1- “Allah, başımın üzerinde
durmaktadır.
2- Kıyamet, gözümün önünde
canlanmaktadır.
3- Azrail, pusuya yatıp beni
beklemektedir.
4- Bedenim, amelimin rehinidir.
5- Melekler, omuzlarımın üzerinde
durmaktadır.
6- Ebedî mekânım toprağın altı,
önümde durmaktadır.
7- Zararı defedemiyorum.
8- Menfaati elde edemiyorum.”1
“Seyyidu’ş-Şuheda Hz. Hüseyin
(a.s), zalim ve zorba bir hâkimin halkın arasında olduğunu ve halka hükümet
ettiğini gördü. Zulmün olduğunu, halka zulmettiğini, dine zulmettiğini gördü.
Onun önünde durmalı ve ona engel olmalıydı. Az bir orduyla, sayıları kalabalık
olan bir ordunun önünde durdu. Kıyam etmesi artık kaçınılmaz olmuştu. Hz.
Hüseyin (a.s) milleti ıslah etmek ve Yezid’in perçemini indirmek için kıyam
edip kanını verdi. Oğullarının kanlarını verdi. Evlatlarını ve bütün her şeyini
verdi. Bunların hepsi İslâm içindi, İslâm’ı canlı tutmak içindi. Bizim kanımız
Hz. Hüseyin’in (a.s) kanından daha mı kırmızı? Hz. Hüseyin (a.s) İslâm’ın mazlum
şehididir. O şehidin kanının heba olmasına razı olamayız.”2
---------------------------------------
1- Nehcu’l-Şehade, s. 295.
2- İmam Humeynî.