MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, göçmenlerle ilgili olarak
son günlerde Türkiye'de yaşanan tartışmaları Türkgün gazetesinden Kadir
Yıldız'a değerlendirdi.
Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan'ın "Yabancı uyruklu
kim varsa abonemiz olan, su fiyatlarına, katı atık ücretlerine başta olmak üzere
bazı ücretlerde 10 kat zam yapacağız" şeklindeki açıklaması sorulan
Bahçeli, "Bu karar sakat ve skandal bir karardır. İnsanlık değerlerine
suikasttır. Ayrımcılıktır, ırkçılıktır, milletimizin alicenaplığıyla
bağdaşmayan bir ilkelliktir. Ne yapacaklar, oksijenden de para mı
alacaklar?" değerlendirmesinde bulundu. Bahçeli, şöyle devam etti:
"Bolu Belediye Başkanı şehrinin diğer işleriyle vakit
geçirse daha hayırlı bir iş yapar. Türk milletinin tarihinde kendisinden yardım
isteyip sığınan hiç kimse zalimlere teslim edilmemiştir. Bunlar tarih de
bilmiyorlar. Ecdattan haberleri yok. Bu yanlış kararın hukuktan dönmesi de
şarttır."
Düzensiz göç ile tam saha halinde pres yapıldığını ve bu
durumun güven verdiğine değinen Bahçeli, "Sınır güvenlik önlemleri
arttırılıyor. Sınır dışı ve geri gönderme kapasiteleri yükseltiliyor. Düzensiz
göçü kaynağında önlemek için uluslararası mekanizmalar çalıştırılıyor"
diye konuştu. Çalışmalar hakkında bilgi veren Bahçeli, şunları söyledi:
"İran ve Irak sınırlarımızda; 54 km’lik Iğdır-İran
sınırının tamamı, 84 km’lik Ağrı-İran sınırının 82 km’si ve 121 km’lik
Hakkari-İran sınırının 13 km’sinde olmak üzere 149 km’lik kısmında güvenlik
duvarı ve devriye yolu çalışmaları tamamlanmıştır. Hakkâri-İran sınır hattının
30 km’lik kısmında güvenlik duvarı ve devriye yolu çalışmalarının da devam
ettiği anlaşılmaktadır. Ülkemiz lazım gelen önlemleri sırasıyla almaktadır.
Afganistan’daki gelişmeleri kuşkusuz dikkatle izlemekte yarar vardır."
Bahçeli, muhabirin "Peki siz göç olgusuna nasıl bakıyorsunuz?
Suriyeliler, Afganlar derken Türkiye doldu taştı?" şeklindeki sorusu
üzerine de şunları kaydetti:
"İnsanlığın var oluşundan beri göç mühim bir mesele
olarak varlığını korumuştur. Türkiye bir göç güzergahındadır. Aynı zamanda
kıtaların kavşak ve kaynaşma noktasındadır. Suriyelilerin ülkelerindeki zulüm,
terör ve iç karışıklıklardan dolayı Türkiye başta olmak üzere pek çok ülkeye
sığındıkları bilinmektedir. Onlar bize misafirdir. Ve geçici koruma statüsüyle
ülkemizde bulunuyorlar. Göçlerine neden olan vahim olaylar durulmadan, şiddet
sahneleri durmadan bunları kapı dışarı etmek insanlıkla izah edilemez, inançlarımızla
örtüşmez.
Türk milleti aranan, beklenen, özlenen, merhamet ve
hoşgörüsüne ihtiyaç duyulan bir millettir. Biz ilkesel olarak ülkemizde geçici
statüde bulunan yabancı ülke vatandaşlarının, güvenli ve huzurlu şekilde tekrar
kendi ülkelerine gönderilmesinden yanayız.
'Ülke olarak demografik istikbalimizi düşünmek zorundayız'
Ancak öncelikle göçe kaynaklık teşkil eden sıcak ortamın
soğuması, sertliklerin yumuşaması, gergin atmosferin zayıflaması lazımdır. Bu
vasat ortaya çıkmadan, bize sığınanları nasıl ateşe atarız? Nasıl ölüme terk
ederiz? Şu da var ki, bayram münasebetiyle kendi ülkelerine gidebilenlerin, bu
gidişlerinde sorun yaşamayanların geri dönüşlerine de lüzum yoktur.
Ülke olarak demografik istikbalimizi düşünmek zorundayız.
