Bahçeli, MHP TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada,
"Türk" demenin, "İslam" demek olduğunu belirterek,
"Yedi düvele, özellikle İsveç hükümetine hatırlatırım ki Allah tektir,
ordusu Türk'tür. İsveç'te geçen Cumartesi günü, bir sapık, bir manyak, bir
şeytan piyonu Türkiye'nin Stockholm Büyükelçiliği önünde tüm uyarılara rağmen
yüce kitabımızı yakmıştır. Bu azgın provokasyonu, bu nefret saçan eylemi ifade
ve düşünce özgürlüğü olarak tevil edenler de aynısıyla suç ortağıdır."
şeklinde konuştu.
İsveç ve Finlandiya gibi İskandinav ülkelerinin ABD'nin
dublör ülkeleri olduğunu ifade eden Bahçeli, Viking mantığının ABD'nin kovboy
aklıyla bir ve beraber olduğunu söyledi.
Bahçeli, "Danimarkalı Rasmus Paludan isimli bir alçağın
eline çakmak tutuşturup Kur'an-ı Kerim'in yakılmasını kışkırtanlar, bunu da
Türkiye Büyükelçiliği önünde yaptıranlar çok sinsi ve silindir bir siyasetin
tasarımcılarıdır. Kukla yakmış, kuklacılar da planlamışlardır. Kur'an-ı
Kerim'in yakılması dini ve manevi hassasiyetlerimize kast eden bir
saldırganlıktır. Bu saldırganlığı kınamak gerçekten yetersizdir." değerlendirmelerinde
bulundu.
Bu ağır provokasyonun ardına iliştirilen siyasi hedefleri,
bazı ihtimalleri dikkate alarak görmek ve göstermek durumunda olduğunu dile
getiren Bahçeli, ilk ihtimalin; İsveç'in, kriz ve kaotik bir ortamın
yaratılmasıyla birlikte NATO üyeliğinin sonlanmasına veya askıya alınmasına
çanak tutulması söyledi. Bahçeli, "Rusya ile Ukrayna arasında süregelen
çatışmaların Kuzey Avrupa'ya sıçrama tehlikesi karşısında endişeye kapılan
İsveç'in tahammülü olmayan bir kriz çıkararak Türkiye'nin tepkisini çekmeyi, bu
sayede de Türkiye'nin reddiyle NATO üyeliğinin olumsuz sonuçlanmasını
hedeflediği akla yatkın bir seçenek olarak karşımızdadır." şeklinde
konuştu.
'Türkiye'nin NATO üyeliğini tartışmaya açmak isteyenler
varsa buyursun açsınlar'
Bu konuda ikinci ihtimalin ise John Bolton'ın da gündeme
getirdiği Türkiye'nin NATO'dan dışlanması amacıyla siyasi ve diplomatik bir
iklimin oluşmasına destek vermenin, İsveç ve Finlandiya'nın üyeliğine mesafeli
duruşun faturasını eşgüdüm halinde Türkiye'ye çıkarmak olduğunu anlatan
Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu amaca yönelik adımlardan birisi terör örgütlerinin
tahrik ve ihanet kampanyasının ilerletilmesi, diğeri de mukaddesatımıza vandal
bir saldırının tertip ve tezahür etmesi için ortam açılmasıdır. İki ihtimal de
faşist, ırkçı, İslamofobi ve demokrasi karşıtıdır. Aslında hedef sadece Türkiye
değil tüm İslam alemidir. Hedef bir yönüyle medeniyetler kutuplaşmasını
sertleştirmektir. Bu saatten sonra İsveç'in NATO üyeliği suya yazılmış yazı
kadar güncel bir konu olmaya müstahaktır. MHP, kitabımıza el uzatan, buna
hizmet eden, göz yuman, ortam hazırlayan kim olursa olsun, hem bu dünyada hem
de Mahkemeyi Kübra'da mutlaka hesaplaşacak, bunlara asla taviz vermeyecektir.
