ve nesli yok etmeye çalışır. Allah ise bozgunculuğu sevmez.”[13]“Demek, yüz çevirdiğinizde yeryüzünde bozgunculuk çıkaracak ve akrabalık bağlarını koparacaksınız, öyle mi?”[14]“Dedi ki: Gerçekten hükümdarlar bir ülkeye girdikleri zaman, orasını bozguna uğratırlar ve halkından onur sahibi olanları hor ve aşağılık kılarlar; işte onlar, böyle yaparlar.”[15]“Kazıklar sahibi Firavun’a ne yaptığını görmedin mi? Bunlar şehirlerde azgınlık eden ve oralarda pek çok bozgunculuk çıkaran kimselerdi.”[16]
2. Tanrıların Çokluğu ve Kâfirlerin Nefsani İsteklerine Uymak Yeryüzü ve Göklerde Bozgunculuğun Çıkmasına Neden Olur:
Yüce Allah şöyle buyuruyor:
“Eğer hak onların arzularına uysaydı, gökler ile yer ve onlarda bulunanlar elbette bozulur giderdi. Hayır, biz onlara şereflerini (Kur’an’ı) getirdik. Onlar ise bu şereflerinden yüz çeviriyorlar.”[17]“Eğer yerde ve gökte Allah’tan başka ilâhlar olsaydı, kesinlikle ikisinin de düzeni bozulurdu.”[18]
3. Peygamberlerin Bozgunculuklara Karşı Yardım ve Galip Olma İstemi:
(Lût) “Ey Rabbim! Şu bozguncu kavme karşı bana yardım et” dedi.[19]
4. Çağrılarını Lekelemek için Peygamberleri Bozgunculukla Yaftalamak:
Yüce Allah bu hususta şöyle buyuruyor:
“Firavun kavminin önde gelenleri, dediler ki: “Musa ve kavmini bu toprakta (Mısır’da) bozgunculuk çıkarmaları, seni ve ilahlarını terk etmeleri için mi (serbest) bırakacaksın?”[20]
Aynı şekilde şöyle buyuruyor:
“Firavun dedi ki: Bırakın beni, Musa’yı öldüreyim. (Faydası olacaksa) Rabbini yardıma çağırsın! Çünkü ben onun, dininizi değiştireceğinden yahut yeryüzünde bozgunculuk çıkaracağından korkuyorum.”[21]
5. Bozguncuların Hükmünün Beyanı:
“İnkâr eden ve insanları Allah’ın yolundan alıkoyanların, yapmakta oldukları bozgunculuklarına karşılık azaplarının üstüne azap ekleriz.”[22]
Aynı şekilde şöyle buyuruyor:
“Allah’a ve Resulüne savaş açanların ve yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaya çalışanların cezası; ancak öldürülmeleri yahut asılmaları veya ellerinin ve ayaklarının çaprazlama kesilmesi, yahut o yerden sürülmeleridir. Bu cezalar onlar için dünyadaki bir rezilliktir. Ahirette de onlara büyük bir azap vardır.”[23]
Bir başka yerde ise şöyle buyuruyor:
“İnkâr eden ve insanları Allah’ın yolundan alıkoyanların, yapmakta oldukları bozgunculuklarına karşılık azaplarının üstüne azap ekleriz.”[24]
6. Bozgunculuktan Uzak Duran Kimselerin Alacağı Sevap:
“İşte ahiret yurdu. Biz, onu yeryüzünde büyüklük taslamayan ve bozgunculuk çıkarmayanlara has kılarız. Sonuç, Allah’a karşı gelmekten sakınanlarındır.”[25]
7. Allah’ın Bozgunculardan Uzak Oluşu:
“Onlar yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaya çalışırlar. Allah, bozguncuları sevmez.”[26]
Aynı şekilde şöyle buyuruyor:
“Yeryüzünde bozgunculuk isteme. Çünkü Allah, bozguncuları sevmez.”[27]
8. Müminler ve Bozguncular Arasında Fark Gözetmek:
“Yoksa Biz, iman edip salih amellerde bulunanları yeryüzünde bozgunculuk çıkaranlar gibi (bir) mi tutacağız? Ya da muttakileri facirler gibi (bir) mi tutacağız?”[28]
9. Bozguncuların Bozgunculuğu İnkâr Etmeleri ve Islah İddiasında Bulunmaları:
