İran’ın Nükleer Meselesinin Askeri Bir Çözümü Yoktur

İran Dışişleri Bakanı Irakçi, İran’ın nükleer meselesinin askeri bir çözümü olmadığını vurgulayarak, “Bizim için öncelik diplomasidir; fakat her türlü duruma karşı da hazırız. Önceki savaşta da gösterdiğimiz gibi, ülkemizi tam bir hazırlıkla savunuruz.” dedi.

İran Dışişleri Bakanı Seyyid Abbas Irakçi, El Cezire televizyonuna verdiği röportajda, Siyonist rejimin olası yeni saldırısıyla ilgili olarak, “İsrail rejiminin yeniden bir saldırı düzenleyebileceğine dair biz de sık sık söylentiler duyuyoruz. Burada iki noktayı vurgulamak isterim. Birincisi, psikolojik savaş gerçek savaşın bir parçasıdır ve görünen o ki şu anda ağırlıklı olarak psikolojik savaş üzerinde çalışıyorlar. Ülkede bir korku ve gerginlik ortamı yaratmak istiyorlar; bu da İran’a karşı yürütmek istedikleri daha geniş çaplı savaşın bir parçasıdır” dedi.

Irakçi, “Bu, savaş ihtimalini göz ardı ettiğimiz anlamına gelmez. Evet, savaş ihtimali her zaman vardı ve şimdi de vardır. Ancak hem Amerikalılar hem de İsrail rejimi, geçmişte yaşanan 12 günlük savaşın başarısız bir deneyim olduğunu biliyor. Gerçekte hedeflerine ulaşamadılar. Bir deneyimi ne kadar tekrarlarsanız tekrarlayın, aynı sonucu alırsınız” ifadesini kullandı.

Bakan Irakçi ayrıca şunları söyledi:

“Biz tam anlamıyla hazırız. Silahlı kuvvetlerimiz ve halkımız her koşulda ülkeyi savunmaya hazırdır. Bu, savaş istediğimiz anlamına gelmez. Biz kesinlikle sorunların diplomasi yoluyla çözülmesinden yanayız. New York’ta yaptığım temaslarda da bunu sağlamaya, diplomasi için bir fırsat oluşturmaya çalıştım. Ancak Avrupa ülkeleri ve ABD, ‘snapback’ mekanizması konusunda kararlarını vermişti ve aşırı taleplerde bulunuyorlardı. Bizim için öncelik diplomasidir; fakat her türlü duruma karşı da hazırız. Önceki savaşta da gösterdiğimiz gibi, ülkemizi tam bir hazırlıkla savunuruz. Her ihtimali göz önünde bulunduruyoruz; güvenlik güçlerimiz kendi değerlendirmelerini yapıyor ve bunları yetkililere iletiyor. Bu değerlendirmeler doğrultusunda her senaryoya hazırız. Ancak benim kanaatim, eğer biraz akılcılık varsa, başarısız bir deneyimin tekrar edilmemesi gerektiğidir.”

Irakçi, “Elbette hiçbir suçtan geri durmayan düşmanlarla karşı karşıyayız. Gazze’de tüm dünyanın gözü önünde yaşananlar, sınır tanımayan bir zihniyetle karşı karşıya olduğumuzu gösterdi. Bu nedenle tam anlamıyla hazırlıklıyız; aynı zamanda diplomasinin kapılarını hiçbir zaman kapatmadık. Diplomasi için hâlâ zemin vardır, ancak her duruma da hazırız” ifadesini kullandı.

İran’ın nükleer meselesinin askeri bir çözümü yoktur

Irakçi, İran’ın nükleer meselesi hakkında, “Geçmişte ABD ve İsrail karşısında nasıl durduysak, yine öyle dururuz. Daha önce en büyük bombardıman uçaklarını sahaya sürdüler, en gelişmiş savaş uçaklarını uçurdular ve yeraltı tesislerine saldırmak için en güçlü bombalarını kullandılar; ancak bir sonuç elde edemediler. İşte sorun burada! İran’ın nükleer meselesinin askeri bir çözümü yoktur. Binaları yıkabilir, ekipmanlara zarar verebilirsiniz; ancak teknolojiyi bombalarla yok edemezsiniz. Bilgiyi bombalarla zihinlerden silemezsiniz. Hatta bazı bilim insanlarını suikastla ortadan kaldırsanız bile, teknolojiyi sürdürecek başkaları mutlaka olacaktır” dedi.