Viking uzantıları ardına efendilerini alsa da Türk'ün töresini, İslam'ın
sancağını, mukaddesatımızın onurunu zedelemeye güç yetiremeyecektir.
Türkiye'nin NATO üyeliğini tartışmaya açmak isteyenler varsa buyursun açsınlar,
NATO ile doğmadık, NATO'suz da çok şükür ölmeyiz. Kur'an-ı Kerim bir kağıttan
ibaret değildir. Müşrik zihniyetlerin bunu bilmesinde, nefret objesine dönüşmüş
kafalarına yerleştirmelerinde yarar vardır."
'CHP emperyalizmin gedikli lejyonu'
Bahçeli, MHP TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada,
yönetim sistemindeki reformun, iç ve dış işgal cephesini ürkütmekle
kalmadığını, doğrudan ve doğal olarak yeni arayışlara ittiğini belirterek,
"Bu çerçevede CHP emperyalizmin gedikli lejyonu, İP gizli temincisi, HDP
girift tetikçisi, diğerleri de siyasi garnitürü olacak kadar alçalmışlar, Türk
milletinden ahlaken ve manen ayrılmışlardır. Zillet ittifakı sırtını zalimlere,
sırtlanlara, akbabalara dayamıştır. Cumhur İttifakı ise varını yoğunu Türk
milletine adamış, sinesinden doğduğu milletiyle tek yürek, tek bilek, tek nefes
olmuştur. Onların hamisi varsa bizim de milletimiz vardır." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı ve Cumhur İttifakı'nı
devirmek, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni tasfiye etmek maksadıyla zillet
ittifakının paydaşlarının atın arabaya koşulduğu gibi koşulduğunu ifade eden Bahçeli,
"Dünya çapında hiçbir muhalefet partisi Türkiye'deki muhalefet partileri
kadar savruk, sefil ve acınası hallere düşmemiştir. Yine dünya genelinde hiçbir
muhalefet partisi bizdeki muhalefet gibi ülkesine ve milli haysiyete cephe
almamıştır. İşin can alıcı noktası ise bu muhalefetin çok ciddi güvenlik
sorununa dönüşmüş olmasıdır. Cumhur İttifakı ile Cumhurbaşkanlığı Hükümet
Sistemi'nden ABD, AB, Londra tefecileri, terör örgütleri, Soros uşakları,
Pensilvanya uyduları, emperyalizm kuklaları, küresel çeteler rahatsızdır;
şerefini bedelsiz devretmiş nifak yuvaları hepten rahatsızdır."
değerlendirmesinde bulundu.
'PKK, açık şekilde zillet ittifakının arkasında duruyor'
Bahçeli, PKK elebaşlarından Mustafa Karasu'nun "AK
Parti ile MHP'yi yıkmalıyız, yoksa bizi yok edecekler." dediğini
aktararak, "PKK, açık şekilde zillet ittifakının arkasında duruyor, terör
baronları gizlemeye ihtiyaç duymadan destek mesajlarını ardı arkasına
paylaşıyor. PKK, YPG, FETÖ, DHKP-C, DEAŞ, Rum ve Ermeni diasporası AK Parti ile
MHP'nin zaafını kolluyorlar mı? Evet kolluyorlar. Cumhurbaşkanlığı Hükümet
Sistemi'ne saldırıyorlar mı? Evet, bunu da yapıyorlar." diye konuştu.
'HDP kapatılmalıdır'
Anayasa Mahkemesinin, kapatma davasının HDP'nin talebiyle
seçim sonrasına bırakılmasını yarın görüşecek olmasının adalet ilkelerine
tamamıyla aykırı olduğunu belirten Bahçeli, şunları kaydetti:
"Bu neyin görüşmesi, neyin arayışı, neyin hazırlığıdır?