“Onlara, “Yeryüzünde bozgun çıkartmayın” dendiğinde, “Tam tersine, bizler barış ve esenlik getirenleriz” demişlerdir.”[29]
10. Bozguncuların Takipçilerini Uyarmak:
“Allah’ın sana iyilik yaptığı gibi sen de iyilik yap ve yeryüzünde bozgunculuk isteme. Çünkü Allah, bozguncuları sevmez.”[30] Aynı şekilde şöyle buyuruyor: “Musa, kardeşi Harun’a, “Kavmim arasında benim yerime geç ve yapıcı ol. Sakın bozguncuların yoluna uyma dedi.”[31]
11. İsrailoğullarının Yeryüzünde Çıkaracakları Bozgunculukların Bildirilmesi:
“Biz, Kitap’ta (Tevrat’ta) İsrailoğullarına, “Yeryüzünde muhakkak iki defa bozgunculuk yapacaksınız ve büyük bir kibre kapılarak böbürleneceksiniz diye hükmettik.”[32]
12. Bozgunculuğun Gitmesini Sağlayan Şeyler:
“Eğer Allah’ın; insanların bir kısmıyla diğerlerini savması olmasaydı, yeryüzü bozulurdu. Ancak Allah, bütün âlemlere karşı lütuf sahibidir.”[33]
13. Bozguncuların Sınıf ve Örnekleri:
- Firavun
“Şüphe yok ki, Firavun yeryüzünde (ülkesinde) büyüklük taslamış ve ora halkını sınıflara ayırmıştı. Onlardan bir kesimi eziyor, oğullarını boğazlıyor, kadınlarını ise sağ bırakıyordu. Şüphesiz o, bozgunculardandı.”[34]
- Karun
“Şüphesiz Kârûn, Mûsâ’nın kavmindendi. Onlara karşı azgınlık etti. Biz ona, anahtarlarını (bile taşımak) güçlü bir topluluğa ağır gelecek hazineler verdik. Hani, kavmi kendisine şöyle demişti: Böbürlenme! Çünkü Allah, böbürlenip şımaranları sevmez.”[35]
- Yahudiler
“Bir de Yahudiler, “Allah’ın eli bağlıdır” dediler. Söylediklerinden ötürü kendi elleri bağlansın ve lânete uğrasınlar! … Her ne zaman savaş için bir ateş yakmışlarsa, Allah onu söndürmüştür. Onlar yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaya çalışırlar. Allah, bozguncuları sevmez.”[36]
- Hud Kavmi
“(Ey Muhammed!) Rabbinin, (Hûd’un kavmi) Âd’e, şehirler içinde benzeri kurulmamış olan, sütunlarla dolu İrem’e, vadide kayaları oyan (Salih’in kavmi) Semûd’a, kazıklar sahibi Firavun’a ne yaptığını görmedin mi? Bunlar şehirlerde azgınlık eden ve oralarda pek çok bozgunculuk çıkaran kimselerdi. Bu yüzden Rabbin onların üzerine azap kamçısı yağdırdı.”[37]
- Salih Kavmi
“Hatırlayın ki Allah Âd kavminden sonra, sizi onların yerine getirdi ve sizi yeryüzünde yerleştirdi. Yerin ovalarında köşkler kuruyor, dağları oyup evler yapıyorsunuz. Artık Allah’ın nimetlerini anın da yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın.”[38]
- Şuayb Kavmi
Yüce Allah şöyle buyuruyor:
“Ey kavmim! Ölçüyü ve tartıyı adaletle tam yapın. İnsanların eşyalarını (mallarını ve haklarını) eksiltmeyin. Yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın.”[39]
-Lût Kavmi
“Lût’u da peygamber olarak gönderdik. Hani o, kavmine şöyle demişti: “Gerçekten siz, sizden önce dünyada hiçbir toplumun yapmadığı bir hayâsızlığı işliyorsunuz.” Siz hâlâ erkeklere yanaşacak, yol kesecek ve toplantılarınızda edepsizlik yapacak mısınız?” Kavminin cevabı, “Eğer doğru söyleyenlerden isen, haydi Allah’ın azabını getir bize” demeden ibaret oldu. (Lût) “Ey Rabbim! Şu bozguncu kavme karşı bana yardım et dedi.”[40]
- Adil İmama Başkaldıran Kimseler
