İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Ligi Olağanüstü
Zirvesi'nde, aile fotoğrafında Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ile yer alması
çok konuşulmuştu. Ancak daha sonra Esad konuşmaya başladığı esnada Erdoğan'ın
salondan ayrıldığı kameralara yansımıştı.
'Selman ile görüşmek için çıktım' dedi
Erdoğan zirvede Suriye tarafıyla herhangi bir temaslarının
olup olmadığı sorusuna "kendisinin konuşmasını dinleme imkanı
olmadığını" söyleyerek yanıt verdi. "Suudi Arabistan Veliaht Prensi
Muhammed bin Selman ile görüşmek için çıktığını" belirtti.
"Ben hâlâ Esed'den umutluyum. Bir araya gelip
Suriye-Türkiye ilişkilerini inşallah yoluna koyalım diye hâlâ umudum var"
diyen Erdoğan şöyle devam etti:
"Çünkü bizim Suriye-Türkiye arasındaki terör
yapılanmalarını yok etmemiz lazım. Suriye'de adil ve kalıcı barışın zemini
vardır. Bunu sağlamak için atılacak adımlar da bellidir. Biz, Suriye tarafına
normalleşme konusunda elimizi uzattık. Bu normalleşmenin Suriye topraklarında
barışa ve huzura kapı aralayacağını düşünüyoruz. Suriye'nin toprak bütünlüğünü
tehdit eden biz değiliz. Suriye'nin toprak bütünlüğünü terör örgütü PKK/PYD/YPG
başta olmak üzere teröristler tehdit ediyor. Suriye'nin toprak bütünlüğünü çoğu
ülkelere dağılmış Suriyeliler de tehdit etmiyor. Esed bunun farkına varıp
ülkesinde yeni bir iklimi başlatacak adım atmalı ve ülkesine sahip çıkmalıdır.
Yanı başlarındaki İsrail tehdidi bir masal değil. Çevredeki ateşin istikrarsız
topraklarda hızla yayılacağı unutulmamalıdır."
'Suriye'deki atacağımız adımlar büyük önem arz ediyor'
Erdoğan, "Bu terörden arındırılmış bölge konusunda 30
kilometre derinlik durumu var. 30 kilometre derinlik meselesinde aslında
Suriye'nin içinde bu terör örgütlerini yok etme adımlarımız söz konusuydu. Bir
diğer taraftan da amaç Türkiye'ye gelen Suriyeli kardeşlerimizin gönüllü,
güvenli ve onurlu şekilde geriye dönüşleri için zemin hazırlamaktı. Bu konuda
da belli bir mesafe alındı" ifadelerini kullandı.
Suriye'nin kuzeyinde konut yapımlarının devam ettiğini
söyleyen Erdoğan, "Oradaki konut yapımlarıyla Suriyeli kardeşlerimize bir
zemin hazırladık. Şu anda da gerek COP Zirvesi'nde gerek Riyad'da yaptığımız
toplantılarda Suriye'deki atacağımız adımlar büyük önem arz ediyor. Bunu
hallettiğimiz andan itibaren zaten Suriye'nin kuzeyinde ciddi mesafe alacağız.
Şu anda Suriye'de Kamışlı bölgesini düşünün. Niye biz Kamışlı'da güvenlik
güçlerimizle gerekli adımları atıyoruz? Çünkü orada bu terör örgütünün kökünü
de yok edelim diyoruz" diye konuştu.
Erdoğan, gerek istihbarat teşkilatı gerek güvenlik
güçlerinin buralarda aldığı neticeyle Türkiye'yi rahatlattığını vurguladı.
"Ülkemizin güvenliği, vatandaşlarımızın huzuru için sınır ötesi
operasyonlarımız her zaman gündemimizde. Tehdit hissedersek her an sınır ötesi
operasyonlarımıza başlayacak hazırlığımız mevcut" dedi.
'Suriye'nin kuzeyinde tam bir istikrarsızlık hüküm
sürüyor'
"Suriye'nin toprak bütünlüğüne saygılarından kimsenin
şüphesi olmaması gerektiğini" öne süren Erdoğan, şöyle konuştu:
"Fakat Suriye'nin kuzeyinde tam bir istikrarsızlık
hüküm sürüyor. Bu da terör örgütlerinin o bölgedeki karmaşadan beslenmesi ve
orada tutunması için elverişli ortam hazırlıyor. Suriye'deki istikrarsızlık ve
terör örgütlerinin orada tutunması bizim için bir güvenlik riskidir. Bizim
gerek DEAŞ'a gerek PKK/PYD/YPG'ye yönelik tüm harekatlarımızın amacı kendi
güvenliğimizi sağlamaktır. Bundan sonra atacağımız adımlar da bunun için
olacak. Sınırlarımızda hâlâ teröristlerin tutunduğu alanlar bulunuyor ve burası
bizim güvenliğimiz için risk oluşturuyor. Oraları tamamen temizlemeden ve terör
bataklığını kurutmadan tam anlamıyla güvenliği sağlamak mümkün değil."
'İç cephemizi sağlam tutarken teröre de göz
açtırmayacağız'
Bir gazetecinin, "İsrail'in saldırısına Batı
ülkelerinin de yoğun destek verdiğini görüyoruz. Bu süreç, Orta Doğu'da
sınırların yeniden çizilmek istendiği bir süreç mi? Daha önce de iç cephenin
önemine dair mesajlar verdiniz. İç cephenin önemi ve bu konudaki muhalefetin
duruşunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine Erdoğan, şu anda
muhalefetin böyle bir derdinin olmadığını söyledi.