Anayasa Mahkemesi şehitlerimizin dökülen kanlarını da seçim sonrasına bırakmayı
görüşecek midir? HDP kapatılmalıdır, hem de vakit kaybetmeksizin bu bölücü ve
terör yatağı kurutulmalı, hukuken defteri dürülmeli, kapısına kilit
asılmalıdır. HDP'nin isteğiyle Anayasa Mahkemesinin davayı sulandırması doğru
değildir. Dağda beli kırılan bölücü terör örgütünün, mahkeme kapılarında tedavi
edilme ayıp ve arayışından kesinkes vazgeçilmelidir. HDP'yi sözde
serhildanların sonucu görenlerin zelil itirafları ortadayken, Anayasa
Mahkemesinin zamana oynama teşebbüsü terörün değirmenine su taşımaktır."
'Safdillikten öte gafillikle izah edilecek'
MHP Genel Başkanı Bahçeli, 14 Mayıs 2023'te yapılması
gündemde olan cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği genel seçimlerinin tescilli
Türk düşmanlarının bir numaralı gündem konusu haline gelmesinin, demokratik bir
merak ve takip hassasiyetinden kaynaklanmadığını söyleyerek, "Aksini
düşünmek safdillikten öte gafillikle izah edilecektir." dedi.
Türk ve İslam düşmanlarını zillet ittifakıyla eklemleyen,
terör örgütleriyle birleştiren ortak gayenin on etabı bulunduğunu ifade eden
Bahçeli, bunları şöyle sıraladı:
"İlk etabında 15 Temmuz'un rövanşını alarak
FETÖ'cülere, terörist Demirtaş ve Sorosçu Kavala olmak üzere terör suçlularına
ve casuslara af çıkarmak; ikinci etabında eser ve hizmet siyasetini baltalamak,
bugüne kadar yapılan ne varsa talan etmek, ekonomide dışa bağımlılığın ve
sömürü çarkının önünü ardına kadar açmak; üçüncü etabında milli savunma ve
silah sanayindeki muazzam kalkınmayı sekteye uğratmak ve ülkeyi bu alanda
muhtaç hale getirip TSK'nın mukavemetini kırmak; dördüncü etabında
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni rafa kaldırmak, vesayet ve darbe
dönemlerinin kapısını aralamak, devlet ve toplum hayatını istikrarsızlığa
sürüklemek; beşinci etabında terörle mücadeleyi durdurmak, silahların susması
bahanesiyle terör örgütlerine her tavizi verip müzakere ve mütareke sayfası
açmak, aynı şekilde bölünmüşlüğün anayasasını hazırlayarak Türk'ü ayıklayıp
dışlamak; altıncı etabında özerklik ve federasyon tartışmalarını körükleyerek
güney sınırlarımız boyunca projesi hazırlanan terör devletinin kuruluşuna
müşahitlik ve mihmandarlık yapmak; yedinci etabında diplomaside yaşanan
muhteşem başarıları kundaklayarak bölgemizde barış, huzur ve istikrar kuşağı
tesis gayretini kösteklemek; sekizinci etabında Türk ve Türkiye Yüzyılı'nı
sabote etmek; dokuzuncu etabında boyun eğen, teslim bayrağı çeken, onun bunun
eline ağzına bakan, Mavi Vatan'daki haklarından vazgeçen, içine kapanan,
gelenin vurduğu gidenin altını oyduğu bir Türkiye'yi zillete mahkum etmek;
onuncu etabında birbirine girmiş, iç kargaşa ve çatışma ortamına sürüklenmiş,
etnik ve mezhep bölücülüğüne havale edilmiş, özgüvenini kaybetmiş, öz değerleri
erimiş, tarihine ve talihine küsmüş, kimliğinden ve hedeflerinden kopmuş bir
ülke tablosunu oluşturmak, olgunlaştırmak, olgu haline getirmek vardır ve
karşımızdaki vahim tehditlerin bir kısmı bunlardan müteşekkildir."