Nüfus istiklalimizi korumak mecburiyetindeyiz. Önümüzdeki 50 yıl, 100 yıl için
demografik bir projeksiyon hazırlanmalıdır. Gelecekte nüfusun bileşenleri nasıl
olacak? Anadolu coğrafyasındaki demografik dağılımın içeriği nasıl
şekillenecek? Suriyeliler bize emanettir. Buna diyeceğim bir şey yoktur. Ama
ilanihaye burada kalmaları mümkün değildir.
Vatandaşlarımızın sorun ve şikâyetlerinden birisi de budur.
Gettolaşmaya, şiddet ve asayişsizlik olaylarının yayılmasına, huzursuzluğun
genişlemesine müsaade edilmemelidir. Bir yanda ülkesi için canını ortaya
koyanlar varken, diğer yanda sığındığı ülkenin plajlarında keyif sürenler doğal
olarak maşeri vicdanda sorgulanmaktadır. Bu çelişki tepki toplamaktadır.
'En hazırlıklı partiyiz'
Sınır aşan göçler konusunda Milliyetçi Hareket Partisi en
hazırlıklı partidir. Bu konuda çok değerli ilim ve fikir insanlarımızla
çalıştık, 2018 yılında kapsamlı bir rapor hazırladık. Partimizin Araştırma ve
Strateji Geliştirmeden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığının koordinasyonunda
çok önemli bir çalışma hayata geçmiştir. Ne yapacağımızı biliyoruz, neyin
olması gerektiğinin farkındayız.
Milletimizin taleplerini görüyoruz. Unutmayalım ki, bizi
umut görüp, güvence görüp, sığınak görüp, ülkemize gelen hiç kimseyi de,
gelmelerine sebep olan hadiseler bitmeden geri gönderemeyiz. Sığınmacıların
kontrol ve denetimden uzak şekilde istedikleri yerlere gidip yerleşmelerine de
bir sınır getirmeliyiz. İstanbul’da sıkıntı vardır, Kilis ve Gaziantep başta
olmak üzere sınır il ve ilçelerimizde şikayetler üst düzeydedir. Bunları
görmek, vatandaşlarımızın sesine kulak vermek durumundayız.
'Göç dalgası bizi zorlar'
Ülkemizde 500.000’e yakın Afgan mülteci olduğu tahmin
ediliyor. Elbette önümüzdeki riskli ve tehlikeli süreçte göç dalgasının
sınırlarımıza iyice dayanacağı, ülkemizi zorlayacağı görülüyor. Buna karşı
tedbirli olmalıyız. Teyakkuz halinde olmalıyız. Bir derviş sabrıyla kozamızı
örmeliyiz.
'Düzensiz göç, adı konmamış bir istiladır, demografik
yapımıza kumpastır'
Bahçeli, "Ya Afganların gelişine ne diyorsunuz? Kitlesel
bir göçten bahsediliyor" sorusunu da yanıtladı. "Afganistan’daki
çatışma ortamı kızışmış haldedir. Bu ülkede belirsizlikler artmıştır. Kırılgan
bir devlet yapısı gittikçe derinleşmektedir. Taliban son haftalarda bilhassa
ülkenin kuzeyindeki vilayetlerde kontrol alanlarını genişletmiştir"
ifadesini kullanan Bahçeli, şunları kaydetti:
"İlk aldığım bilgiler çerçevesinde söylersem, şu anda,
Afganistan’daki toplam 398 ilçenin yarısından fazlasında Taliban hakimiyet
kurmuştur. Diğerlerini ele geçirme mücadelesi de kanlı şekilde sürmektedir.
Taliban hiçbir vilayet merkezinde egemen değildir. Fakat Eylül ayıyla birlikte
şehir merkezlerine saldırıların yoğunlaşacağı ileri sürülmektedir.
Türkmenistan, İran ve Tacikistan sınır kapıları Taliban’ın elinde. Özbekistan
sınır kapısının düşmesi de an meselesi. Afganistan’da son zamanlarda özellikle
sivilleri ve okul öğrencilerini hedef alan ve çok sayıda can kaybına yol açan
terör eylemleri gerçekleşmiştir.
ABD, 13 Nisan 2021 tarihinde, Afganistan’dan çekilme
sürecini 11 Eylül’e kadar tamamlayacağını açıklamıştır. Çekilme süreci de 1
Mayıs’ta başlamıştı. Aynı ABD’de şimdi de Irak’tan çekileceğini açıklamıştır.