Yeniçağ yazarı Orhan Uğuroğlu konuya ilişkin olarak "AKP,
MHP'yi yutacak mı?" başlığıyla bir yazı kaleme aldı.
‘Seçim barajına dayanarak AKP, MHP’yi tuş etmek istiyor’
diyen Uğuroğlu’nun yazısı şöyle:
"Aslında yok birbirimizden farkımız ama biz Osmanlı
Bankasıyız" diyen reklamı gençler bilmezler ama bugünlerde AKP ile MHP
ilişkisini bilirler. Öyle bir ittifak kurdular ki dışarıdan bakınca büyük bir
uyum görülüyor.
Aslında yok birbirlerinden farkları…
Neden mi?
Anlatayım…
Darbeci Kenan Evren'in koyduğu seçim barajına dayanarak;
- AKP, MHP'yi tuş etmek istiyor…
Haklı AKP'liler…
Çünkü Türkiye'nin görünürde yüzde 30 bandında olan birinci
partisi konumundalar, tabii şimdilik…
Ne MHP ne de muhalefet partileri umurlarında değil.
Çünkü getirmek istedikleri seçim barajları ve dar bölge
seçim sistemi istiyorlar ki AKP'ye seçim kazandırsın…
Hem Cumhurbaşkanlığını hem milletvekilliği seçimini kazanmak
istiyorlar.
Bir AKP milletvekiline açık seçik sordum:
- Önceliğiniz AKP'nin seçimden tek başına iktidar olarak
çıkması mı? Yoksa MHP'yi Meclis'e sokarak çoğunluğu sağlamak mı?
İnanın bu kadar net yanıt beklemiyordum.
Deneyimli siyasetçi dedi ki;
- "Önce can sonra canan…
Elbette seçim barajı konusunda önce kendi partimizin
menfaatlerini düşüneceğiz,
İkinci hedefimiz Cumhurbaşkanımızı tekrar seçtirmek,
Üçüncü hedefimiz ise Meclis'te tek başımıza iktidar
olmak…"
Biraz da hayretle sordum;
- MHP'yi dışlıyor musunuz?
Deneyimli siyasetçi dedi ki;
- "Hayır, Cumhurbaşkanımızı seçtirmek için MHP
seçmeninin oylarına elbette ihtiyacımız var ama seçim barajı konusunda henüz
bir anlaşmaya varamadık."
Değerli okurlarım,
MHP, ittifak halinde seçimlere giren partiler açısından
yüzde 10 barajının korunmasını öneriyor.
- Peki, ama MHP bu konuda AKP'nin oyununa mı geliyor?
MHP'liler Cumhur İttifakı ile seçime girerlerse yüzde 10
barajını aşabileceklerini mi hayal ediyorlar?
Hiç sanmam ama bana gelen bilgilere göre;
İttifak halinde seçimlere giren partiler açısından yüzde 10
ittifaklar dışı partiler için yüzde 5 barajının konulması AKP'nin olmazsa olmaz
kuralı.
Çünkü:
- AKP'nin asıl hedefi Millet İttifakı…
Çünkü:
Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanlığı seçiminde "Tek
Ortak Aday" çıkartmasını engellemek istiyorlar.
Millet İttifakı'ndaki her parti ayrı ayrı seçime girsin diye
de ittifak dışı partiler için barajı yüzde 5 olsun diye nabız yokluyorlar.
Son aldığım kulis ise
şöyle;
- İttifak dışı partiler için seçim barajı yüzde 3 olacak…
Aslında oyun da tezgâh da çok büyük.
Erdoğan'ın hedefi;
- Millet İttifakı'nı dağıtmak.
"Dar bölge seçim sistemi" MHP'yi siyaset
sahnesinden silebilecek ki, mevcut sistemin devamını isteyen Devlet Bahçeli
karşı çıkıyor.
Bahçeli tepkili ama Erdoğan da çok ısrarcı…
AKP mi MHP mi?
Siyasette kaybeden partiye seçmenin oy vermediği örnekleri
çoktur.
MHP'nin öyle bir sorunu var ki MHP'liler de hayret
içindeler…
MHP'lilerin de dile getirdiği en önemli sorun şu:
- Devlet Bahçeli ne iktidar olmak istiyor ne de koalisyon
ortağı olup sorumluluk almak istiyor…
Seçmen iktidarda olmayacak bir partiye neden oy versin ki?
Bu durum işte AKP'nin kurnazlığı olarak dikkat çekiyor.
Yani AKP'liler de Erdoğan da MHP seçmeninden oy almak
istiyor.
MHP ise Meclis'te yer almayı garantiye almak için AKP'yi
baraj rakamlarında ikna etmek istiyor…
Yoksa 2002 seçiminde olduğu gibi MHP 2023-2028 döneminde
Meclis dışında kalırsa, Devlet Bahçeli de genel başkan kalamaz.
Özetle demem o ki;
- AKP mi MHP'yi, MHP mi AKP'yi olumsuz etkileyecek?
Ya da "büyük balık küçük balığı yutar" kuralı mı
gerçekleşecek?
- AKP, MHP'yi yutacak mı?
Bunu seçim sistemi ve seçim barajları belli edecek…