'Zehirli yılanlar deliklerinden birer birer sürünerek
çıkmaya başladı'
ABD'de yayımlanan Foreign Policy'nin "seçimlerin kan
gölüne döneceğine" ilişkin 1 Ocak 2023 tarihli bühtan açıklamasından sonra
İngiliz The Economist'in "Türkiye'nin felaketin eşiğinde olduğunu"
ahlaksızca iddia ettiğini belirten Bahçeli, bunların, aleyhlerine kurgular
yapan küresel üst aklın ve melanetle çizilen büyük resmin tercümanı karanlık
odakların husumet aparatları olduğunu ifade etti.
Devlet Bahçeli, "Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği
genel seçimleri ufukta belirdiği andan itibaren zehirli yılanlar deliklerinden
birer birer sürünerek dışarı çıkmaya başlamıştır." diye konuştu.
Bahçeli, ABD Başkanı Biden'ın, muhalif liderleri açıkça
destekleyerek "otokrat" diye iftira attığı Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı
darbeyle değil seçimle devirmekten bahsettiğini, Erdoğan'ın bedel ödemesi
gerektiğine vurgu yaptığını aktararak, "Cumhurbaşkanımıza bedel ödetmeye
kalkışan tamı tamamına 85 milyon Türk vatandaşını karşısında bulacak, soysuz
cüretinin ağır sonuçlarına katlanacaktır. İşte meydan işte millet, işte meydan
işte er, kendine güvenen durmasın gelsin beri." sözlerini sarf etti.
Vatana, devlete sahip çıkacaklarını ifade eden Bahçeli,
"Al bayrağımızı yere düşürmek için ortam yoklayanları, pusuya yatanları,
el ovuşturanları, gözcülük yapanları cumhurun muktedir ve muazzam iradesiyle
ezip geçeceğiz. ABD, Türkiye'deki seçimleri 'güç bende' şımarıklığının yanında,
zillet ittifakı aracılığıyla karıştırmak, bulandırmak, milletin takdir ve
teveccühünü tahrip etmek peşindedir." dedi. Bahçeli, sözlerini şöyle
sürdürdü:
"Kılıçdaroğlu'nun sistematik ve süreklilik içinde
Türkiye'de demokrasinin olmadığını beyan etmesi, ne idüğü, nereye hizmetkarlık
yaptığı muamma olan selamsız Babacan'ın Davos'a gidip 'Dışarıdan bakıldığında
Türkiye'de seçimin hala olmasına şaşıranlar var.' demesi, emperyalizme kul köle
olmuş Truva atlarının klasikleşmiş ezberidir. Madem demokrasi yoksa, madem
seçimlerin yapılmasına şaşıranları görüp tanıdıysanız, ülkemizde nasıl
gezebiliyor, nasıl siyaset yapabiliyor, sabah akşam nasıl ihanete methiye
düzebiliyorsunuz? Zillet ittifakının ağzı zalimlerin ağzıdır. Zillet ittifakını
oluşturan her partinin üslubu, Türkiye'ye zincir vurmak için hazırda bekleyen
çaşıtların, çürüklerin, haçlı emeli taşıyanların, Türkleri Anadolu'dan çıkarmak
için plan üstüne plan yapan firavun lobisinin kirli üslubudur. Bizim üslubumuz,
usulümüz, uygarlığımız, unvanımız, dünümüz, bugünümüz Türk'tür, bize boyun
eğdirip yerimizden yurdumuzdan çıkaracak şerefsizler korosunun muvaffak
olabilmesi sadece masaldan ibarettir."
'Hepsi boşuna çırpınma'
MHP Genel Başkanı Bahçeli, cumhurbaşkanlığı ve
milletvekilliği genel seçimlerinin 14 Mayıs 2023 Pazar günü yapılacağını
hatırlatarak, partisi ve Cumhur İttifakı'nın bu seçimleri tarihi bir önemde
görüp canla başla hazırlandığını belirtti.