Erdoğan, "Muhalefetin böyle bir derdi olmadığı için biz
artık kendi göbeğimizi kendimiz kesiyoruz. Mecburuz, başka çare yok. Gelen
bütün haberlerde Suriye'de alınan netice bana göre Suriye'yi de rahatlatacak.
Ama bizim burada Beşar Esed ile aramızdaki hukuku yeniden ihya etmemiz, bölgeyi
çok daha fazlasıyla inşallah rahatlatacaktır. Bizim iç cephemizi sağlam tutma
anlayışımızı, muhalefet anlayamamış gibi görünüyor. İç cephenin tahkimi elbette
her zaman önemli ancak ne yazık ki iç cepheyi güçlendirmek istediğimizde ortak
hassasiyetlerle hareket eden bir muhalefeti yanımızda bulamadık" diye
konuştu.
"Muhalefetin gündelik siyasi meseleler, kazançlar,
rantlarla uğraştığını, kendilerinin ise küresel ve bölgesel riskleri okuyarak,
uzun yıllara sirayet edecek politikalar üzerinde çalıştığını" iddiasında
bulunan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İç cephemizi sağlam tutarken aynı zamanda teröre de
göz açtırmayacağız. İç cepheyi sağlamlaştırmak, terör örgütlerine alan açmak,
onların milletin kaynaklarını terör baronlarına peşkeş çekmesine göz yummak
anlamına gelmiyor. Bizler birlik ve beraberliğimizi güçlendirme çağrısı
yapıyoruz. Bizi bölmeye çalışanlara, bizi parçalamaya çalışanlara aynı
kararlılıkla ve aynı tonda yanıt verelim ve 'Biz biriz, bütünüz, hep birlikte
Türkiye'yiz' diyelim istiyoruz. Aramıza nifak sokmaya çalışanların elleri boş
kalsın diye uğraşıyoruz. Bu birlik ve beraberlik ruhu bizim mayamızda var
zaten. Bize birlik, beraberlik ve kardeşliğimizi hatırlatacak bir kıvılcımdır
iç cepheyi sağlam tutma çağrımız. Bizi biz yapan değerlere sımsıkı tutunup,
oluşturduğumuz o eşsiz tabloyu lekelemeye çalışanları elimizin tersiyle itelim
çağrısıdır."
'Cumhur İttifakı olarak bu konuda tam bir mutabakat
içindeyiz'
CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in "Şehit aileleri ile
görüşeceğiz" açıklamasını samimi bulup bulmadığını söyleyen AKP'li
Cumhurbaşkanı, bu konudaki cevabı sırasında "Türkiye'nin geleceğinde
teröre de terör takviyeli siyasete de yer yok. Cumhur İttifakı olarak bu konuda
tam bir mutabakat içindeyiz" şeklinde konuştu.
MHP Genel Başkanı Devle Bahçeli'nin 1 Ekim'deki Meclis
açılışında DEM Parti grubuna el uzatarak başlattığı "Kürt sorununda yeni
çözüm süreci" çıkışının Öcalan'la ilgili kısmından Erdoğan'ın habersiz
olduğu iddia edilmişti. MHP’den dün yayınlanan "Bazen en yakınınız bile
anlamaz sizi" temalı Bahçeli videosu da "Cumhur İttifakı'nda çatlak
mı var?" sorularını akıllara getirmişti.
'Kamunun hakkını yandaşlarına sermaye edenlerden hukuk
önünde hesabını sorarız'
Ankara ve İstanbul Büyükşehir Belediyelerinin astronomik
rakamlarla verdiği konserlere yönelik düşünceleri sorulan Erdoğan, şöyle
konuştu:
"Ben belediye başkanlığı da yaptım ama konser
belediyeciliği yapmadım. Yapmanız gereken nedir? İstanbul'un dört bir yanını
bir defa elinizdeki imkanlar neyse bunlarla her tarafı donatmak. Altyapıyı
donatmak, üstyapıyı donatmak. Dikkat edin, benim belediye başkanlığımda çöp,
çukur, çamur İstanbul'da yok edildi. Şimdi durum felaket. İstanbul öyle, Ankara
öyle, İzmir öyle, hepsi öyle. Biz çağrımızı vatandaşımıza yapıyoruz. Diyoruz ki
aynı oyuna gelmeyelim ve emin adımlarla geleceğe yürüyelim."
"Hizmetten anladıkları eğlence düzenlemekten öteye
geçmiyor. O eğlenceleri de millet için düzenlemedikleri, birilerine maddi
kazanç için yaptıkları da yeni yeni ortaya çıkıyor" diyen Erdoğan,
"Şehirlerin hali ortada. Millet hizmetsizlikten ne yapacağını şaşırmış
halde. Bir de üzerine konser adı altında birilerine ödenen milyonlar çıkınca
olan vatandaşa oluyor. Kamu kaynaklarının teröre, terör örgütlerine
aktarılmasına nasıl karşı çıktıysak, bu kaynakların yandaşlara aktarılmasına da
elbette karşı çıkarız. Herkes harcamasını hesap verebilirlik üzerinden yapsın.
Kamunun hakkını hoyratça kullananlardan, yandaşlarına sermaye edenlerden
hesabını hukuk önünde sorarız" dedi.