Türkiye’den İsrail’e ticaretin devam etmesi nedeniyle
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bulunduğu salonda protesto gösterisi
gerçekleştiren 9 gencimiz, iki gün önce tutuklanarak cezaevine konulmuştu.
Ortada hiçbir hakaret ve saldırı unsuru olmamasına rağmen, hukuk kaidelerinin
açıkça katledildiği ve tam anlamıyla bir “hukuk garabeti” olarak kayıtlara
geçen yargılama sonucunda Filistin destekçisi 9 genç, göz göre göre hapsedildi.
“SİYONİZM VE İŞ
BİRLİKÇİLEİNE KARŞI MÜCADELE ETMELİYİZ”
“Metris Cezaevi’nde tutuklu bulunan protestocu gençlerden
Emre Tekinkaya, “Hukuksuzluklar, tehditler ve tüm olumsuz ithamlara rağmen
Siyonizm ve iş birlikçilerine karşı mücadele etmeliyiz. Filistin’de yaşanan bu
zulmü asla aklımızdan çıkarmamalı ve hakkında konuşmayı bırakmamalıyız” dedi.
Silivri Cezaevi’nde tutulan gençlerden Şeyma Yıldırım ise, “Filistin davasından
burada bulunduğum için gurur duyuyorum. Dışarıdaki Filistin destekçilerine
güveniyorum” mesajını yolladı.
“TÜM DERDİMİZ
GAZZE’DEKİ SOYKIRIMI DURDURMAK”
Metris Cezaevi’nde tutuklu bulunan Cahit ise mektubunda,
“Tüm istediğimiz, tüm derdimiz Gazze’deki soykırımı durdurmak; İsrail’e, bu
topraklar üzerinden bir iğne dahi olsa gitmesine engel olmaktı. Unutulmasın ki;
SOCAR, İsrail’e bizim topraklarımız üzerinden petrol gönderiyor. Biz buna engel
olmak istedik. Gayemiz buydu” ifadelerine yer verdi.
“FiLiSTiN
DOSTLARINI, SESiMiZ OLMAYA DAVET EDiYORUM”
Bir diğer tutuklu gencimiz Sena Eliküçük ise Silivri
Cezaevi’nden yazdığı mektubunda, “Mesleğin başında bir avukat olarak, yolun
başında adaletin böylesine hiçe sayılmasını görmek utanç verici. Hakikati
haykırmaktan onur duyuyoruz. Baromu ve halen insan haklarına saygı duyan
hukukçuları ve hiçbir ideolojik ayrım gözetmeksizin tüm Filistin dostlarını,
sesimiz olmaya davet ediyorum” ifadelerine yer verdi.
“BU, BiR GÜNEŞiN
DOĞUŞU OLACAK iNŞALLAH”
Tutuklu gençlerden Fatma Dilara Gezmişoğlu ise mektubunda,
“Kıymetli Filistin dostları, öncelikle şunu söylemeliyim ki; bu bir nasip
meselesidir. Allah, bizlere bu dava için mücadele etmeyi nasip etti,
elhamdülillah. Allah’ın, Hz. Musa’ya inananlarla beraber Firavun’dan kaçarken
denizin önüne geldiklerinde, ‘Asanı denize vur ey Musa’ demesi ve Hz. Musa’nın
asasını denize vurmasıyla deniz ikiye bölünmüştü ya... Oysa bu, Musa’nın
yapmasıyla olabilecek bir şey değildi. Ancak burada önemli olan, Hz. Musa’nın
fiili olarak harekete geçmesiydi. Gerisi Allah’ın yardımıyla olacaktı ve oldu
da... Elhamdülillah, bizler Musa gibi asamızı denize vurduk. (Fiili
hareketimizi yaptık.) İnancımız ve gönülden isteğimiz, dışarıdaki tüm Filistin
dostlarının asasını kaldırmasıdır. Bu, bir güneşin doğuşu olacak inşallah.
Bizler çok iyiyiz, gururluyuz çok şükür. Allah’a emanet olunuz” ifadelerini
yazdı/milligazete