"Zillet ittifakı"nın henüz cumhurbaşkanı adayını
bulup çıkaramadığını belirten Bahçeli, "26 Ocak 2023'te 11'inci altılı
masa toplantısı İP'in ev sahipliğinde yapılacaktır. Kimi aday yapıp
yapmayacakları, birbirlerine hangi yöntemlerle kazık atıp atmayacakları artık
kendi bilecekleri bir şeydir. Milletimizin gündemi zillet değil; vatandır,
bayraktır, bağımsızlıktır, 14 Mayıs demokrasi zaferidir." diye konuştu.
Türk ve Türkiye Yüzyılı'nın mimarının Cumhur İttifakı
olduğunu vurgulayan Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Milli birliğin ve kardeşliğin adresi MHP ve Cumhur
İttifakı'dır. Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan'ın tekrar aday olamayacağını iddia
edenler hukuk cahili, dış tazyik ve destekli ayak takımıdır. Aynı şekilde 14
Mayıs tarihi dikkate alındığında, 31 Mart 2022'de kabul edilip 6 Nisan 2022'de
Resmi Gazete'de yayımlanan 7393 sayılı kanunla seçim kanunlarında yapılan
değişikliklerin seçimlerde geçerli olamayacağını açıklayanlar demokrasi
kaçkını, hukuk tanımaz kifayetsizlerdir. Bunların hepsi boşuna çırpınmaktadır.
Adayımız belli, kararımız nettir. Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Recep Tayyip
Erdoğan'dır. Seçim kanunlarında geçen yıl yaptığımız değişikler 14 Mayıs
2023'te hukuken geçerlidir."
'MHP'ye ihanetin nedeni sanıyorum çok daha netleşmiştir'
Devlet Bahçeli, milletin iradesinden korkanların PKK'ya
zeytin dalı uzatacak kadar kökünden ve değerlerinden uzaklaştığını söyleyerek,
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in Diyarbakır'da "Ben buraya
rızanızı almaya geldim."; "İYİ Parti'yi Türkler, Kürtler, Zazalar
kurdu." ve "Mesele silahlara veda, kan dökmeye tövbe etmekse, mesele
her türlü musibetin karşısında çelikten sarsılmaz biz olmaksa, biz varız."
sözlerini sarf ettiğini aktardı.
Bir vesileyle siyasi ayrılık yaşadığı, İYİ Parti'de görev
yapan bazı isimlerin bu sözleri nasıl hazmedeceklerini soran Bahçeli, şöyle
devam etti:
"İP Başkanı'na 'silahlara veda' sözlerini kullandıran,
bu siparişi veren hangi mihraklardır? Türk milletinin etnik kimliklerden oluşan
kabile formatına dönüştürmenin neresi iyiliktir? Neresi temizliktir? Neresi
milliliktir? Zillet ittifakı, İP Başkanı eliyle PKK'yla mütareke mesajı
vermiştir. Kılıçdaroğlu'nun Türk ordusuna hakaretinden sonra İP Başkanı'nın bu
ihanet açılımını seslendirmesi tesadüf değildir. Her dalda mendili, her tarlada
ayak izi, her partide kötü hatırası bulunanların gerçek yüzü, gerçek niyeti,
gerçek hedefi ayan beyan ortaya çıkmıştır. MHP'ye ihanetin, tarla
kurultaylarının, imza kampanyalarının nedeni sanıyorum çok daha netleşmiştir.
Biz biliyorduk, bununla birlikte herkes de görmüştür. Silahlara veda mesajını
öncelikle düşünüp tavır geliştirmesi gerekenler bir zamanlar yan yana olduğumuz
kişilerdir. İP Başkanı silahlara değil siyasete veda edeceği günlere eninde
sonunda ulaşacak, bir daha da hiç kimseyi kandırmaya, aldatmaya, gülücükler
saçarak gizli emellerini saklamaya yeltenemeyecektir."