"Akşam haber kanallarında, dış politika konuşanların,
askeri strateji konuşanların verdiği bilgilerden bir fazlası söylenmedi.
Bilmediğimiz hiçbir şeyi söylemediler" diyen CHP lideri, "Türkiye
Erdoğan’ın söylediği sözden endişe etmesin. Altını dolduracak bir kelime yok.
Bilmediğiniz bir şey yok. Bugünden yarına Türkiye’ye saldıracaklarına dair
hiçbir şey yok" ifadelerini kullandı.
Özgür Özel şöyle konuştu:
"Kapalı oturumda söylenecek sözler 10 yıl boyunca gizli
tutanakta kalır. Biz söylenen sözleri anlatmayız. Ama söylenmeyen sözler olursa
ifşa ederiz.' Şimdi buradan açıkça söylüyorum; bütün Grup pür dikkat, bütün
Meclis pür dikkat dinledik. Ne söylendi ne söylenmedi. Akşam haber
kanallarında, dış politika konuşanların, askeri strateji konuşanların verdiği
bilgilerden bir fazlası söylenmedi.
Yani bugüne kadar hep gelip de bilgilendirme yaparken
söylemeyip, 'Efendim oturum açık, gizli bilgiyi nasıl verelim? Bu konular açık
açık konuşulamaz' dediler. '10 yıl gizli kalacak, tutanak altında konuşun'
dedik. Bilmediğimiz hiçbir şeyi söylemediler. Sorun tam olarak buradadır ve şu
anda milletimiz emin olsun ki, Türkiye’nin yani aslında açık açık da söylediler
bunları, yani ne anlattıklarını söylemeyim ama anlattıklarının bütünü şu,
'Türkiye Erdoğan’ın söylediği sözden endişe etmesin. Altını dolduracak bir
kelime yok. Bilmediğiniz bir şey yok. Bugünden yarına Türkiye’ye
saldıracaklarına dair hiçbir şey yok.' Söylenmeyeni söylüyorum, söylenenleri
zaten bilmediğimiz bir şey de söylemediler.
'ERDOĞAN, 'İSRAİL TÜRKİYE'YE SALDIRACAK' LAFINI ATTI'
Ve buradan milletimize ifade etmek isterim ki; ben bugün
emin oldum. Şüphemiz vardı, derin şüphelerimiz vardı. Erdoğan o sözü
Türkiye’nin en çok konuşulan konusu yoksulluk olduğu için, işsizlik olduğu
için, insanların geçim sıkıntısı olduğu için, 31 Mart’ta milletin sesini
duymadan, emekliyi duymadan, emekçiyi duymadan, çiftçiyi duymadan yaptığı
politikalar hem sandıkta cezalandırıldığı için CHP 47 yıl sonra birinci parti
olduğu için, bunu hazmedemediği için ve CHP o günden bugüne gücünü koruduğu,
Erdoğan’ın da bir türlü partisini toparlayamadığı için Türkiye yoksulluğu,
işsizliği, enflasyonu, hayat pahalılığını konuşmasın diye ortaya 'İsrail
Türkiye’ye saldıracak' lafını attı. Ve televizyonlara bunu konuşturuyor,
gazetelere bunu konuşturuyor. Türkiye’de gündem değiştiriyor ama bunu milli
güvenliği ve hepimizin yüreğinin birlikte attığı konuları istismar ederek
yapıyor. Milletimize şikayet ediyorum, net olarak, aksini düşünen varsa çıksın,
anlatsın. Çıksın desin ki; AKP’nin Grup başkanvekilleri, Grup Başkanı, 'Biz
bakanlarımızı dinledik ve Erdoğan’ın söylediği yakın tehdide ikna olduk'
desinler. Yok öyle bir şey. Türkiye gerçek gündemine dönmelidir. Türkiye’deki
bütün gerçek gazetecileri, televizyoncuları Cumhurbaşkanın yaptığı gündem
manipülasyonundan arınmaya, yoksulluğu, işsizliği, güvencesizliği, hayat
pahalılığını, çiftçinin, işçinin, emeklinin, memurun çektiği sıkıntıları
konuşmaya, gençlerin umutsuzluğunu konuşmaya davet ediyorum.
'SİYASET BU DEĞİL'
Biz İsrail’e karşı Filistin’in aslan gibi
yanındayız. Bugün bilmediğimiz bir şey olsaydı, susacak ne destek varsa
verecektik. Bu parlamentoda Bülent Ecevit bilgilendirme yaptı Kıbrıs Barış
Harekatı ile ilgili Süleyman Demirel çıktı, dedi ki; 'Biz bu vakitten sonra
iktidarı ve muhalefetiyle tek yüreğiz.' Eğer ki böyle bir tehdit olsun, aynı
cümleyi söylemekten bir dakika ne ben ne Grup başkanvekillerim geri durmazlar.
