Oturdukları yerden: “Bize itaat etselerdi öldürülmezlerdi” diyenler bu günlerde ne kadar da çoğaldılar. Belki önceden de çoktular ancak böyle açık konuşmuyorlardı. Ne oldu da bunlar şimdiye kadar değil de şimdi “bizi dinlemedikleri için öldürüldüler, şimdi de topyekûn öldürülmemek için bizi dinlesinler ya teslim olsunlar ya da topraklarını Siyonist işgalcilere terk (Hicret(!) etsinler” diyorlar.
Dikkat edilirse “(Onlar), kendileri oturup kaldıkları hâlde kardeşleri için, “Eğer bize uysalardı, öldürülmezlerdi…” (Al-i İmran 168) Ayeti Kerimesi Hz. Hamza’nın şehadetinden sonrasına tekabül eder. Şimdi de Aksa Tufanın Hamza’sı seksen beş ton bomba ile şehit edildikten sonra bu sesler çoğalmaya ve yükselmeye başladı.
Onlar “bizi dinleselerdi savaşa gitmez ve ölmezlerdi” derken Resulullah (sas) Hz. Hamza’(ra)ın katillerinin takip edilmesini emrediyordu. Ne kadar da zıt düşünceler ve zıt pratikler değil mi?
Hz. Hamza şehit edildikten sonra düşman daha büyük bir darbe ile son ve kesin bir vuruşla Müslümanları yeryüzünden silmek için hazırlanıyorlardı. Ahzap savaşı seferine çıkarken kendi aralarında “Müslümanların hepsini esir ve köle mi edinelim yoksa kılıçtan mı geçirelim” diyorlardı.
Medine’yi kuşattıklarında Müslümanlar “Mekke’yi onlara terke ettik canımızı kurtardık buradan da hicret edip canımızı kurtaralım” demediler. Zira bu firavunların onları denize dökünceye kadar takip edeceklerini biliyorlardı.
Hz. Hamza(ra) muhacir idi, muhacir olarak şehit oldu. Gazze’nin şehitleri de muhacir ve muhacir çocuklarıdırlar. Gazze meskûn bir mahal olmayıp muhacirler tarafından iskan edilmiştir. Hepsi topraklarından sürülmüş aileler. Muhacerat kurtuluş olsaydı Gazze’liler kurtulmuş olurlardı. Açık hapishaneye mahkûm olmazlardı.
Evet, şimdilerde Hendek için hazırlıklar yapanların çocukları benzer hazırlıklar yapıyorlar. Direnişi bütün cepheleri ile haritadan silmeye hazırlanıyorlar. Onlar bu hazırlıkları yaparken Direniş cephesi de önderi Resulullahın hendek kazarken vaat ettiklerini vaat ediyor. O gün Resulullahın vaatlerine “uçuk ve ayağı yerden kesik ifadeler” diyenler bu gün de benzerini söylüyorlar.
Daha hendek olmadı, Hudeybiye de olmadı. Taraflar öncülerinin adım adım izinden gidiyorlar.
Hz. Hamza(ra) şehit olmasaydı, Mekke’nin fethine gidilebilir miydi? Onlar Medine’yi almaya gelirken Mekke’yi kaybedeceklerini akıllarından dahi geçirmiyorlardı.
Savaş düşük yoğunluklu devam ediyor. Her iki taraf cephelerini tahkim ederek daha büyük bir savaşa hazırlanıyorlar. Direniş cephesi Mescid-i Aksa’yı özgürleştirmekle yetinmeyecek Mekke ve Medine’yi de özgürleştirecektir inşallah. Mevla görelim neyler neylerse güzel eyler.
