‘Türkiye aradığını bulamadı’
Türkiye bakımından değerlendirildiğinde “Türkiye aradığını
buldu mu, hayır, dar anlamda bulamadı çünkü gitmeden önce ‘YPG terörist olarak
tanınmaz ise biz de Baltık ülkeleri ve Polonya’nın savunma planlarını kabul
etmeyiz’ şeklinde açıklamalar yapıldı ama sonunda gördük ki bu böyle olmadı”
diyen Loğoğlu, şöyle devam etti:
“Üstelik elimizin boş döndüğünün en somut işareti; NATO
Genel Sekreteri, bu konunun zirvede gündeme gelmediğini söyledi yani
‘konuşulmadı, görüşülmedi’ demek ama bir şey daha demek, o da; Türkiye
tarafından gündeme getirilmedi, demek. Burada bir garabet var ama Türkiye’deki
basının belli bir kesimine bakıldığında ‘istediklerimizi aldık’ diyorlar. Bunu
da neye bağlıyorlar; NATO’nun sadece bu zirvede değil, öteden beri yaptığı
‘teröre karşı mücadelede tek vücuduz, terörün her türlüsüne karşıyız’
açıklaması. Bunun Türkiye bakımdan yeterli olmaması lazım. Fransa
Cumhurbaşkanının PYD/YPG ve S-400’ler konusunda Türkiye karşıtı açıklamaları,
buna mukabil ABD Başkanı Trump’ın Türkiye yanlısı açıklamaları yani Türkiye
bayağı gündemde yer aldı ama Türkiye istediklerini netice olarak alabilmiş
değil”.
Emekli Büyükelçi Loğoğlu, Türkiye’nin PYD/YPG konusundaki
beklentisi ile NATO’nun Baltık ülkeleri ve Polonya için hazırlanan savunma
planının ilişkilendirilmesinin de baştan yanlış olduğu görüşünde. Loğoğlu, “Bu
bakımdan Türkiye’nin bu plana onay vermiş olması akıllı bir davranış. Türkiye
PYD/YPG beklentisi konusunda istediğini alamamakla birlikte Türkiye, iktidar
diyor ki ‘Biz NATO’da varız, güçlü ve önemli bir üyesiyiz ve NATO’ya
bağlılığımız devam ediyor. Bu bakımdan önemliydi” diye konuştu.
‘HASAR SINIRLAMASI’
Zirveyi bir nevi ‘hasar sınırlaması’ olarak da niteleyen
Loğoğlu, “Daha kötü olabilirdi, zülfüyare dokunmayan ortak bildiriyle
sonuçlanması NATO’ya da bir nefes aldırdı” değerlendirmesinde bulundu.
NATO’nun 70 yıllık bir örgüt olduğunu anımsatan Loğoğlu’na
göre bugün NATO’nun yeni bir stratejik konsepte, kavrama ihtiyacı var. Son
stratejik konseptin 2010 yılında kabul edildiğini belirten Loğoğlu, şunları
kaydetti:
‘Bugün ülkelerin güvenlik anlayışları ve NATO’dan
beklentileri çok farklı’
“NATO’nun eski dönemlerinde tehdit türleri ve tehdit
kaynakları sınırlı sayıdaydı ancak bugün tehditler sıralanırken bile güçlük
çekiliyor. O nedenle her ülkenin güvenlik anlayışı ve NATO’dan beklentileri çok
farklı olabiliyor. Eskiden tehditler ve tehlikeler konusunda bir oydaşma vardı,
bugün o oydaşma yok. Kimi silahlı saldırılardan endişe ediyor, kimi teröre
öncelik veriyor, kimi terörün bazı unsurlarına öncelik veriyor. Geçmişte bunu
yaptı, NATO’nun bu yeni ortama, bu karmaşık ve çetrefilli duruma da ayak
uydurabilmesi için yeni bir stratejik konsepte, kavrama ihtiyacı var, hiç
gecikmeden. Londra zirvesinden sonra bir dağılma, bir kopma yok, bildiri de
bunu teyit ediyor ama bu sorunların üzerine gidilmediği ve yepyeni bir
mutabakat sağlanmadığı takdirde NATO’yu zor günler bekleyebilir”.