İran’a yönelik yaptırımların kaldırılmasının uzatılmasına dair karar tasarısının BM Güvenlik Konseyi’nde başarısızlığa uğramasıyla birlikte, Avrupa’nın da ABD ile birlikte güvenilmez doğası bir kez daha ortaya çıktı. Bu, İslam İnkılabı Rehberi İmam Hamanei’nin son yıllarda defalarca uyarıda bulunduğu ve Avrupa’nın sözünde durmamasına, kelime oyunlarına ve Washington’un politikalarıyla daima uyum içinde hareket ettiğine vurgu yaptığı bir husustu.
Cuma günü, İran’a yönelik yaptırımların kaldırılmasının devamını öngören karar tasarısı BM Güvenlik Konseyi’nde kabul edilmedi. Üyelerden Amerika, İngiltere ve Fransa dâhil 9 ülke karşı oy kullandı, Çin, Rusya, Pakistan ve Cezayir olmak üzere 4 ülke lehte oy verdi.
Mevcut snapback (tetik mekanizması) adlı mekanizmaya göre, 28 Eylül’e kadar anlaşmazlıklar çözülmezse, BM yaptırımları otomatik olarak İran’a geri dönecek.
Bu oylama, geçen ayın sonunda İngiltere, Fransa ve Almanya (E3 grubu) tarafından başlatılan 30 günlük süreç sonunda yapıldı. Üç Avrupa ülkesi, İran onların taleplerine boyun eğmedikçe yaptırımların yeniden uygulanmasını talep etmişti.
Avrupa karşısında tekrarlanan tecrübe
Sonuç, bir kez daha gösterdi ki tarihin en kritik anlarında Avrupa Amerika ile aynı yolu izlemektedir, dolayısıyla onun vaatlerine güvenilememektedir. Bu, İslam İnkılabı Rehberi İmam Hamanei’nin yıllardır tekrar tekrar uyardığı bir gerçekti. İmam Hamanei, Avrupalıların zorba ruh yapısı ve daima alacaklı edasıyla konuştukları tutum hakkında şöyle buyurmuştu: “Onlar (Avrupalılar) da sözünde durmama ve kötü ahlak bakımından Amerika’dan geri kalır değiller, onlar da Amerikalılar gibiler, laf cambazlığında ve konuşurken hep alacaklı konumundalar, her zaman alacaklılar.” (28 Ağustos 2021)”
Bu yaklaşım, onun şahsi olarak kötümserliğine değil, Avrupa ile ilişkilerde İran İslam Cumhuriyeti’nin edindiği somut deneyimlere dayanmaktadır. Bu deneyim en açık şekilde nükleer anlaşma meselesinde ortaya çıkmıştır.
“Bu Üç Avrupa Ülkesine Güvenmiyorum”
8 Mayıs 2018’de, dönemin ABD Başkanı Donald Trump resmi olarak Amerika’nın Nükleer Anlaşmadan çekildiğini ve bazı yeni yaptırımlar uygulayacağını açıkladı ve Amerika’nın bu şekilde sözünde durmaması üzerine İmam Hamenei, anlaşmanın üç Avrupa ülkesiyle sürdürülmesi hakkında da uyarıda bulundu ve şöyle dedi: “İki, iki buçuk yıldır biz bütün taahhütlerimizi yerine getirdik; bu adam (Trump) çıkıyor, ‘kabul etmiyorum, çıkıyorum, böyle yaparım, şöyle yaparım’ diyor. Şimdi de Nükleer Anlaşmayı bu üç Avrupa ülkesiyle sürdürmek istiyoruz deniyor, ben bu üç ülkeye de güvenmiyorum. Ben, onlara da güvenmeyin diyorum. Eğer anlaşma yapmak istiyorsanız, garanti alın, gerçek bir garanti, fiili bir garanti, yoksa yarın bunlar da Amerika’nın yaptığını başka bir yöntemle yapacaklardır.” (9 Mayıs 2018)
Amerika’nın Nükleer Anlaşmadan çıkışının ardından Avrupalı hükümetler müzakereler sonrasında İran kendi paralarına erişebilsin yani İran başka yerlerden alacaklı olduğu paraları örneğin, Fransa, İngiltere…vb. Avrupalılara versin, onlar da uygun gördükleri malları satın alıp İran’a göndersinler diye INSTEX adı verilen bir yol önerdiler. Bu alternatif yol da uzun gecikmelerden sonra doğru düzgün bir şekilde işlemedi.
İmam Hamanei yine şöyle buyurmuştur:
“Bu üç Avrupa ülkesi de İran nükleer anlaşmadaki taahhütlerine uymadı diye bildiriler yayımlıyor, açıklama yapıyorlar. Buradan biri onlara şunu sorsun “Acaba siz uydunuz mu?” Siz, İran kendi taahhütlerine uymadı diyordunuz, peki iyi güzel de siz kendi taahhütlerinize uydunuz mu? Siz daha ilk günden uymadınız; sonra Amerika çekildikten sonra, ‘bir şekilde telafi edeceğiz’ diye söz verdiniz, sözünüzü bozdunuz; tekrar başka bir şey söylediniz, ikinci sözünüzü de bozdunuz. Yani yüzsüzlüğün de bir sınırı vardır; insan kendi taahhüdüne uymasın, sonra da karşı tarafa desin ki: ‘Sen neden taahhüdüne uymuyorsun’! O zamanki hükümet bir yıl sabretti; sonra İslami Şûra Meclisi devreye girdi ve bir karar çıkardı; bundan başka yol yoktu. Şimdi de durum aynıdır; bugün de zorbalığın karşısında, zorbalığa karşı, direnişten başka bir yol yoktur.
Nükleer Anlaşma meselesinde Avrupalıların görevi Amerika’nın karşısında durmaktı, “Biz kendi taahhüdümüze bağlıyız” demeleriydi… Ama çeşitli bahanelerle sözlerinde durmadılar. Amerika’nın karşısında durmadıkları gibi, kendileri de fiilen Nükleer Anlaşmadan çıkmış oldular.” (21 Mart 2019)”
İmam Hamanei yine başka bir konuşmasında şöyle buyurmuştur:
“Bu ahde vefasızlıklar İran milleti için tarihi bir tecrübeye dönüştü. Tecrübelerden yararlanmak ya da bir delikten iki kez geçmek, bunlar da başka konulardır. Bunların taahhütleri, ardından taahhütlerini bozup riayet etmemeleri, bu bir tecrübedir.” (14 Mart 2019)”
İmam Hamanei, yine bir başka konuşmasında şu ifadelerde bulunmuştur: “Ama bu düşmanca ve zalimce tutumun nedeni tamamen açıktır; Biz ilerleme kaydediyoruz, ilerlemenin peşindeyiz; onlar bunun olmamasını istiyor. Başta ABD ve Avrupa olmak üzere, dünyadaki tüm müstekbir güçler, İran İslam Cumhuriyeti’nin bu ilerleme hareketi karşısında öfkeye kapılıyorlar, kaygılanıyorlar, rahatsız oluyorlar, bu yüzden sahneye giriyorlar ve ellerinden ne gelirse yapıyorlar; ama elbette hiçbir şey de yapamazlar; bugüne kadar yapamadılar, bundan sonra da yapamayacaklar.” (19 Kasım 2022)