“Allah’a ve Resulüne savaş açanların ve yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaya çalışanların cezası; ancak öldürülmeleri, yahut asılmaları veya ellerinin ve ayaklarının çaprazlama kesilmesi, yahut o yerden sürülmeleridir.”[41]
- Padişahlar
“Dedi ki: Gerçekten hükümdarlar bir ülkeye girdikleri zaman, orasını bozguna uğratırlar ve halkından onur sahibi olanları hor ve aşağılık kılarlar.”[42]
- Münafıklar
“Bunlara, “Yeryüzünde fesat çıkarmayın” denildiğinde, “Biz ancak ıslah edicileriz!” derler.”[43]
- İsraf Edenler
“Yeryüzünde bozgunculuk yapıp dirlik düzenlik vermeyen aşırı gidenlerin emrine uymayın.”[44]
- Akrabalık Bağını Koparanlar
“Demek, yüz çevirdiğinizde yeryüzünde bozgunculuk çıkaracak ve akrabalık bağlarını koparacaksınız, öyle mi?”[45]
Yüce Allah şöyle buyuruyor:
“Allah’a verdikleri sözü, onu kesin olarak onayladıktan sonra bozanlar, Allah’ın ulaştırılmasını emrettiği şeyi kesip koparanlar ve yeryüzünde bozgunculuk çıkaranlar; işte onlar, lanet onlar içindir ve yurdun kötü olanı da onlar içindir.”[46]
- Sihirbazlar
“Sihirbazlar gelince Musa onlara, “Atacağınızı atın (hünerinizi ortaya koyun)” dedi. Sihirbazlar atacaklarını atınca, Musa dedi ki: “Sizin bu yaptığınız sihirdir. Allah, onu elbette boşa çıkaracaktır. Çünkü Allah, bozguncuların işini düzeltmez.”[47]
Bu örneklere ek olarak başka bir cihete işaret eden âyetler de mevcuttur ve biz kısa kesmek açısından onları beyan etmedik.[48] Bozgunculuk ve bozgunculuk çıkarmanın değişik mertebelere sahip olduğunu belirtmek gerekir. Örneğin çok açık olduğu üzere israf eden bir şahsın çıkardığı bozgunculuk, Firavun’un çıkardığı bozgunculuk zümresinden değildir.
14. Bozguncuların Akıbeti
Yüce Allah şöyle buyuruyor:
“Sonra onların ardından Musa’yı, apaçık mucizelerimizle Firavun’a ve onun ileri gelen adamlarına peygamber olarak gönderdik de onları (mucizeleri) inkâr ettiler. Bak, bozguncuların sonu nasıl oldu.”[49] “Allah’a verdikleri sözü, onu kesin olarak onayladıktan sonra bozanlar, Allah’ın ulaştırılmasını emrettiği şeyi kesip koparanlar ve yeryüzünde bozgunculuk çıkaranlar; işte onlar, lanet onlar içindir ve yurdun kötü olanı da onlar içindir.”[50]
ehlader
[1] Mecmeu’l-Bahreyn, c. 7, s. 231.
[2] Lisanu’l-Arab, c. 3, s. 335.
[3] el-Müfredat, Fesad maddesi.
[4] Şuara, 152.
[5] Bakara, 220.
[6] Araf, 142.
[7] Sad, 28.
[8] Tefsir-i Numûne, c. 10, s. 202.
[9] Müstedreku’l-Vesail, c. 11, s. 187.
[10] Maide, 16; Bakara, 257.
[11] Tefsir-i Numûne, c. 1, s. 273.
[12] Rum, 41.
[13] Bakara, 205.
[14] Muhammed, 22.
[15] Neml, 34.
[16] Fecr, 10-12.
[17] Muminun, 71.
[18] Enbiya, 22.
[19] Ankebut, 30.
[20] Araf, 127.
[21] Mümin, 26.
[22] Neml, 88.
[23] Maide, 33.
[24] Neml, 88.
[25] Kasas, 83.
[26] Maide, 64.
[27] Kasas, 77.
[28] Sad, 28.
[29] Bakara, 11.
[30] Kasas, 77.
[31] Araf, 142.
[32] İsra, 4.
[33] Bakara, 251.
[34] Kasas, 4.
[35] Kasas, 76.
[36] Maide, 64; İsra, 4.
[37] Fecr, 5-13; Araf, 25 ve 27; Şuara, 140 ve 133.
[38] Araf, 74.
[39] Hud, 85.
[40] Ankebut, 28-30.
[41] Maide, 33.
[42] Neml, 34.
[43] Bakara, 11.
[44] Şuara, 151-152.
[45] Muhammed, 22.
[46] Rad, 25.
[47] Yunus, 80-81.
[48] el-Mu’cemu’l-Mufehres li Elfazi’l-Kur’ani’l-Kerim, “Fesede” maddesi.
[49] Araf, 103; Araf, 86; Neml, 14.
[50] Rad, 25.