Tel Aviv’de Gazze Çatlağı

Siyonist İsrail’in Gazze kentini işgali hala kabine içerisinde tartışılıyor. Ordu ve istihbarat kısmi bir mahkum takası anlaşması yapılması gerektiğini söylüyor. Netanyahu ise savaşı uzun süre sürdüremeyeceklerini belirtiyor.

Siyonist İsrail kamu yayıncısı KAN, HAMAS’la kısmi bir anlaşma yapılması konusunda kabine içinde görüş ayrılıkları olduğunu yazdı. İsrail kanalı, Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir, Mossad Başkanı David Barnea ve Şin Bet Başkan Vekili’nin bunu desteklediğini, Başbakan Binyamin Netanyahu’nun ise reddettiğini duyurdu.

Katil İsrail ordusu, işgal kararının onaylanmasından bir haftadan fazla süre geçmesine rağmen hala kentin merkezine girebilmiş değil.

CENAZELER VE 10 MAHKÛM

Kanalın kaynaklarına dayandırdığı haberine göre, Genelkurmay Başkanı, Mossad Başkanı David Barnea ve Şin Bet Başkan Vekili, savaş sırasında öldürülen bazı mahkumların cenazelerine ek olarak 10 mahkumun canlı olarak iade edilmesini öngören kısmi bir anlaşmayı desteklediklerini ifade ettiler.

Netanyahu ise “kısmi bir anlaşmanın şu anda gündemde olmadığını” söyleyerek bu öneriyi “kategorik olarak” reddetti. İsrail Başbakanı, Gazze’yi işgal etmeye yönelik bir askeri planla ilerlemek için ABD Başkanı Donald Trump’ın desteğine sahip olduğunu kaydetti.

Netanyahu, “İsrail’in savaşı sürdürmek için sınırsız kredisi olmadığını” sözlerine ekleyerek, kanal tarafından “kısmi anlaşmanın uygulanmasından sonra savaş operasyonlarının yeniden başlamasının mümkün olduğu” şeklinde aktarılan Barnea ile aynı fikirde olmadığını belirtti.

ZAMANLAMA TARTIŞMASI

İsrailli Wallah internet sitesinin, pazartesi günü Netanyahu ve Genelkurmay Başkanı’nın Gazze’yi işgal planı konusunda “tamamen hemfikir” olduklarını, ancak anlaşmazlıklarının zamanlamayla ilgili olduğunu doğrulaması dikkat çekti.

Sitenin kaynaklarına göre Netanyahu operasyonun mümkün olan en kısa sürede başlamasını isterken Zamir hazırlığı arttırmak için operasyonu ertelemek istiyor.

Site, güvenlik kaynaklarının bu operasyonun “mahkûmların serbest bırakılmasına ilişkin müzakerelerin seyrinde bir değişikliğe yol açacağına” inandıklarını söylediklerini aktardı.

DESTEK KESİLİRSE NE OLUR?

Netanyahu, savaşı sürdürmesindeki en büyük güvencesi şüphesiz ABD.

ABD’nin desteği İsrail’in savaş politikası için hayati önem taşıyor. İsrail sadece saldırı silahları değil savunma silahları açısından da ABD’ye bağımlı. El-Cezire’ye konuşan uzmanlar ABD’nin desteği kestiğinde İsrail’e ne olacağını değerlendirdi

İsrailli siyaset bilimci Ori Goldberg, “Başlangıçta İsrail’i destekleyen Batılı devletlerin birçoğunun şu anda kendilerini çaresiz hissettiklerini ve İsrail’in çöküşünü gerçekten istediklerini hissediyorum. Almanya da dahil olmak üzere birçokları için savaş sonrası İsrail’e bağlanan bağ o kadar yıpranmış durumda ki muhtemelen ABD olmadan devam edemeyecek.” ifadelerini kullandı.

Goldberg’in tahminine göre ABD’nin İsrail’e desteği yarın sona ererse Avrupa ülkeleri derhal İsrail’e karşı harekete geçecektir, ancak kimse ilk olmak istemeyecektir.

Bunun nasıl bir şekil alacağını bilmediğini belirten Goldberg, “Yaptırımlar mı olur, yoksa [BM Şartı’nın acil müdahale yetkisi veren] 7. Bölümün yürürlüğe girmesi mi olur bilmiyorum ama hızlı olur.” açıklamasını yaptı.

‘SALDIRILARA AÇIK HALE GELİR’

Savunma analisti Hamze Attar, ABD’nin desteğini çekmesi halinde İsrail’in Gazze’de kullandıkları her mermi ya da bombanın kendi savunmaları için bir mermi ya da bomba eksilttiğinin farkında olacaklarını belirtti. Attar, “ABD olmasaydı, İsrail’in topraklarını gizlemek için güvendiği ticari uyduların engellenmesi sona erecekti. Bu da düşmanlarının topraklarını anında görmesine olanak tanıyacaktır. Ayrıca kısmen ABD tarafından finanse edilen Demir Kubbe ve Arrow gibi savunma sistemlerini de kaybedecek ve saldırılara çok daha açık hale gelecektir.” yorumunda bulundu.

ABD OLMASA PARYA DEVLET MUAMELESİ GÖRECEKTİ’

Kraliyet Birleşik Hizmet Enstitüsü ve Amerikan İlerleme Merkezi’nde kıdemli araştırmacı HA Hellyer de İsrail’in uluslararası kamuoyu nezdindeki itibarının zaten dibe vurmuş durumda olduğunu ancak ABD desteğinin İsrail’i gerçek anlamda uluslararası hesap verebilirlikten koruduğunu söyledi. Hellyer, “Esasen ABD olmasaydı İsrail, apartheid Güney Afrika gibi uluslararası bir parya devlet muamelesi görecekti. Apartheid liderliği de sonunda değişmesi gerektiğine karar verdi, özellikle iyi insanlar oldukları için değil, başka seçenekleri kalmadığı bir noktaya geldikleri ve kurtarabildiklerini kurtarmaya karar verdikleri için.” değerlendirmesinde bulundu/aydınlık

Bu Haberi Paylaş
Yorum Bırakın