ABD Başkanı’na diplomasiye geri dönmelerini tavsiye ederim

Bakan Irakçi açıklamasının devamında şu ifadelerde bulundu:

“Hava saldırısı sonucunda nükleer tesislerimiz ciddi şekilde zarar gördü, bu tesislerdeki ekipmanlarımızın büyük bir kısmı yok edildi. Bu tamamen doğrudur. Ancak bilgi ve teknoloji yok edilmemiştir. İran halkının iradesi yok edilmemiştir. Devrim Liderimizin de ifade ettiği gibi, İran’ın nükleer teknolojisi ithal edilebilecek bir teknoloji değildir ki bombardımanla yok edildiğinde elimiz boş kalsın. Aksine bunlar İranlı bilim insanlarının bilgi birikiminin ürünüdür ve yeniden üretilebilir. Dolayısıyla İran’ın nükleer programı ortadan kalkmamıştır. Evet, ABD nükleer tesislere yönelik saldırıda başarılı oldu ve tesislerimiz ciddi zarar gördü.”

Irakçi, “Biz Katar’a saldırmadık; Katar’daki Amerikan üssünü hedef aldık. Eğer bizimle ABD arasında bir savaş çıkarsa ve ABD nükleer tesislerimize saldırırsa, elbette bizim de Amerikan askeri üslerine saldırmamızı beklemelidir. Bu üslerin nerede bulunduğu fark etmez. Biz komşu ülkelerimizle dostluk içinde yaşıyoruz ve Katar’la ya da bölgedeki diğer ülkelerle hiçbir sorunumuz yoktur. Ancak ne yazık ki bazı ülkelerin topraklarında Amerikan üsleri bulunmaktadır. Dolayısıyla savaşımız ABD ile olacaktır ve saldırılarımız Amerikan üslerine yönelik olacaktır” ifadesini kullandı.

Irakçi açıklamasının devamında şöyle dedi:

“Umarım bu gerçekleşmez. Daha önce de Amerikalılar kısa sürede bu savaşın sona ermesi gerektiğini fark ettiler. Ancak son 20 yıldır nükleer müzakerelerde yer almış, bu müzakereleri yürütmüş ve uygulamış biri olarak ve bugün İran Dışişleri Bakanı sıfatıyla şunu söylüyorum: Barışçıl bir çözüm tamamen mümkündür. Bunun şartı, her iki tarafın da birbirinin haklarına saygı göstermesi ve karşılıklı çıkarlar temelinde bir anlaşmaya varma iradesine sahip olmasıdır. Eğer biri İran halkının haklarını görmezden gelmek isterse, doğal olarak bir anlaşmaya varılamaz. ABD Başkanı’na önerim ve tavsiyem diplomasiye yeniden geri dönmeleridir.”

Diplomasinin bayrağı her zaman bizim elimizdedir

ABD’ye hiçbir zaman dürüst bir müzakereci olarak güvenmediklerini belirten Erakçi, “ABD hiçbir konuda dürüst davranmamıştır ve bana göre kimse ABD’ye güvenemez. Ancak bu, diplomasiyi denememeniz gerektiği anlamına gelmez. Önceki turda da ABD ile tam bir güvensizlik içinde müzakere ettik. Fakat bir gerçek var ki, ABD ile yapılacak her türlü müzakereye yönelik güvenimizi zamanla kaybettik. Evet, ABD ile müzakere için hiçbir güven yoktur. Devrim Lideri’nin de yakın zamanda kullandığı ifade şudur: ABD ile müzakere tam bir çıkmazdır. Buna rağmen, diplomasiye ve barışçıl çözümlere inanan bir ülke olarak İran her zaman müzakereye hazır olmuştur. Diplomasinin bayrağı her zaman bizim elimizdedir. Karşı tarafların eşit konumda, saygı ve karşılıklı çıkarlar temelinde bir müzakereye hazır olduklarını hissettiğimiz her an, İran buna karşılık verecektir” dedi.

Üç Avrupa ülkesi attıkları adımla diplomasiyi zorlaştırdı

Irakçi, Avrupa ülkelerinin Birleşmiş Milletler’de yaptıkları ve yaptırımların yeniden devreye sokulmasını amaçlayan girişim hakkında şunları söyledi:

“Benim kastettiğim, üç Avrupa ülkesinin Güvenlik Konseyi’nde gerçekleştirdiği ve BM ile Güvenlik Konseyi yaptırımlarını geri getirmeye yönelik girişimdi. Bana göre bu, diplomasiye vurulmuş bir darbedir; çünkü asıl sorunu çözmediği gibi, onu daha da zor ve karmaşık hale getirdi/mehr

Bu Haberi Paylaş
Yorum Bırakın