Grubumuzun tamamı eğer böyle bir tehdit olsa Türkiye’nin tek yürek olmasını
savunur. Ama lafı ortaya at, arkasını doldurma, bütün Türkiye konuşsun, İsrail
Türkiye’ye mi saldıracak. İnsan özellikle Suriye sınırına yakın, Güney
sınırlarımıza yakın, geceleyin acaba füze gelir mi diye korkanlardan, insan beş
yaşında, üç yaşında, yedi yaşında, 10 yaşında çocukların babalarına, 'Baba
savaşa mı giriyoruz?' korkularından, kaygılarından birazcık çekinir, birazcık
utanır. Siyaset bu değil. Bundan önce böyle manipülasyonlar yapılıyordu. Hep
söylüyorum, hep söylüyorum. Karagöz Hacivat gibi kavga olsun, kayıkçı kavgası
olsun. Ülkenin başka gündemlerinde kavga olsun, gerçek sorunlar konuşulmasın. 5
Kasım’dan beri bunu yapmaya çalışıyorum, 31 Mart’tan beri bunu yapmaya
çalışıyorum. Yapmaya da devam edeceğiz. Ülkenin gerçek gündemi neyse oraya
döneceğiz. Cumhurbaşkanı eliyle yapılmış manipülasyon ana muhalefet partisi
eliyle samimiyet tartısına çıkarılmıştır. Ve vurulan mihenk taşında maalesef
iktidarın bu konuda kötü niyeti ortaya çıkmıştır. İktidar partisi tarafından
yapılan manipülasyonu milletimize şikayet ediyoruz. Sizin sorunlarınızı
konuşmaya devam edeceğiz. Bütün gazetecileri, televizyoncuları da ülkenin
gerçek gündemine dönmeye davet ediyorum. Aksini yapanlar olursa, ‘Yok, İsrail
tehdidi var’ diyen olursa yoksul halkımıza karşı haksızlık yapar, o haksızlığa
ortak olur. Bu iktidarın değişime ve bu toplumun ezilenlerinin hakkını
alacakları bir iktidarın kurulma zamanı gelmiştir."
'MÜSAVAT BEY HERHALDE ŞİMDİ BİR ÖZELEŞTİRİ YAPAR'
Bir gazetecinin İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat
Dervişoğlu'nun CHP'nin kapalı oturum talebine yönelik eleştirisinin sorulması
üzerine Özel şu yanıtı verdi:
"Aslında biraz önceki açıklamamın içinde vardı. Müsavat
Bey'le birlikte grup başkanvekilliği yaptık, birbirimizle deneyimlerimizi
paylaştık. Bu geçmiş dönemde olsaydı ve bana deseydi ki 'Başkan niye? Burada
muradınız nedir?' Meclis tecrübemle kendisine yapacağım katkı şu olurdu. Sayın
Başkanım oturumu açık yaparsan bir şey demeden gidiyorlar, sonra da diyorlar
ki; 'Gizli bilgiyi nasıl söyleyelim canlı yayında? O yüzden varsa bir
bildikleri söylesinler diye kapalı yaptık. Gör bak, hiçbir şey söylemeyecekler,
söylerlerse de öğrenmiş oluruz, katkı veririz. Müsavat Bey'in değerlendirmesi
tabii eleştiri olabilir, haklı ama herhalde şimdi bir özeleştiri yapar."
'BU YALANI İNŞA EDECEK BİR TUĞLA KOYMADILAR'
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin "İsrail’in bir
sonraki hedefi Anadolu’dur" açıklamasının sorulması üzerine de Özel
şunları söyledi:
"'Harita açtılar, bir şey gösterdiler' diyemem, o İç
Tüzüğe aykırı. Bir şey göstermediler. Devlet Beyin de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın
da söyledikleri işin altını bırakın bir miktar ne tamamen bir tane bir tuğla
koymadılar, bu yalanı inşa edecek bir tuğla koymadılar. Bu yalanı haklı
gösterecek bir tuğla koymadılar. Sayın Bahçeli de Sayın Erdoğan da ülkede
konuşulan konulardan rahatsızlar. Tarım mitinglerinden rahatsızlar, çiftçinin
hakkını aramasından rahatsızlar, Türk-İş’in artık yıllar yıllar sonra hak arayacak
olmasından rahatsızlar, asgari ücretin verildiği günden 6 bin lira daha değer
kaybetmesinden rahatsızlar, emekli mitingilerimizden rahatsızlar, CHP’nin
birinci parti olmasından rahatsızlar, gündem değiştirmek için manipülasyon
yapıyorlar."
'GERÇEK GÜNDEMDEN KOPARTMAK İSTİYORLAR'
Özel, "Bahçeli’nin iç cephe çağrısına" ilişkin
soruya da şu yanıtı verdi:
"Bu arkadaşların yaptığı yöntemi, benzetmek istemem
ama, teşbihte hata olmaz. Hitler yapacak olsaydı şöyle yapardı. Rus ordusu
Berlin’e dayandığında toplama kamplarına giderdi ve oradaki esirlere
'Arkadaşlar Ruslar Berlin’e giriyor, şimdi birlik olma zamanı. Aynı gemideyiz
hepimiz' derdi. Bu kadar tuhaf bir şey yapıyorlar. Normal zamanda düşman hukuku
uyguladıklarına, 'Tehlike büyük, arkama geç' diyorlar. Ama o tehlikenin ne
olduğunu söyleyemiyorlar, kapalı oturumda dahi söyleyemiyorlar. Diyorlarsa;
'Kapalı oturumda da söylemedik. Biz geleceğiz tek tek liderlerin kulağına
söyleyeceğiz.' Onu yapsınlar. Yapamazlar, zaten olmadığını biliyoruz. Bizim
arkadaşlarımızın içinde tüm uluslararası kuruluşlarda görev yapanlar var.
Arkadaşlarımızın ve partimize katkı sağlayanların içerisinde. Mesela Namık Tan
İsrail Büyükelçiliği yaptı. Bugün kürsüyü kullanacak olan birçok arkadaşımız bu
konularda, herkes şunu söylüyor, İsrail’in Türkiye’ye saldırması çılgınlık
değil, olasılık bile değil, olabilecek bir şey değil. Buradan korku
üretiyorlar. Zaten ben onu ilk duyduğum anda madem öyleyse gelin kapalı oturuma
dememin sebebi de budur. Türkiye’yi bu gündemde tutmaya çalışanlar, Türkiye’nin
gerçek gündemini sislemek, puslamak, gerçek gündeminden Türkiye’yi koparmak
istiyorlar."